Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '11

 
Kategori
Deneme
 

Akıl oyunlarıyla oyalanmak

Akıl oyunlarıyla oyalanmak
 

Oyalanmak doğru bir şey midir? (Sabahattin Gencal)


Yalnızlığımı dolduracak, sıkıntımı alacak bir şey yapamıyorum. Soğuk da olsa güneşli bir hava var; ama çıkıp dolaşmak gelmiyor içimden. Özel olarak düzenlenmemiş bile olsa çeşit çeşit ağaçlarla dolu bahçemiz var; ama bahçede gözlem yapmak da gelmiyor içimden. İnternette gazete okumak da içimi açmıyor.

Hep olumsuz, hep olumsuz cümleler kuruyorum değil mi? Okur temsilcim olan eşim, kaç defa söylediğini saymadım; onlarca defa “ Bilmiyorum, yapamıyorum…vb. gibi olumsuz cümleler kurma.” demiştir bana. Aslında doğru söylüyor. Karamsarlık insanın hayatını karartır.

Karamsarlık konusunda da iyimserlik konusunda da ahkâm kesmek istemiyorum. Ne istediğimi tam olarak da bilmiyorum. Evet, internet okyanusunda hiç ama hiç bilmediğim bir konu ya da kavram bulmak istiyorum.  Bulursam biraz oyalanmış olurum. Bir kavram da öğrenmiş olurum.

Googl’a “oyalanma konusu” yazdım ilk çıkan yazıyı merak ediyor musunuz:

Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları  yaratmadık. Eğer bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık. (Enbiya Suresi, 16-17)

Pişman oldum, tövbe ettim. Oyalanmak şöyle dursun bu kelimeyi de sözlüğümden çıkarmam gerekir. Görüyor musunuz, az kalsın sizi de oyalayacaktım. Yazının devamında da başka bir ayet okudum:

Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi. (AnkebutSuresi, 64)

Yanlış tefsir, Allah korusun adamı cehenneme götürür. Onun için bu konulara hiç girmek istemem. Anladığım şu oldu: İnsanın  bu dünyanın oyalayıcılığına kapılmaması gerekir.

Gördünüz mü ne derin bir konuya düştük. Başta karamsarlık konusu geçince “Müslümanlıkta yeis yoktur” diye yazacaktım. Sonra yine ders vermeye başlamayalım dedim ve bildiğiniz gibi googla girdim.

Googla girmesi kolay da çıkması bakalım nasıl olacak?

Bir başka sayfada bir şiir var. Şairi belli olmayan bu şiirden birkaç mısra:

“Nasılsan öyle gel; süslerinle oyalanma.

Eğer çiçekten tacın örülmediyse, kimin umurunda; eğer bileziğini bağlıyamadınsa, bırak kalsın.

Gökyüzü bulutlarla dolu, vakit geç oldu.

Nasılsan öyle gel, süslerinle oyalanma..”

Siz de artık vakit geç oldu bizi daha fazla oyalama demezsiniz inşallah.

Biraz oyalanalım derken çok önemli bir konuyu öğrenmiş olduk. Artık oyalanmak yok. Bundan sonraki sayfaları oyalanmak için değil bilgi edinmek için okuyacağım.

Sezen Aksu’nun şarkı sözlerinden aldığımız mısralar da okunmaya değer.:

“Bu ne yalnızlıktır

Bu ne sonsuz bir çoğalmak

Onca sınanmaya rağmen

Akıl oyunlarıyla oyalanmak.”

Metinler, şiirler bir bütün olarak değerlendirilir. Böyle içlerinden bir paragraf, birkaç dize alarak bir sonuca ulaşılamaz. Hatta tamamen ters anlamlar da çıkabilir. Oyalanmadan işin doğrusunu öğrenmeliyiz.

Sabahattin Gencal, Başiskele - Kocaeli, 20. 11. 2011 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..