- Kategori
- Güncel
Amerikadan anlık istihbarat

Sayın Başbakanımız ABD Başkanından hatırlarsanız PKK'ya karşı anlık istihbarat sözü almış, AKP yanlısı medyada bunu bir zafer edasıyla halka ilan etmişti. Bu anlık istihbarat anlaşması yapıldı yapılalı, sağolsun ABD'liler müthiş istihbaratlarla ülkemize faydalı oldular..! Sınırımızda kuş uçsa haber verdiler. Ama kime?
Bu anlaşma yapıldı yapılalı her hafta 3-5 derken 10'larca şehit verdik. En son yine bir karakol baskınıyla 15 şehit. Üstelik sınırın hemen dibindeki ve bizim ele geçiremediğimiz kamplardan gelen baskınla. Onlarca PKK'lı terörist sınırımızdan sızıp, güpegündüz 15 gencecik askerimizin canını aldı.
Şimdi ben anlamıyorum;
Anlık istihbarat dediğiniz şey, uydu üzerinden veya insansız uçaklar tarafından yapılan devamlı bir gözlemdir. Sınırımızdan her gün onlarca terörist giriş çıkış yaparken, sevgili ABD'li arkadaşlarımız bunları görmüyorlar mı?
Bizim 10 tane askerimiz sınırı geçip terörist peşine düşse, hemen görüyorlar. Hoopp orda dur. Sınırı geçtin demeyi biliyorlar. O gözler kimin, bu gözler kimin?
Hatırlarsanız İsrail 6 adet askeri kaçırıldığı için Lübnan'ı yerle bir etmişti. ABD sırf kendisine kafa tutuyor diye, Okyanus'un diğer ucundan gelip Afganistan ve Irak'ı işgal etti. Biz 10 km. ilerimizde duran, baskınlar yapıp onlarca askerimizi vuran teröristleri ele geçiremiyoruz. Bu nasıl bir mantıktır?
İşin kötü yanı, şehit haberleri alışılageldik oldu. TV'yi açtığımda, sadece haber kanalları olay hakkında yayınlar yaparken, diğer kanallarda eğlence ve magazin programları son hızıyla devam ediyordu. Başka ülkelerde olsa resmi yas ilan edilmesi gerekirken, affedersiniz ama bizde göbek atılıyordu. İçim acıdı...
Siyasetçiler klasik söylemlerini sürdürdüler. Terörü şiddetle kınadılar, terörle mücadelemiz kararlılıkla sürecektir dediler. Onlar öyle söyleyince şehit aileleri çok rahatladılar..!
Tüm bunlara karşın halkın tepkisizliği, Amerikan kapital hegomanyasının ve uzantısı medyanın insanlarımızı nasıl esaret altına aldığını ortaya koyuyordu. Ateş yine düştüğü yeri yakmakla kaldı. Peki magazinlerle eğlenen diğer insanlarımız; yarın sizin çocuklarınız, kardeşleriniz aynı teröre kurban gittiğinde yine tepkisizliğinizi sürdürecek misiniz?
Ben sözlerimi Atatürk'ün gençliğe hitabesinden bir alıntıyla tamamlamak istiyorum;
"İşte bu ahval ve şerait içerisinde dahi vazifen, Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini muhafaza ve müdaafa etmektir. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."