- Kategori
- İş Yaşamı - Kariyer
Amatör Yönetici Sendromu
Yöneticiye amatörlük yakışmaz
Yönetici, kendisine emanet olan bir ekiple üzerine vazife olan işleri başarmak ve hedefe varmak zorunda olan kişidir.
Amatör yönetici ise, hiçbir sisteme, yönteme, usule, sürece, hedefe, ilkeye bağlı olmaksızın (aslında bunların varlığından da habersizdir) bir şeyler yapıyor görünen ve çok meşgul olan kişidir.
Amiri iş verdiğinde; “kimse bu işi bilmiyor ki, nasıl bu ekibe güvenip yola çıkayım” der ve daha nice kuruntularla sızlanır. Her zaman talimat almayı sever, “başüstüne” der ama içini bir korku kemirir, “nasıl yapacağım” diye kara kara düşünür.
İşi bilen astları öneri getirdiğinde, “işime karışma” tavrındadır. Aslında işi bilmediğinden çözüm olarak getirilen yöntemi de pek anlamamakta ve ön yargı ile reddetmektedir. Verilen işin günü yaklaşınca ekibini toplar, “2 güne kadar bu işi bitirelim” der. 2 hafta neyi bekledik diye tüm ekip şaşkındır. Yalnız bu iş 2 güne bitmez denilince “ekipte iyi adam yok ki” diye söylenmeye başlar.
Kendi kafasına takılan kıvır zıvır o kadar çok işle uğraşır ki, kurumun stratejisi, hedefleri, vizyonu hakkında bilgi sahibi değildir ve bu konuları pek düşünmez. İşini yaparken süreçlere dikkat etmez, çalışanların motivasyonu ve performansıyla pek ilgilenmez. Çok yoğundur görüşemezsiniz, görüştüğünüz konuların çoğuna “şunu da araştıralım” der karar vermezler, ama kendi uğraştığı işlerin pek çoğu hedefe götüren işler değildir.
Amatör yönetici astlarına veya amirine söz veremez, vaatte bulunur, ama vaadi olmayınca lafı geveler, izah edemezler. Zinhar kendilerince fena yönetici değildirler. Bu nedenle kendilerini geliştirme ve daha iyi olma yolunda bir ümit ve uğraşıda görülmez.
Hata olunca “benim suçum değil” derler, ekibin yeterince iyi olmadığını daha önce söylemiştim derler. “Hata bendeydi zamanlamayı iyi yapamadım, ekibi takip edemedim” diyemezler. Vasat bir ekiple büyük başarılar elde etmeyi hayal bile edemezler.
İç halleri itibariyle sürekli başarılı olmaktan da korkarlar. Başarılarına bir halel gelmesi tedirginliğini yaşarlar.
Bilmediklerini araştırıp öğrenme ve uygulamaya cesaret edemezler, böyle bir yenilik öneri olarak gelirse “peki kim yapmış” derler. “Biz eskiden şöyle yapardık” diye hep eskiyi taklide devam ederler, yenilikten hoşlanmazlar, icat çıkarma derler. “Ya bu yöntem işe yaramazsa” korkusu hep ağır basar.
Amatör yönetici dumanlı havayı hiç sevmez, risk alamaz ve uzun zaman beklerler, ancak açık bahar günlerinde iş yaparlar.
Muammer MURAT
İnsan Kaynakları Yönetim Danışmanı (3.11.2015)