Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '15

 
Kategori
Anılar
 

Ak/saraydan Ayvan/saraya 4. Bölüm

Ak/saraydan Ayvan/saraya 4. Bölüm
 

Alıntı


Gel zaman git zaman, eski adı Langa olan Aksaray'daki evimizden çıkmak zorunda kalacaktık. Bu arada o yıl 4. sınıfa geçmiş, artık on yaşında ve dörde gidiyordum, çok ama çok sevinçliydim. 5. Sınıfı bitirmeme sadece bir yıl kalmış, annemle beraber, kardeşimle aynı okula gideceğimin hayalindeydik.
 
Günlerden bir gün ev sahibemiz olan hanımefendi merhume - Fethiye hanım kızım, bizim ev yola gidecek, istimlak olacakmış, üç ay mühlet vererek ev boşalttırılacak, eve mektup geldi, beyim sizlerden rica ediyor, bu zaman zarfında sizlerden kira almayacağız inşallah yakınlardan bir yer bulur çıkarsınız, yakınlarda ev bulun ki bizler yine görüşelim kızım dediğinde! Annem ise - Tamam, bu zaman zarfında Allah'ın izniyle ev buluruz teyzecim. Annem okul çıkışı yollarımı bekler olmuş ve bana - Kızım, aman kardeşlerine sahip çık, aman gaz ocağıyla, kibritle oynamayın aman canım sana güveniyorum diyerek bana sık, sık tembih eder, özellikle de bebeğe dikkat et, yan yatır, kusarsa nefesi tıkanır, Allah korusun ölür bebeksiz kalırız derdi.
 
Ev sahibimizin üniversiteli kızı - Merhaba teyzecim deyip bana dönerek - Gülsenciğim, annen geldi nasılsa, hadi kardeşlerini de al, bize gel, hem sana ders çalıştırır hem de beraberce oyunlar oynarız, meyve suyu, gazoz, kek, her ne yerseniz, tamam mı canım? Annen ev aramaktan yorulmuş, sadece bebek annenle kalsın ve biraz dinlensin derdi.
 
Aradan aylar geçti ve biz ev bulamamıştık. Merhume annem, yine merhum olan babamdan - Turan bey, patronundan izin alıp beraber ev arasak, tek başıma çok zor oluyor dediği hal beynimin bir köşesinde duruyor. O çocuk aklımla babamı çok sevmeme rağmen, sırf annemle ev aramıyor, onu yalnız bırakıyor diye kızar ve de küserdim. Bana - Güllü hanım, ne o yine yüzün sallanıyor, tamam artık büyüyorsun aklın her şeye eriyor ama eğer annenle münakaşa edeceksem, sen araya girme deyip beni ikaz ettiğinde. Ben - Sen tek erkek çocuk olduğundan dolayı mı 3 erkek kardeşim var diyerek babamı irdeler ve devamlı annemi savunuyordum. Babam ve annemin benim bu konuşmamdan dolayı münakaşaları ilkti, babamdan bizler için beklentilerim vardı, anneme olmayan yardımları çocuk kalbimi üzdüğünde, devamlı anneci oluyor, Gaziantep'te çok kalabalık aileden kimsesizliğe kadını neden mahkum ediyorsun, ben büyüdüğümde terzi falan olmam, hem terzilik yap hem 4 çocuk!
 
Babam - Kız neden bu kadar asabi, yoksa sen mi dolduruyorsun deyip, ona kızdığın da. Annem felaket dolmuş - Beni ve 3 yavrumu ardın sıra Gaziantep'ten; Kalabalık ailemden, kardeş ve akrabalarımdan sokak, sokak ev aramak için mi, İstanbul'un köşelerinde süründürmek için mi getirdin! Annem göz yaşları içindeydi, merhumenin ağlayışı, biz yavrucaklarına da sirayet etmiş, ağlıyorken canım annem bizleri susturarak, gözlerini siliyor bir yandan da bizlere gofret ve şeker veriyordu. Bizlerin ağlama sesini duyan ev sahibemiz - Hayırdır Fethiye hanım kızım, yoksa, çocuklara bir şey mi oldu? Annem olayın özetini anlattığında ise kadın - Tamam o halde, eşime söyleyeyim, gazetelerden kiralık evleri takip etsin, ne olur üzülmeyin, bak şimdi halinize ben üzüldüm deyip bana - Gülsen, benimle yukarı gel, bak kardeşlerine ve sana ne vereceğim dediğinde onun elinden tutup yukarıya beraberce çıkmıştık.
 
Neler vermedi ki, her birimize pazardan çeşitli oyuncak almış, elma, portakal, mandalina, kuzine sobada ev ekmeği, yağda yapmış olduğu pişi, yani lokum, hepsini filenin içine koyup sonra fileyi annenden alırım demişti. Ama annem hiç durur mu? El maharetiyle kısa sürede yoğurmuş olduğu etsiz çiğ köfteyi, yine annemin yaptığı karışık turşuyu, bir gün öncesinden kalan patlıcan kebabınından bir tabağı kardeşimle birlikte bir saat geçmeden yukarıya çıkarıp filesiyle birlikte verdiğimizde kadının gözleri yaşarmış. - Biz sizlerden nasıl ayrılacağız, Allah vere de yakına çıkasınız da hepinizi görebilelim deyip bu seferde leblebi ve iğde vermiş bizi aşağıya yollamıştı. 
 
 
Toplam blog
: 425
: 412
Kayıt tarihi
: 24.02.13
 
 

37 Yıldır  yurtdışında yaşıyorum , 1000 den fazla şiirim var,  çeşitli edebiyat sitelerinde, derg..