Aile Ve Yara..

Çocukken mutlu ve iyi bir ailede büyümek şüphesiz ki çok büyük bir şanstır. Hayata 1-0 önden başlamak denilebilir. Ama maalesef ki her çocuk bu şansı yakalayamayabiliyor. Çatışmaların, huzursuzlukların kronik olarak, yani sürekli olarak yaşandığı ailelerde ki çocuklar, ruhlarında derin yaralarla büyümeye mahkum bırakılıyorlar. Ruhunda açılan derin yaralarla hayata devam etmek zorunda kalan çocuk kendi hayat sürecinde farkındalığını kazanmassa bu yaraları kapatma şansı bulamıyor. 

AMA..

Eğer kendi yaşam sürecinde hayatı deneyimlemeyi seçer ve ruh özünün farkına varırsa bu sefer ruhunda ki derin yaralar kendisini diğer insanlardan ayıran özel birer nişane gibi kendisine hayat sürecinde arkadaşlık eder. Bu öyle kazançlı bir durum haline gelir ki ''insan'' olmanın kısa yolu gibidir. Yarayı açanla değil, yara ile haşır neşir olduğunda kişi, asıl kazancı görecektir. 

FARKINDALIK..

Psikologların diğer adı ''Yaralı Şifacı''dır. Bu iki kelime aslında o kadar anlam içerir ki derinlemesine düşünmek gerekir. Hayat bir süreçtir demiştik, bunun yanı sıra her insan bu sürece kendi deneyimleri ile katılır, dahil olur. Hayatın kendi kattığı değerlerin yanısıra kişi kendi yaşam deneyimleri ile dahil olduğu süreçte, sürecin dışında değil tamda içinde, hayata katılmış olarak ilerleyecektir. Sıkıntı dolu deneyimler sürece katılmış insan için pozitif birer katkı demektir. Kendinden yola çıktığı yaşam sürecinde diğer insanların ruhuna değecek enerjiyi zaten kendi ruh derinliklerinde saklamaktadır. Sığ bir insanın değil, derinlikleri olan bir insanın sürecidir artık bu. 

İşte sırf bu yüzden çatışmaları bir gün bile eksik kalmamış bir ailede büyüyen her çocuk şanssız değildir. Yeter ki kendi ruhunun özünü biryerlerde yakalamayı başarabilsin...