Albayrak Plazma

O değil de;

Sabah bir telefon aldım, bir görüşme için davet edilmiştim.

Albayrak Plaza'ya gitmem gerekiyordu. Plazanın yerini de bilmiyordum. Semte geldiğimde yol üzerinde simitçi ve yanında da yere çorap tezgahı açmış bir satıcı gördüm.

Simitçinin yanına yaklaştım ve plazayı sordum,

-Yaa ben biliyorum o plazmayı, buralarda biyerlerde de hatırlayamadım' dedi ve yanındaki çorapçıya dönerek,

-Albayrak Plazma nerdeydi biliyomusun? diye sordu

-Buralardaydı o plazma, yolu karşıya geçin de bakkala sorun dedi.

Teşekkür ederek yanlarından ayrıldım. Söz dinleyen biri olarak önce sola sonra sağa sonra tekrar sola bakarak yolu karşıya geçtim.

İtiraf ediyorum, öyle bir yolda trafik ışığı neden yok diye çok hayıflandım.

O değil de;

Bakkala vardığımda Albayrak Plazmayı soracaktım ki titreyip kendime gelerek plazayı sordum. Bakkalın çok yakınındaymış plazma... ay aman plaza...

O değil de;

Hiç tanımadığınız biriyle İstanbul'u konuştunuz mu hiç?

Martılara simit atmaktan, Eminönü'nde balık ekmek yemekten, teleferikle Pier Loti'ye gitmekten bahsettiniz mi? İstanbul gezisine çıkmak gibiydi.

Ortak nokta,

Genelde insanların yaşadığı yer dışına çıkmadıklarıydı.

O değil de;

Buna çok şahit oldum. İstanbul'da Asya Yakasında oturup Avrupa Yakasına geçmeyen insanlarımız var.

Ya da İzmir'de oturup Konak-Karşıyaka diye kendilerine set çeken insanlarımız..

O değil de;

Görüşme nasıl mı geçti?

İstanbul'u konuştuk ve oradan ayrıldım.

O değil de;

İyi bayramlar...