Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '12

 
Kategori
Siyaset
 

AKP Seçmeni Sorması Gerekeni Sormuyor

AKP Seçmeni Sorması Gerekeni Sormuyor
 

  • AKP seçmeninin gözünü açıp görmesi gereken o denli çok şey var ki… Bir türlü Erdoğan’ a biattan geri adım atmak istemiyorlar ama güneş de balçıkla sıvanmıyor işte…
  •  
  • Bu gün en sıradan insan bile, “Ne oldu da Erdoğan demokrasi hedefinden vazgeçip, otoriter bir sürece girdi?” diye basit bir soruyu sorup, cevabını aramalıdır.
  •  
  • Cevap öyle aman aman uzaklarda değil… Sadece Erdoğan’ın 2005 yılındaki Diyarbakır konuşmasına bile bakmak yeterlidir. Veya dönün, referandum öncesinde yine Erdoğan’ın Diyarbakır’da yapmış olduğu konuşmaya bakın… Bu konuşmalarda demokrasi hedefi en ayırt edici özelliği taşıyan bir unsurdu. Faili meçhul cinayetlerden, Musa Anter’in, Şivan’ın, Orhan Miroğlu’nun isimlerini anmaya kadar birçok şeyler söylemişti Erdoğan… Referandum bitti, Erdoğan söylediklerini unuttu ve kendi özüne dönerek, şiddeti, savaşı kutsayan bir yola girdi.
  •  
  • Yetmedi tabi…
  •  
  • Hemen ardından toplumu biçimlendirme operasyonlarına başladı.
  •  
  • Operaya mescit mevzuundan, Çamlıca’ya camii… Kürtaj, Eğitim yasası ve saireler eşliğinde ülke yeni bir sürecin içerisinde buldu kendisini…
  •  
  • Türkiye’nin bu gün için en önemli sorunu Kürt Sorunudur. Her şey bir yana, cana mal olan bir sorundan bahsediyoruz. İşin para pul kısmına hiç girmeye gerek yok.
  •  
  • Böyle bir sorun kibirle, tepeden bakmayla çözümlenebilecek bir sorun değil.
  •  
  • Bizim önerimiz neydi?
  • “Kürtlerin bu devletten talebi insan hakları ve demokrasi bahsinin dışında talepler midir?”
  • Şayet öyleyse, taleplerin karşısında durmak evladır. Oysa Kürtlerin taleplerinin İnsan hakları ve demokrasi taleplerinin dışında talepler olmadığını, sayıca az olduğu malum olan ulusalcı-milliyetçi damar dışındaki bütün bir toplumun bu taleplerin karşılanmasında mutabık olduğu gözle görülmekte. Oslo süreci ortalığa dökülüp saçıldığında, yapılan görüşmelere ilişkin toplumun hiç de olumsuz tepki vermediği yönündeydi.
  •  
  • Birden ne olduğunu anlayamadığımız bir şekilde görüşmeler tıkandı, yerini saldırı edebiyatı aldı. Toplum bu saldırı edebiyatıyla öyle bir havaya sokulduki, çevremde ne kadar insan varsa, gerçekten bu süreçte PKK’nın bitirileceğini, yok edileceğini düşünüyordu. Oysa aklı başında her insan bilir ki, bu yöntemlerin hepsi geçmişte denenmiştir, herhangi bir sonuç elde edilememiştir. Denenmeyen hiçbir yöntem kalmamıştır ama ne PKK bitmiştir, nede Kürt Sorunu… Her ikisi de yerli yerinde durmaktadır.
  •  
  • PKK çevrelerine bağlı yayınlardan okuduğumuz odur ki, Oslo sürecinin tıkanmasında şimdiki Genelkurmay Başkanı’nın rolünün olduğunu öne sürmekteler. Güya “Bu işi bana bırakın bir yıl içerisinde PKK’yı yerle bir edeyim” demiş.
  •  
  • Doğrudur, yanlıştır bilemiyorum. Ama savaşa ilişkin Erdoğan’daki somut değişim süreci de Necdet Özel’in Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturmasından sonra başladı. Ve geldiğimiz nokta hakikaten trajik bir noktadır. Her gün sayısı meçhul gencecik insanların ölümünün haberlerine dinlemekteyiz. Hele ki geçtiğimiz günlerde Mehmet Ali Birand’ın ortaya attığı bir iddia var ki, PKK’nın kış aylarında şehirlerde eylem yapacağı iddiasıydı.
  •  
  • Erdoğan’ın, sorunu çözmeye ilişkin sürdürdüğü barış görüşmelerinden çark edip, ülkeyi PKK ile savaş konseptine sokmuş olmasından sonra vaziyetin hiç de iç açıcı olmadığı malumunuz. PKK eylemleri sonrasında AKP ve Erdoğan’ın koltuklarının sallandığına ilişkin verileri anket sonuçlarından görmekteyiz. PKK eylemleri yoğunlaşmaya devam ederse, Erdoğan için Cumhurbaşkanlığı hayali bir anlamda suya düşecek gibi görünüyor. Zira hiçbir toplum iki yıllık gerginlik politikalarını sırtında taşıyabilecek güce sahip değildir.
  •  
  • Son birkaç güne dönersek…
  •  
  • PKK’nın Tunceli saldırısı, Bingöl saldırısı, henüz daha hafızalarımızdan silinmeyen Foça saldırısı, Şemdinli ve diğer eylemleri… Her gün yaşamını yitiren askerler…
  •  
  • Erdoğan ve kurmayları bir anda çark ederek, dillerini değiştirmeye başladılar. İmralı’yla görüşülebileceğini, Oslo sürecinin devam edebileceğini dillerini doladılar.
  •  
  • Madem öyle, şimdi sormak icab ediyor işte…
  • “Neden?”
  • “Gerçekleri görmek için bu kadar insanın ölmesi mi gerekiyordu?”
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..