Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '10

 
Kategori
İnançlar
 

Allah'a karşı nasıl samimi olabiliriz?

Allah'a karşı nasıl samimi olabiliriz?
 

...Hata olarak yaptıklarınızda ise, sizin için bir sakınca (bir vebal) yoktur. Ancak kalplerinizin kasıt gözeterek (taammüden) yaptıklarınızda vardır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Ahzab Suresi, 5)

Dinin temeli olan samimiyet ancak Allah'tan gereği gibi korku duyulduğunda yaşanabilir. Kur’an'a baktığımızda samimiyetin, Allah'tan içi titreyerek korkan, yalnızca Allah'ın razı olacağı şekilde yaşayan insanlara has özellik olduğunu görürüz. Samimi mümin, yaşamının temelini Rabb’inin hoşnutluğu üzerine inşa etmiştir ve hesabını veremeyeceği davranışlardan şiddetle kaçınır.

Binasının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binasının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ateşi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 109)

Allah aşkını ve korkusunu içinde taşıyan mümin, O’nun beğendiği ahlaka ulaşmak için büyük çaba içindedir. Bazen unutup yanılır ya da hatalar yapar ancak önemli olan, yapılan hatadan tekrarlamamaya karar vererek vazgeçmektir. İnsanın yaşamını hata yapmadan geçirmesi mümkün değildir. Dünya bir imtihan ve eğitim mekanıdır. İman eden insan her hatasında Allah karşısındaki aczini anlar. Yüce Allah, pişmanlık duyan, samimiyetle tevbe eden, bağışlanma dileyen ve kendisini düzelten kullarını bağışlayacağını vaat eder.

Toplumda, yapılan hatalar hoş görülmez; hata yapan kişi telafi yoluna gitse de, insanların ona bakışı değişmez. Bu nedenle insanlar genellikle toplumun kıstaslarına göre davranışlar sergilerler. Bu da cahiliye toplumu bireyini samimiyetten uzaklaştırır. Kişi, insanların kendisi hakkında iyi şeyler düşünmeleri ve gözlerinde yücelmek amacıyla sahte davranışlar sergiler. Bu, insan için eziyettir; bu durumdan kurtulmak için Allah'a karşı samimi ve dürüst olunmalıdır. Din, "insanlar hakkımda ne der" korkusunu tamamen ortadan kaldırır ve samimiyetten alıkoyan her türlü davranıştan uzaklaştırır.

Ve çirkin bir hayasızlık işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. (Al-i İmran Suresi, 135)

Samimiyet, ancak vicdanını dinleyen ve Allah'ın sonsuz gücünün ve ilminin farkında olan insanların özelliğidir. Allah'tan başkalarının hoşnutluğunu gözeterek hareket etmek, insanı samimiyetten uzaklaştırır. Allah kullarını zaten her an görür, içindekileri bilir ve her tavrına şahittir. Bu gerçeğin bilincinde ve Kur’an'a uygun yaşamak samimiyeti getirir.

Apaçık düşman şeytan, küçük düşme, adaletsizliğe uğrama, zarar görme gibi konularla korkutarak insanları samimiyetsizliğe sürükler. Oysa önemli olan Allah'ın hoşnutluğu ve O’nun bağışlamasıdır. Her insan hata yapabilir. Önemli olan fark ettikten sonra Allah'tan bağışlanma dilemek ve samimiyetle tevbe etmektir. Herkes hata yaptığına göre, hatasını itiraf eden, kendisinde olanı düzelten samimi kişi, üstün ahlak sahibidir.

Rabbiniz sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da, (kendisine) yönelip dönenleri bağışlayıcıdır. (İsra Suresi, 25)

Samimiyetle Allah'a yönelip tevbe ettikten sonra insanların ne düşündükleri önemli değildir. İnsanların hoşnutluğunun ardına düşen kişiler, hatalarını örtmek için yalan üstüne yalan söyleyerek hatadan hataya sürüklenirler. Oysa insanları kandırmayı başarsalar da Allah herşeyi bilir. Çünkü O, “sinelerinin gizli tuttuklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilendir” (Neml Suresi, 74)

İnsanın gerçek bir samimiyetle bağlanması gereken varlık yalnızca Rabb’idir. Samimiyet ancak Allah’a koşulsuz iman ile yaşanabilir. Kişinin, Allah’ın buyruklarını yerine getirmeden, “samimiyim” diyerek cenneti umut etmesi, yalnızca kendisini aldatmasıdır. “Samimiyse, küfür içinde de olsa insan cennete gider” gibi bir düşünce çarpık bir mantık çöküntüsüdür. Allah’ı inkâr eden, ahlaksızlık yapan, günah içinde yaşayan kişi, zaten tüm bunları samimiyetsiz ve isyânkâr olması nedeniyle yapar.

Küfür içinde yaşayan kişi, ancak bağışlanma dileyip tevbe ettiği ve samimi olarak Allah’a yöneldiğinde O’nun rahmetini umabilir. En önemlisi; insanın kendisini samimi görmesi değil, Allah’ın onu samimi olarak kabul etmesidir.

Rabbiniz, sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da, (Kendisi'ne) yönelip dönenleri bağışlayıcıdır. (İsra Suresi, 25)

Allah’a karşı samimi olanın dünyayla işi kalmaz. İnsanın kendisiyle ilgili olumsuz bir eleştiriyi duyduğu anda, yanlışını düzeltmesi gerekir… O halde karşımıza çıkan sayısız hatırlatmayı göz ardı etmeyelim. Çünkü Allah'a samimi bir kalple yönelmek dünyada ve ahirette kurtuluşun yoludur.

İlk yayın, Haber Hilal

 
Toplam blog
: 727
: 972
Kayıt tarihi
: 09.02.10
 
 

Ekonomi okudum. 5 yıldır haber siteleri, portal ve dergilerde yayınlanan yazılarımı ve inandıklar..