Aldatmayı haketmek!

Erkek yada kadın olması hiç fark etmez.
Eğer bir insan sevgilisinden veya eşinden gerekli elektriği alamıyor ve haz duyamıyorsa, bunun gerekçelerini ortaya koyması gerekir.
Bir ömür boyu aynı yastığa baş koymak kararını vermek öyle çok eski yıllardaki gibi kolay değildir.

Çünkü o dönem gerçekleştirilen evlilikler, eşler hiçbir katkıda bulunmadığı halde kendi başına ilerlemekte ve saygı sayesinde bozulmamaktalar.

Günümüzde ise aldatılmak bazı ihmaller neticesinde hakedilen bir şeyse eğer nedeni iletişim bozuklukları ve macera gibi algılanan bir evliliğin en önemli eksikliği tek yürek olamamaktan geçiyor!

Evli olmak demek, asla tapulu bir mal olmak anlamına gelmiyor artık.

Çiftler ileride yaşayabilecekleri sorunlara karşı önlemlerini almakta ve iki medeni insan gibi tartışmakta, çözüm yolunu bulmaktalar.

Hatta sonuç ayrılık bile olsa..

Bir de aralarındaki ileri derecede yaş farkları nedeniyle aldatılmak olgusunu yaşamak için,özellikle zemin hazırlayan insanlarımız var.

Hemen hergün televizyonlarda izlediğimiz ve gazetelerde okuduğumuz örnekleri çoğaltmak mümkün.

Seksenli yaşlardaki amca bastonla zor yürüyor.

Ömrü hayatında sadece beş defacık evlenmiş, şimdi yenisini arıyor.

Son ve son dan bir önceki eşi tarafından aldatılmış ve bu haksızlığa isyan etmekte!

Ve hala kırk-elli yaşlarında bir eş aramakta ısrar ediyor!

Erkekliğime laf söyletmeeeem bana hayat arkadaşı lazıııım diyor.

Söylemesi ayıp ama, küçük su dökmeye bile çıkamadığını anlatıyor!

Bu şartlarda gerçekleşecek evlilik karşılıksız ve menfaatsiz olabilir mi hiç sizce?

Bu isteğin akli gerekçeleri çok açıktır.

Evlerim var, tarlalarım var, maaşım var, yemeğimi yapsın, üstümü başımı yıkasın!

Peki çevresindeki yakışıklıları iç geçirerek izlemek zorunda kalacak olan o diğer insanın suçu ne?

Ne de olsa aralarında en az otuz, kırk yaş fark vardır ve bu kişi mantığı ile hayalleri arasında kala kalmıştır.

Ve her iki tarafında birbirlerine karşı besledikleri duygular asla cinsel bir heyecan değildir.

Belli bir olgunluğa erişmiş insanların,bazı özlemlerini içgüdüsel davranışlarıyla yöneltmeleri kaçınılmazdır.

Aile baskısıyla kendinden yaşça büyük olan bir adamla evlendirilmek zorunda kalan genç bir yüreğin bir süre sonra ne yapacağı çok açıktır.

Aslında bu yaşlı adamla evlenmeyi asla istememiş,ancak ailesi tarafından kendilerinin kurtarıcısı olarak görülmüştür mutlaka.

Yaşlı adam muhtemelen onlara bir takım vaadlerde bulunmuş ve yardımcı olacağını söylemiştir.

Genç kız yada kadın da erkeğin emrine girmek gerektiği inancıyla yetiştiridiğinden bu birlikteliğe karşı koyamamıştır.

Sonuçta bu kadın, bir gün aldatırsa asla suçlanmamalıdır.