Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '10

 
Kategori
Siyaset
 

DERSİM’İ KİM BOMBALADI?

Bütün işimiz gücümüz, sorunlarımız bitti, sıra “Dersim”i kimin bombaladığına kaldı…

Başbakan, “Evet” demeleri için milleti “İkna” turlarına devam ederken, tarihi gerçekleri de saptırmaya başladı.

Aslında bu davranışını “Cehalet” olarak tanımlayabiliriz. Başbakanın “Tarih” bilgisinin yeteri kadar olmadığına…

Ne var ki kazın ayağı hiç de öyle değil…

Birincisi, başbakan bu konuşmaları yaparken, her zaman olduğu gibi, önündeki cama bakarak konuşuyor. Diğer bir deme ile “İrticalen” değil. Önceden hazırlanarak, bilerek ve isteyerek, bilinçli olarak yaptığı bir konuşma…

Hadi “Cehaletine” verelim vermeye de, söz ağızdan çıktıktan sonra, sonuçlarını da kestirmek gerekmez mi?

Birinci yanlış…

Dersim harekâtı başladığında Cumhurbaşkanı ATATÜRK, Başbakan da Celal BAYAR idi…

Yani, “Dersim’i” bombalanmasında İsmet İNÖNÜ’nün karar mekanizması içinde olmadığını başbakan bilmiyor. Bilmediği bir tarafa, tarih de okumuyor…

Peki, sekiz yıllık iktidarınız boyunca Sayın Başbakan…

Siz ne kadar bombayı PKK’nın başına boşattırdınız?

Eğer o gün Dersim’deki isyancıların başına bomba yağdırmak “Suç” ise, bugün PKK’nın başına bomba yağdırmak suç değil mi?

Bir “Laf” söylüyorsunuz sayın başbakan, sonunun nereye varacağını ne yazık ki bilmiyorsunuz…

Bir taraftan meydanlarda “Seviyesizce” konuşmalardan söz ediyorsunuz, öte taraftan aynı tarz konuşmaları siz yapıyorsunuz.

Olmuyor…

Ama sizin amacınız başka Sayın Başbakan…

Sizin amacınız, kafanızın arkasındaki “Türkiye” modelini ne yapıp edip gerçekleştirmek. Bunun için de her fırsatı ve her yanlışı kullanıyorsunuz.

Devleti temelinden salladınız… Bunda da şükür başarılı oldunuz. İki nokta kaldı; birincisi ordu ki epeyce tahrip ettiniz, ikincisi yargı, eğer “Evet” çıkarsa onu da tahrip etmeyi başaracaksınız.

Sonra?...

Sonrası bence bilinen bir gerçek, aklınızın arkasındakine sıra gelecek.

Bakın…

“Dersim’i kim bombalattı” sorusunun arkasında yatan ve başbakanın da kafasının arkasındaki gerçeği size söyleyeyim…

Her ne kadar “Cahalet” desek de o kadar da “Cahil” değil. Sadece neyi nasıl söylerse amacına ulaşır, orasını iyi biliyor. Çünkü “Dersim” olaylarında Atatürk’ün Cumhurbaşkanı olduğunu bilmiyor mu başbakan, hadi İsmet İNÖNÜ’yü karıştırdı diyelim…

Bilmemesi mümkün değil.

O halde bilerek yaptığı bir şey var…

“Hilafet” ve “Saltanat” özlemi içinde yanıp tutuşan Başbakan, Cumhuriyet ve Cumhuriyet’in kurcusu ATATÜRK ve arkadaşları ile hesaplaşmak sevdasında…

Tabi… Ağzına Atatürk’ü almaya cesareti olmayınca, en kolay saldırılacak kişi İsmet İNÖNÜ…

Bakın size Atatürk’ün “10. Yıl Nutku”ndan bir metin aktarayım. Şöyle diyor…

“Yurttaşlarım!

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundaki muvaffakiyeti, Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak, azimkârane yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz; çünkü, daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.”

Sayın başbakanın, bu konuşma içerisinde geçen “…Bundaki muvaffakiyeti, Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak, azimkârane yürümesine borçluyuz” cümlesinden bir şey anlamadığını, yaptığı konuşmalardan ve tarihi olabildiğince saptırmasından anlıyoruz.

Ama…

Allaha şükür ki bu ülkede tarihi gerçekleri bilenler daha var…

Dünkü yeni yetme bebelerin eline tutuşturdukları kâğıtlarla televizyonlara gönderip onları bir şekilde kullanmakla bu ülkeyi yıkamayacaklar.

Nasıl ki “Dersim” olayındaki anlatımın doğru değilse Sayın başbakan, şu çok doğru…

“Aklının arkasındaki” düşünceleri “ASLA” gerçekleştiremeyeceksin…

16 Ağustos 2010

 
Toplam blog
: 146
: 576
Kayıt tarihi
: 17.01.09
 
 

Yazacak belki bir çok şey vardır, ancak sadece "Yazmak en büyük tutkum" desem!... Sonrasında da zate..