Aklımızdan zorumuz yok!

12 Eylül Anayasa'sı oylamasında, oylanacak Anayasa'nın aleyhinde konuşmak yasaklanmıştı!

Buna rağmen oy kullananların %10' u "hayır" deme yürekliliğini gösterdi. Kenan Evren "hayır" diyenleri, "vatan haini" ilan etti. Ben de o hainlerin(!) içinde bulunuyordum. İnce zafların içinde mavi hayır oyunun rengi görünmeseydi, eminim çok daha fazla kişi hayır oyu kullanacaktı. O dönemde korku toplumu esir almış, insanların iliklerine kadar sinmişti.

Aradan 30 yıl geçmesine karşın otoritenin mantığında değişiklik olmadığı anlaşılıyor. Baş Müzakerecimiz ve Devlet Bakanı Egemen Bağış; hayır oyu kullananların ya aklından zoru var ya da vatan sevgisiyle ilgili sıkıntıları var, " diyor. (15 Agustos 2010 akşam Gazetesi)

Hayır oyu kullanacak biri olarak sayın bakanın nezaketine teşekkür ederim ; "Vatan haini" de diyebilirdiniz. Diyebilirdiniz çünkü; onu mahkemeye veremem şimdilik, dokunulmazlığı var. Eğer ilerde birgün dokunulmazlığı kalkarsa, "vatan haini" ile "vatan sevgisinde sıkıntısı olmanın" aynı anlama gelip gelmediğini en yakın mahkemeden soracağım.

Evren'i de mahkemeye verememiştim ama onu ölümsüzleştirdim. Onu şiirleştirdim. İnsanlık varolduğu sürece birileri mutlaka şu dizelerle biten şiiri anımsayacaktır. "biliyor musun Kenan paşa / daha çok uzun zaman alacak / kolay süzülmez / bu topraklara döktüğünüz acı."

Kılıçtaroğlu'na gönderme yapan Başbakan ne diyor; boya bakma, soya bak! Boy, soy meselelerini biz yıllar önce sevgili Nazım Hikmet'in dizeleriyle halletmiştik; "Damarlarında dolaşan bilmem hangi soyun kanı değil / O bir yarış hayvanı değil / O bir sıra neferidir."

Demokrasiyi içselleştirememiş, kendisi gibi düşünmeyenleri deli ya da vatan haini ilan eden insanlar tarafından yönetilmek ne acı... Ayrıca çok merak ediyorum, bu 12 Eylül mantığıyla 12 Eylüle nasıl hesap soracaklar?

Sonuçta, ne aklımızdan zorumuz var, ne de vatan sevgimizden kaygı duyuyoruz. Gerçek kaygımız; Devlet Bakanı Egemen Bağış ve onun gibi düşünen yöneticilerin demokrasi anlayışıdır.