Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

25 Mart '09

 
Kategori
Sağlık
 

Ameliyat sürecinde hastanede olmak

Ameliyat sürecinde hastanede olmak
 

“Her şeyin başı sağlık” dilimize dolanan basit bir söz haline dönüştürülerek adeta değerini ve anlamını kaybetti.

Sözün anlamını bu hafta başında geçirdiğim ameliyatım sırasında çok iyi bir biçimde algıladım.

Ameliyat süreci insan psikolojisini derinden etkileyen bir süreç.

Devlet hastanesi koridorlarında dolaşırken insan kalabalığı ve hastane kokusunun bir araya getirdiği ağır kıvamlı hava solundukça insanın içi köreliyor. Her adımımda “Allah kimseyi hastanelere düşürmesin” derken ameliyat sürecinde gerekli olan tahlilleri yaptırmaya başlıyorum.

Öncelikle hasta muayene kâğıdının kodlatılmasının ardından kan alma odasının önünde çoluklu çocuklu kuyruğa giriyoruz. Girdik derken ben kuyrukta annem ise odanın önündeki koltuklarda soluklanıyor.

Kan, damar gibi kavramların telaffuz edilmesi bile beni ürkütürken kan alma işlemini kafamda büyüttükçe büyütüyorum.

4 tüp alınması gereken kan için koltuğa oturduğumda öncelikle kan alan hemşireye korktuğumu belirterek biraz dikkatli olmasını rica ediyorum. Kafamı ters yöne çevirerek kan alma sürecinin bir an önce bitmesini beklerken kafamı çevirdiğim yöndeki bir başka hemşire “iyi misiniz? “ diye soruyor.

Yüzümden anlaşıldığı üzere iyi değildim. İyiyim dedikten birkaç saniye sonra kendimi bırakmışım. Allahtan kan alma süreci sona ermiş. Yoksa bir kez daha kan aldırmaya dayanmam oldukça zor olurdu.

Anneme seslenen hemşireler bir müddet benimle oyalandıktan sonra kendime gelmemle beni sıradaki işlemler için dışarıya yolluyorlar.

İdrar örneğini de verdikten sonra bu kez EKG çekimi için bir başka kuyruğa giriyorum. İçeriden çıkan yaşlı bayan bekleyenlerin ellerindeki kâğıtları topladıktan sonra hastaları sırayla içeriye çağırıyor. Ayak ve el bileklerimle göğsüme sürdüğü jelin üzerine kablolu bir aleti yerleştiren bayan derin derin nefes almamı hemen ardından da nefesimi tutmamı istiyor.

EKG makinesinden çıkan grafik anında verilirken ameliyat öncesi hazırlıklar sona eriyordu.

Sıradaki işlem akciğer filminin çekilmesiydi. Tipik bir röntgen makinesinin karşısında soyunduktan sonra çekilen film yarım saat sonunda elime verildi.

***

Kan, idrar, EKG ve akciğer sonuçlarını aldıktan sonra prosedür gereği dosyanızı hazırlatmanız gerekiyor. Dosyanızı açtırdıktan sonra ise hasta hakları kuruluna yolunuz düşüyor.

Hasta hakları kurulu sağlıkta dönüşümü temsil eden bir servis olsa da oldukça garip bir işleyişi var. İçeride bulunan üç görevli kendi aralarında sohbete dalmışlar. Gelen hastalara bilgilendirici bir broşür verdikten sonra dosyamın üzerine “hasta bilgilendirdi” ibaresini yapıştırıyorlar.

Merak ettiğin bir şey olursa buraya gelip sorarsın diyorlar.

Hasta hakları kurulunun görünen tek işlevi broşür verip damga yapmak.

Bu işlemlerden sonra dosyam elimde yatışımın onaylanması için iki farklı imzaya ihtiyacım var. Suratıma bile bakılmadan atılan bir çift imzanın ardından ameliyat sırası almak için servis hemşiresine görünüyorum.

Servis hemşiresi bir gün sonra gel anestezi uzmanına görüneceksin diyor.

Bir sonraki gün anestezi uzmanının karşısında belden iğne ya da genel anestezi seçenekleri arasında bilgi alışverişi yapıyoruz. Kapıdaki herkes bir sonraki iş günü olacağı ameliyatının stresinde.

Kadın hastalıklarından hemoroide, fıtıktan safra kesesine kadar çeşit çeşit ameliyat olacak hasta bekliyor.

Doktoru genel anesteziye ikna ettikten sonra ameliyatım için haftasonunun geçmesini bekliyorum.

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 430
: 2186
Kayıt tarihi
: 18.06.07
 
 

20 Nisan 1989'da İzmir'de doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimini Karşıyaka'da tamamladı. 20..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara