Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '10

 
Kategori
Edebiyat
 

Ali Abdülkerimoğlu'nu anıyoruz

Ali Abdülkerimoğlu'nu anıyoruz
 

Onca vefasızın girip çıktığı

Güzel ne ararsın gönül hanemde

Her girip çıkanın vefası yoktu

Güzel ne ararsın gönül hanemde ( 1 )

Bu güzel dizelerin sahibi Simavlı şair Ali Abdülkerimoğlu’dur. A. Abdülkerimoğlu 1926 yılında Kütahya ili, Simav İlçesine bağlı Çitköyü’nde doğdu. Daha ilkokul sıralarında iken şiire yöneldi. 1950’den itibaren İstanbul ve Eskişehir’de yayımlanan sanat ve kültür dergilerinde ve sanat sayfası düzenleyen gazetelerde şiirleri yer aldı. Ali Abdülkerimoğlu bir süre kendi köyünde ticaretle uğraştı.

1957 yılında Simav‘a yerleşti. Burada bir matbaa kurdu. 1981 yılından itibaren Anadolu Gazetesi adıyla bir yerel gazete çıkarmaya başladı, Ali Abdülkerimoğlu, sanat ve kültür çalışmalarıyla Simav’ın adını Anadolu’ya taşıdı... Sanatımıza, kültürümüze düşkündü. Anadolu Gazetesi vasıtasıyla haftada bir çıkan bu yerel Anadolu gazetesi sayfalarında gençlerin şiirlerine de yer veriyordu, gençleri bu yolda teşvik ediyordu. Sanatımıza, edebiyatımıza ışık tutuyor, sanat, kültür ve edebiyat içerikli haberlerini bu yerel gazete vasıtasıyla Anadolu’ya taşıyordu. İyi de şiir yazıyordu.

Ali Abdülkerimoğlu ile birlikte Anadolu’nun değişik kent ve ilçelerinde yapılan şiir etkinliklerinde çoğu zaman hep birlikte olduk. Simav’da, Balıkesir’de, Isparta’da, Kütahya / Domaniç’te, Tunçbilek’te, Salihli’de, Aydın, Nazilli ve Söke’de hep birlikte olduk. Ali Baba’yla 1997 Mart’ında Zehra Pınarses’in Balikesir’de düzenlediği Şiir Akşamları etkinliğinde yine birlikte olmuştuk. Tayyar Tahiroğlu, Cemal Safi, Dr. Tahir Kutsi Makal, Halil Soyuer, Ali Akçeken, Gündüz Aydın, Ahmet Otman, Mehmet Cem Yiğit, Cahide Ulaş, Emekli Öğretmen Hatice Müberra Kıran, Yalçın Benlican, Engin Çır ve Osman Karaaslan ile birlikte bu güzel gecede şiirler okumuş , sanat ve kültür bağlamında bir hayli sohbetimiz olmuştu. Cana yakın , sevecen bir insandı. Vefat edene kadar dostluğumuz devam etti.

Ali Abdülkerimoğlu’nu 10 Nisan 2008'de yitirdik. 11 Nisan 2008 günü kendi köyünde toprağa verildi. Şiirleri daha çok aşk ve sevda konusunda yazıyordu. Şiirlerinde çok titizdi, Hece vezinli , ölçülü filan yazıyordu, lakin şiirin gerçek hakkını verniyordu...Öyle lafıoolsun, torbaolsun, işte yazdım, oldu , bitti bir düşüncesi yoktu. Şiirlerinde sözcüklerdin hakkını veriyordu. Yine şiirlerinde sizleri rahatsız edecek aşınmış sözcüklere, kalıplaşmış, günü geçmiş kelimeleasla yer vermiyordu. Kılı kırk yararcasına eserlerini ortaya koymaya çaba gösteriyordu. Şiirlerinin bir kısmı da bestelenmişti. Şair Halil Soyuer ayarında şiir yazıyordu... Altın gibi şiir dizeleri hep 24 ayardan aşağı düşmüyordu.Halk şiiri tarzında düzenli ölçülü ve zengin uyaklı şiirleri vardı.

Değerli gazeteci ve araştırmacı yazar Prof. Dr. İsa Kayacan bir yazısında:

Simav’ın ülke genelinde tanıtımını sağlayan Ali Abdülkerimoğlu, Basın - Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün 1990 yılında düzenlediği Anadolu Basını Özendirme Yarışmasında Ülke genelinde 800 gazete arasındaki değerlendirmede Türkiye birinciliğine seçildi ve Devlet Ödülüne layık görülmüştü” diyor. ( 2 )

Halen kitaplığımda bana imzalı olarak vermiş olduğu “GÜZ ÇİÇEKLERİ “ (şiirler ) kitabı vardır. “ Sevgili şair ve aziz dostum Abdülkadir Güler’e sevgilerimle “ diyerek imzalamışlardır. 01.07. 2005. Salihli’de. Şiirlerinde Yunus Emre, Âşık Emrah, Karacaoğlan, Köroğlu ve kimi zaman da Âşık Veysel ‘e uygun şiirleri vardır.... Açık, duru, sade ve çarpıcı bir Türkçesi var, yabancı, ağdalı sözcüklere asla yer vermezdi....

Şiirlerinde insan sevgisi, sosyal ve toplumsal sorunlara daha çok yer veriyordu. Ancak ağırlıklı olarak bir aşk ve sevda şairi idi. Yukarıda adını verdiklerimin çoğu bugün yok aramızda. Şair Halil Soyuer, Dr. Tahir Kutsi, Tayyar Tahiroğlu, Hatice Müberra Kıran bugün yok aramızda, onları da sırası gelmişken burada rahmetle ve saygıyla anıyorum.

A. Abdülkerimoğlu bu şairleri çok seviyor olmalı ki onları yalnız bırakmak istemedi, yanlarına gitmeği yeğledi. Şimdi onlarla birliktedir. Âşık Veysel ölmeden önce“Dostlar beni hatırlasın” diye bir şiiri vardı. Şair Ali Abdülkerimoğlu’da onun tesiri altında kalmış olacak ki o da vefatın yaklaşık bir yıl önce DOSTLARA VEDA diye bir şiir yazmıştı. Şairimizi vefatının ikinci yılında rahmetle yâd ederken sözümü onun bu güzelim “Dostlara Veda” adlı şiirinden iki dörtlükle bağlamak istiyor ve tekrar mekânı cennet olsun diyorum. Yine dost ve sevenlerine başsağlığı diliyorum:

Ömür boyu dostlarım bir olduk gündüz, gece

Şiirlerle yaşadık sevgiyi hece hece

Kalmadı aramızda çözülmedik bilmece

Gayri ben gidiyorum, elveda can dostlarım

*** *** ***

Yaşadığım sürece aranızda konuktum

Kaygı tasa, ne varsa sizler ile unuttum

Sevginiz köprü oldu, kalpten kalbe yol tuttum

Gayri ben gidiyorum, elveda can dostlarım. ( 3 )

Ali Abdülkerimoğlu / Simav.

Not: Yandaki fotoğrafta Şair arkadaşlarıyla birlikte görülüyor.

Ayaktakiler: Birsen Yamalıoğlu, İbrahim Acar,

Oturanlar: Mehmet Büyükyıldırım ve Ali Abdülkerimoğlu.

Fotoğraf: İbrarahim Acar'ın arşivinden alınmıştır.

Teşekkürlerimi sunuyorum.

" Baki kalan bu kubbe de hoş bir sada imiş..."

Kaynak:

1- Güldeste 2008 Sevgi Yolu Dergisi şairleri / Gündüz Aydın

Ay Yayınları Salihli -2008.s.7–8.

2 - Prof. Dr. İsa Kayacan, Güldeste Şiir Antolojisi Salihli 2008.

3- Pamukkale Güneşi Dergisi / Abdülkadir Güler, Sayı 17. Mayıs 2008.s.12–13.

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..