- Kategori
- Gündelik Yaşam
Alice'e gerek yok

Alice harikalar diyarına gitmeye gerek yok, hem o kadar yolu aştıktan sonraki yorgunluk zaten o harikalığı yaşamaya izin vermez. Sadece bir çocuğun hayata bakışını yaşamak isterim. Hem bu Alice’in hayatından daha renkli ve daha masum.
Tek yapmaları gereken şey içindeki enerjisini oyunlarıyla beraber harcamak ve büyümek için annelerinin ağızlarına zorla tıktığı yararlı besinleri yemektir aslında. Ispanak dediğinizde büzüşür ağızları birden, sonra Temel Reis gibi olmak istiyorsan … diye devam eden cümlenin sonunda ıspanağı daha cazip görüp yemeye başlarlar.
Çocukları kandırmak çok kolaydır, bu onların masumiyetinin bir kanıtıdır. Yaramazlık yaptıklarında komşunun çantasından iğne çıkarıp ona aşı yapacağını düşünecek kadar masumdurlar…
Bayramın tadını en iyi onlar yaşar. Bayramdan 1-2 hafta önceden hesaplarını yapmaya başlarlar. Kim ne kadar para verir kim cimrilik eder? Hesapladıkları kişiden daha fazla para aldıklarında gözlerindeki sevinç daha da büyür. Ki bekledikleri kişilerden alamadıklarını telafi etmiş olurlar. Eğer paranın değerini bilemeyecek kadar küçükseniz sadece avucunuzda duran şeker bile mutlu etmeye yetecektir sizi. O şeker elmastan daha değerlidir artık tabi şekeri size ikram eden de …
Çocuksanız ve senede bir kez ya da iki kez kar yağıyorsa şehre tek umudunuz karın boyunuzu aşacak kadar yağması olacaktır. Kar erimeden sanki hayati bir şeye yetişecekmişsiniz gibi koşturursunuz sokağa, dışarı adımınızı atarsınız bembeyaz daha ayak basılmamış karlara ilk adımı siz atarsınız ve evet dünyanın en mutlu çocuğu o zaman sizsiniz. Bazen hangi yaşta olursanız olun bu mutlu edebilir sizi. Mutlusunuzdur çünkü bir çocuk gibi karın zevkini yaşarsınız. Ve buzlu yolların yaratıcı sanatçıları çocuklardır genelde, kim düşecek kim n’apacak umurlarında değildir onların. Tek akıllarında olan birazdan kendi hazırladıkları kızakları alıp yokuş aşağı bir füze misali uçacaklarıdır. Kuşlardan daha özgür …
Tabi oradan geçecek dedeler de buna dahil olurlar bazen istemeden.
Saklambaç oyununda genelde hep aynı yerlere saklanılır. İyi bilirim çünkü her seferinde karşı komşu teyzenin bahçesinden arka tarafa geçer, diğer taraftan çıkardım. Aklımca ne kadar ardı ardına yaparsam yapayım bulamayacaktır ebe beni. Ve ebe sizi görürse sanki savaşta düşman yerinizi keşfetmiş gibi çılgına dönüp koşarsınız duvara doğru . Sobe ebenindir. Yıkılırsınız. Ama ardından sobe yapan arkadaşınız sizi esirlikten kurtulan bir asker gibi kurtarır ve sevinçten çılgına dönmenizi sağlar.
Dedim ya Alice’in harikalar diyarına gerek yok …