- Kategori
- Şiir
Amasyalı Yakut'tan Ahlatlı Argun'a
Büyük Selçuklu Devleti döneminden kalan dokuz yüz yıllık Ahlat mezar taşları (alıntıdır)
Bir uzun yoldan gel
Tekerlekler dağılsın!
Tepeye otur
Aç kara gözlerini
Kimden yana
Yanarsa yansın ışık!
Gizli sözlerle dolu
Savatlı demiri kavra!
Köprünün başında
Başladı çepik
Çinileri tut
Taşları bekle!
Bağdat’a efil efil geliyor
Dağların kokusu!
Güneşe dön, bir ulu çınara yaslan
Gül kokuları sürün, aç gözlerini !
Dün Kaşgarlı’nın saklı Divan’nını buldum
Küf içinde çürümüş
Perişandı
Okudukça ürperdim!
Argun:
Şimdi biz, dil değil
Can derdindeyiz!
Birlik derdindeyiz
Farabî de yanıldı Eflâtun gibi!
Halifemiz şaşkın
Tefrika
Nifak söz dinlemiyor!
Bil ki döşlerinde gezindik sazların
Gerilmiş yaydan hız aldık!
Taşları işle gülle, çiçekle
Çini fırınlarımızı yak!
Çal, söyle Ahlat inlesin!
Bil ki Moğollar geldi gelecek
Herkes mal, can derdinde!
Güzelim Bağdat yakılacak
Orada Ahlat’ta
Göle karşı bir kent kuralım!
Güzel yazılarımızla
Aklâm-ı Sitte yaşasın
Yanarsa bizden yana yansın ışık!
(Ankara 2006)