- Kategori
- Futbol
A.Kocaman, Stoch, Bienvenü ve 3'lük menü

Fenerbahçe’nin UEFA kupasındaki son formalite maçına yedeklerle çıkıp 3-0 mağlup olmasının ardından geçen bu 3. gün. Konu, aktüalitesini başlayan haftanın lig maçları nedeniyle kaybetmiş gibi gözükse de düşünce ve mantık yanlışlığı nedeniyle benim için zaman mefhumu olmayan bir konu olduğundan bu yazıyı yazmak zorunda hissettim kendimi.
Malum, Fenerbahçe Aykut Kocaman’ın dahiyane bir buluşu ile bir Avrupa Kupası maçına yedekleri ile çıktı ve top yüzü görmeden, bir tek gol pozisyonu bulamadan, seyredenlerin ve muhtemelen kendinin de bir şey anlamadığı absürt bir maçtan şükredilecek 0-3lük bir sonuçla sahadan ayrıldı. Daha farklı bir hezimet de kaçınılmazdı.
Öyle anlaşılıyor ki A.Kocaman hala hangi takımı yönettiğinin ve hangi maçta kimi oynatacağının farkında değil, ya da Kulübe maddi, manevi neler kaybettirdiğinin farkında değil.
Maçtan bir gün önce ‘’bu maçta yedekler oynayacak’’ dediği için maçta Pendik maçındaki kadar seyirci toplayamamak nasıl bir düşünce ise, takımın her galibiyet karşısında UEFA dan alacağı yaklaşık 1 milyon liradan vazgeçmek nasıl bir taşra hovardalığıdır anlamak mümkün değil. Bir de prestiji vardır Avrupa Kupasında oynamanın. Puan rekoru kırmanın, ülkeye 1 Avrupa puanı daha kazandırmanın bir T.Direktör için bu kadar farkındalıktan uzak bir konu olması şaşırtıyor insanı. Hayret.
Öteden beri hep yazarım. Bir takımın yedek oyuncularını birer, ikişer takıma koyarsan, iyi oyuncular yanında iyi performans gösterirler ama hepsi aynı anda bir takım olarak hem de bir Alman takımına karşı sahaya sürerseniz, o Alman takımı sizi üçe katlar, çöpe atar, sizin yedeklerinizin geleceğini yok eder. Sizin T.Direktörlük anlayışınız da iflas eder.BU BİR İNTİHARDIR. Ancak acemi hoca işidir.
Aykut Kocaman’ın Alman ciddiyetini ve onların takım halinde oynama alışkanlığını bilmemesine imkan yok diye düşünüyorum. Belki de vardır ki bunun adı düpedüz rezil olmaktır. Bir formalite maçı olsa da Fenerbahçe takımını kendi sahasında 4 tane attığı bir takıma hezimete uğrattırmaya kimsenin hakkı yoktur.
3-0 lık hezimette takımda bir şeyler yapmaya çalışan bir tek oyuncu vardı. Miroslav Stoch. Aykut Kocaman nedense onun iyi futboluna 60 dakika dayanabildi! Oyundan alınca Stoch’un tepkisine ise maç sonu TV den cevap verdi. Ayıp etti dedi. Oynamak arzusuyla çırpınan futbolcu ayıp ettiyse eğer sormak lazım kendisine, siz ne ettiniz Aykut Hoca?.
Bir de Bienvenü var Kamerunlu!.. Maçı anlatan spiker onun için ‘’maçta bir kez tehlike yaratabildi o da kendi sahasındaydı ve penaltı oldu’’ diye alaycı bir ifade kullanırken ben oyuncunun çaresizliğine, bu duruma düşürülmesine üzüldüm. 3-0 lık kadroda eleştirilen her futbolcu bu takıma A.Kocaman tarafından beğenilerek transfer edilen futbolcular ama bu kadro ile makine düzeni ile fiziğe dayalı oynayan Alman’lara karşı sahaya sürülüp ancak bu kadar madara edilebilir. Kaldı ki, bu kadronun biraz daha iyisi 2.ligde tutunmaya çalışan garibim Pendikspor’dan güç bela kurtulmuştu.
Yedek oyuncuların da neden bu kadar hazır olamayaşı ayrı bir soruşturma konusu
BU nasıl bir vizyonsuzluktur, bu nasıl bir duygusuzluktur bilmiyorum. Aykut Kocaman Fenerbahçe taraftarının hisseetiklerini hissedemiyor diye düşünmek de yersiz çünkü o bu camianın öz evladı ama sokaktaki 3-5 taraftara sorsun bakalım hangi maçta galip gelmek isterdiniz?. M.Gladbach maçında mı, B.Belediye maçında mı?
Şimdi M.Gladbach maçında dinlendirdiği kadrosunu lig maçında oynatacak!.
Büyük ihtimalle kazanacak ama Stoch, Bienvenü derken 3-0 lık menü bir T.Direktör zaafı veya ciddiyetsizliği olarak Alman ekibi tarafından cezalandırılmakla kalmayacak, onun siciline ve de Fenerbahçe tarihine bir ‘’kara leke’’ olarak yazılacak.