Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Suriye üzerine

Suriye üzerine
 

 

Birkaç yıldır Suriye’de durumlar hiç iyi değil. Önceleri Tunus’da başlayan sonra Libya ve Mısır’a sıçrayan demokrasi arayışları Suriye’yi de içine aldı. Fas’tan başlayan Kuzey Afrika’yı kapsayan, Ortadoğu’dan İran ve Afganistan’a kadar devam eden bölge yıllardır durulmuyor. İran ve Afganistan’ı saymazsak geri kalan bölge Roma ve Osmanlı imparatorluğunun egemenliğinde yaşadığı huzuru diğer dönemlerde bulamamış görülüyor. Demokrasi arayışları ne yazık ki güçlü bir lider bulamadıklarından hep hüsranla sonuçlanmış. Boşlukları, ülke yönetimi ve idaresini üzerine alan yurdunu seven (?) diktatörler doldurmuş. Başta ülke ve vatan sevgisiyle başlayıp diktatörlüğe varan bu yönetim biçimleri sıradan halka bir derece huzur vermiş. Toplumların yaşayış biçimlerinden kaynaklanan merkezi idareye muhalefet güdüsüyle ortaya çıkan gruplar ve kişiler hep bastırılmış. Aşırı gidenler imha edilmiş, kanlar dökülmüş. Bunun yanında bölgede gözü olan yabancı güçler, işlerine gelmeyen liderleri kendi yöntemleriyle ortadan kaldırmışlar. Bütün bu işler bölgedeki enerji kaynakları, yer altı zenginliklerinden kaynaklanmakta.

Osmanlı sonrası Anadolu, Atatürk olmasaydı ne olurdu siz düşünün. Anadolunun son sahiplerinin arap halkına benzemediğini de burada not düşmek lazım.

Şimdi gelelim Suriye’ye, bir şekilde iktidarı elinde tutan Esad, Suriye demokrasisine göre seçilmiş bir lider. Muhalif kanat sandıkta yıkamadığı Esad’ı gerçek demokrasi isteyerek, cebir ve silah kullanarak yıkmak istiyor. Bu da Suriye demokrasine göre terör ve anarşi anlamına geliyor ve kendine göre tedbir alınıyor. Bu arada olan halka oluyor. Durumu dışarıdan seyreden ülkeler menfaatlerine göre yorum yapıyorlar.

Kimyasal silah kullanımı  (varsa henüz belli değil) kötü bir durum, yüzlerce insan ölüyor. Aklı başında kimse bu durumu kabul edemez. Bu işin altında kimler var, kimyasal silah kullanmakla ne amaçlanıyor ona bakmamız lazım. Gelişmeleri dikkatle izlemeliyiz. Tarih bı gibi örneklerle dolu. En son örnek, Saddam için nükleer silahlardan bahsediliyordu, ispatlanamadı. Irak’ın durumu ( demokrasi getirilmişti) ortada.

Tek çözüm demokrasidir, demokrasi ise eğitimle olur, halkın bilinçlendirilmesiyle olur. Demokrasilerde din, ırk, mezhep, etnik kökenler gibi kutuplaşmalar olmaz. Yoksa Platon'un 2700 yıl önce söylediği gibi oligarşi oluşur. Yaşayan halkta sözde demokrasiyle yaşamaya mahkum olur.

Not: Bizde yaşanan gezi parkı eylemleri sandıkla yıkılmayan iktidara karşı yapılan silahlı şiddet içeren eylemler değildir, karıştırmamak lazım.

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..