Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '14

 
Kategori
Psikoloji
 

Aklımı tutamadım!!!!

Aklımı tutamadım!!!!
 

Eric olmak için bile o kadar çaba sarf etmem gerekiyor ki, oysa amaç tamamıyla kendimden kaçıp Eric olarak özgürleşebilmekti!

Rüzgarın kulaklarımda uğuldaması mı sevincim, belki de, yağmur yağacak diye içimde kıpraşan o umutlu duygucuklar mı beni var eden!

Ben yoksam, geriye kalan ben kimdi o zaman!

Eric Van Buyten!

Kendimi aynada her seyredişimde kaybettiğim bir kişiliği arıyorum! Öyle ki, öyle güzel ve yakışıklıydı ki bundan 5 sene önce, kadınlar gördüklerinde aşık olurlardı! Oysa ki, o kadar şişmanki şimdi, varlığını bu dünyada red etmek imkansız!

Hayır! Hiç mi hiç önemi yok fiziksel varlığımın, önemli olan tek şey, beni ben yapan bu olgun ve aşmış kişilik! Aynalar ister görüntümden, ister ağırlığımdan kırılsın, benim için gerçekte esas olan, var olduğum o düzgün kişilik! Bunu zayıflamamak için bahane olarak öne sürmüyorum; yanlış anlaşılmasın!

Çocuklarımdan evvel var olan ben, sadece ve sadece entel bir hayatı benimsemiş, bilgiyi yaşamında ve yaşamlarda kullanan, daha çok, çapkın bir mühendis! Yani kadınların bayıldığı ve kendisini pek de sevmeyen, bir zat idi kendisi, yani kendim!

Allah’ım ne olur kuraklığa koyma bizi! Biliyorum hiçbir şey hak etmiyor olsak da, sen yine bizi affet ve yaptığımız onca binayı orman olarak kabul et ki, nihayet, yağmur yağsın yurduma! Ve biz ki kıyamet bahanesi insanlar, elbette ki, akıllanmayacağız fakat bilirsin, bizi yaratırken, zayıfığımızı da sen tanımladın ve biz insanlar, halen, bu tanım üzerinden hayatlarımızı sürdürüyoruz!

Şehir dışında çalışmanın en iyi yanı, şehir ışıklarının olmaması! Bu sayede doğaya doyacak kadar çok manzara ve enstantenelerle karşılaşıyorunuz... Bu akşam kabarmış bulutların içine hapsetmiş olduğu gökyüzünün akşam güneşi ile beraber dışa vurumunu seyrettik biz Bendmaklılar!

Ben bir boğa burcuyum, yani bir doğa burcu ve adamı! Beni şevke getiren en önemli uyarımlar doğadan gelir! Ve hep hayal ederim doğada toprağa karıştığımda, hayatımda yaşayamadığım ne kalmış olacak geleceğe! Evet, ben lafların en büyüğünü ederken, hiç küçülmem ve utanmam! Evet, yanlıştır bu durum, fakat, her şeyi de doğru yapmam gerekmiyor değil mi? Ne de olsa ben de bir ciğer insanım! Ve insan olmak utanç verici bir şey değildir! Ama aynı şeyi bugünlerde Türk olmak için söyleyemeyeceğim!

Geçenlerde, rüyamda, çırılçıplak soyunup kendimi doğa içine bıraktım! Toprağa aşık olup üzerinde yuvarlandım ve tüm vücudumu tozladım onunla! Şayet yağmur yağsaydı, çamurla kaplayacaktım tüm vücudumu... Ne çaba fakat üzerimden her seferinde düşüyordu toprak ve ben yine çırılçıplak kalıyordum! Tüm çabama rağmen toprağa giyinemedim kendimi!

Gönlümdeki yaşamaya karşı olan aşk tansiyonumu, bir türlü yenemiyorum artık! Her türden yenilgime rağmen, türdeşsiz bi biçimde, özgün ve üzgün gözlü olarak gülümsüyorum şu kahpe hayata! Ne yaman çelişkidir yaşamam! Hem de aman, aman, birşey yapmadım yaşamak için! Sadece babannemi seyrettim biraz; tıpkı ilk namazımda yaptığım gibi, onun izinden giderek! Ey Sabriye Yiğit, seni ne kadar çok sevmiş olduğumu bir sen, bir ben, bir de Allah biliyor! Bana aşıladığın bu yaşama aşkını, tüm çevrem de yadırgıyor! Diyorlar ki, bu kadar eleştiren ve beğenmeyen bir zat, nasıl olur da mutlu olur! Tek sebebi, babannem!

Uzun zamandır öyle çok ve bazen de o kadar sık, o kadar harika yazılar yazmak istiyorum ki –ve de ayrıca farkındayım ki okunmama rekoru kıracak bu yazılar- yazmamak için, her seferinde tutuyorum kendimi! Bugünlerde kendimi yaşamaya bıraktım, yazmaya değil!

Ve AKLIMI TUTAMADIM VE KAFATASIMDAN UÇTU!!!!!!

En azından bugün için! Ve yarın neler getirecek, birlikte göreceğiz!!!!

 

  

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..