Ali Fahir Kayacan yalan söylüyor

Birkaç gün önce başbakan Erdoğan 12 Eylül 1980'de idam edilen ülkücü bir gence ait (Mustafa Penlivanoğlu) mektuptan bir bölüm ve idam edilen sosyalist bir genç için yazıldığı iddia edilen bir şiirden bir bölüm okuyunca (Ki şairi Nevzat Çelik de hapistedir o zaman ve dün Habertürk o şiiiri özel olarak Adalı için yazmadığını söyledi.) ortalığı o günleri yaşamışların anılanıyla doldu taştı medya. Bunlardan en garibi ve hafıza ile alay edeni (Ki belki de Kayacan yitinmiştir hafızasını, ) Ali Fahir Kayacan'ın Habertürk'ün bir programında söyledikleri idi,

Diğer katılımcılar, (Ki ikisi de 12 Eylül'de içeride idi.) "İdamlarda bir denge gözetiliyordu. Bir soldan bir sağdan asıyorlardı." deyince dönemin Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Ali Fahir Kayacan söze girdi ve şunları söyledi: ""Kenan Evren'in sözleri, bizi bağlamıyor. Bizimle ilgisi yok. Bir kere Evren de yanılıyor. Kendisinin bahsettiği hususlar onların bileceği iştir. Milli Güvenlik Konseyi döneminde gözetmişlerdir o dengeyi. Ancak benim şahsen katıldığım, danışma meclisinden geçen kararlar da var. "

Tam da bu noktada arşivimi taradım ve Ali Fahir Kayacan'ın 14 Ocak 2007 tarihinde Sabah gazetesine verdiği röportajı haber yapan Sibel Hürtaş'ın yazısını buldum. Cümleleri aynen şöyle: "Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Ali Fahir Kayacan da “liste”ye dahil edilecek mi? O Ali Fahir Kayacan ki 26 Şubat 2007’de yaptığı açıklamada 44 kişinin idam kararında imzasının olduğunu ve 4 idamın infâzında bizzat bulunduğunu ifade ettikten sonra “Mustafa Pehlivanoğlu'nun, asılan solcu Necdet Adalı'ya denge olsun diye idam edildi.” diyen o zamanın Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi..."

Gerisini varın siz düşünün: Ali Fahir Kayacan yalan mı söylüyor, yoksa 3-4 sene önce söylediklerini unuttu mu, yoksa "geçici 15. madde" kaldırılırsa ucu kendisine gelecek diye mi korkuyor?