- Kategori
- Mizah
Amman sağlıklı ol ya da özel sigortalı...
Bir süredir yaşadıklarım, gerilim filminin karelerinden alınmış gibiydi ama ben anlatırken kara mizah kategorisine sokmayı tercih ettim.Olaylar yaşanıp bittikten sonra kötü kısımları unutmak isteğinden belki de.
En büyük zenginlik sağlıktır demişler.Ne doğru söylemişler.Son 15 gündür yıllık,olması gereken mamografi kontrolleri nedeniyle devlet hastanelerine gitmek durumunda kaldım.Beylik sözdür ama yineliyeceğim Allah düşürmesin dostlar sağlığınızın kıymetini bilin.
Çocuklarım olduğu için eğitim sisteminin ne durumda olduğunun içinde yaşayarak farkındayım doğal olarak.Sağlık sisteminin ne durumda olduğunu bu konuda yaşamam gerekenler olunca daha da iyi anladım.
Her kadının yaptırması gereken normal mamografik meme kontrollerine belli sürelerle gidiyorum.En son 6 ayönce aldığım ve bir sorunum olmadığını belirten mamografi ve ultrason raporumla kontrol için bir devlet hastanesinin genel cerrahi bölümüne gittim.Son gidişimde mamografide gözükmeyen ama ultrasonda temiz gözüken bir kitle için doktorum ''önemli birşey yok, düzeli muayenelerinizi aksatmayın'' demişti.Mamografideki leke uzun yıllardır gözüktüğü için sadece belli sürelerde kontrol yaptırmamı istedi.Ben de zamanı gelince raporlarımı ve filmlerimi alıp aynı doktoruma tekrar gittim.
Doktorum, yani genel cerrahi bölüm başkanı profösör, bu kez hiç bir tetkik ya da muayene yapmayıp,''siz bu kez stereotaksik biyopsi yaptırın dedi.Ne olduğunu sorunca da, ultrasonda gözüken kitlelerin biyopsi ile incelenebildiğini, ama sadece mamografide gözüken kitleler için stereotaksik biyopsinin gerekli olduğunu söyledi ve beni Radyoloji bölüm başkanına yönlendirdi.Oysa ki 6 ay önce buna gerek görülmemişti ve şimdi ise sadce önceki rapor okunarak bu karara varmıştı.Madem gerekli neden 6 ay geç istendi bu tetkik ?diye sordum.Ama çok aydınlatıcı bir cevap alamadım.
Neyse, ben elimde sevk kağıdımla 3 kat inip, diğer blokta ilgili doktoru zar zor 2 saat sonra bulabildim.Hoca, sevk kağıdını oluduktan sonra '' iyi de hastanemizde bu biyopsi iğnesi yok ne zaman geleceği de belli değil'' dedi.Şaşkın vaziyette ne yapabileceğimizi sordum.''valla bilmiyorum hastanenenin alım satım bölümünden iğnenin gelişini takip edin'' dedi.Artık ne zaman gelirse o zaman...Koşturarak iki blok geçip,3 kat çıkıp genel cerraha durumu bildirmek istedim.Ama bulabilirsen bul.Doktor hastanede nerde olduğu belli olmayan bir yerde .
Uzun aramalardan sonra kendisini bulup durumu izah ettim.O da'' o zaman normal ince iğne ile yapsın'' dedi.Telefonla diğer doktoru aradı ama yerinde bulamadı.Koşturarak yine iki blok ve 3 katı inip,çıktıkdan sonra radyoloji doktorunu bulup,genel cerrahın ince iğne sözünü ilettim.Rayoloji doktorum o sırada o iğnenin de mevcut olmadığını söyledi.Çaresizlik içinde''peki ne olacak benim durum diye ağlamaklı gözlerle sorunca da'' ben başhekimle toplantıda olacağım,2 saat sonra çıkacağım,bekleyin siz ''dedi.
Tekrar eden 2 blok ve 3 kat süren yolculuğumun ardından genel cerraha geri döndüm ve doktorun sözlerini aktardım.O zaman bekliyeceksiniz iğnenin gelmesini dedi.Ya da dışarıda arıyacaksınız bu iğneyi.'' Çaresizlikten,teşhisimin ne olduğunu anlayamamanın verdiği belirsizlik duygusundan bitmiş vaziyette ''peki nerde bulabilirim? diye sordum.Bana birkaç özel görüntüleme merkezinin ismini verdi.''Peki doktor bey, bu mamografide gözüken lekenin ne olduğunu anlamak için bu lanet bulunmaz streotaksik biyopsi dışında bir seçeneğimiz yokmu ''diye sorunca ''ameliyat olursunuz açar bakarız, kötüyse alırız değilse sorun yok,ama bu zahmetli bir iş,birşeyiniz olmayadabilir. Siz iğneyi bulmaya bakın dedi.
6 ay önce'' birşeyin yok sadece kontrollarına düzenli gel ''dedikleri bir lekeye, şimdi yani 6 ay sonra yeniden bir tetkik dahi yapılmadan, neden stereo taksik biyopsiye gereksinim duyulmuştu?Ya da gerekiyorsa eğer neden 6 ay önce durum aynıyken bu tetkik istenmemişti?Aradan geçen sürede bir fark olduğunu gösteren en ufak bir muayene bile yapılmadan hastanede hiç olmayan bir iğne ile tetkikim istenmişti ama o iğne piyasada yoktu,Ne zaman geleceği belli değildi ve bana başka hiç bir yol gösterilmiyordu.
Moralim son derece bozuk durumda hastaneden çıkıp bir kafede oturdum ve aklıma gelen tüm devlet hastanelerine telefon açıp bu biyopsi iğnesinin mevcut olup olmadığını sordum.Aradığım hiç bir yerde bu işlem ya duyulmamış ya da yoktu.
Moralim giderek rezil duruma ulaşırken,özel görüntüleme merkezlerine giderek,bazısını da telefonla arayarak aynı işlemin yapılıp yapılmadığını araştırdım.Hayır,hayır,hayır,.Yok yok.Cevap hep aynı.''Malesef hanımefendi bizde bu tip biyopsi yapılmıyor''.
Yalnızca tek bir özel görüntüleme merkezinde bulabildim ama sevincim kursağımda kaldı. Çünkü da tam üç bin liraydı.Bu fiyatı duyunca bir emekli sandığı emeklisi olarak kanım dondu ve binadan çıktım.
Başıma gelen kötü bir tümörse eğer ben bunun ne olduğunu anlayamadan nasıl hayatıma devam edeceğim? Bu lanet stereotaksik biyopsiyi bana öneren doktorun dışında, duyan o kadar az kişi vardı ki? ben ne yapacağım diye ağlamaklı ve iğrenç bir ruh durumuyla bir şekilde eve geldim.
Ertesi gün doktorumu aradım ve bu lanet stereo zımbırtısını hiç bir yerde bulamadığımı,çaresizlikten acı çektiğmi ve ne yapmam gerektiğini sordum.Cevap kanımı dondurdu.''aceleniz yok Sibel hanım ne zaman bulursanız o zaman yaptırırsınız.''.....Kalbim çarparak'' nassılll yaniii? diyelim 6 ay bulamadım????? Doktorum gayet sakin ''olabilir 6 ay beklersiniz o zaman'' Peki dedim ben 6 ay bana verdiğiniz bu iğrenç şüphe ile nasıl yaşarım? kötü bir tümörmü? değilmi? 6 ay böyle yaşanırmı doktor bey yokmu anlamanın başka çaresi? magnetik rezonans MR çektirsem önerirmisiniz diye sordum.''Hayır gerek yok bu iğneyi bulun gerekirse dışarda yaptırın'' dedi ve telefonu kapattı.,
Sevgili dostlar, Allah başka acı vermesin ama bu olay ve bu konuşmalar,bu çaresizlik duygusu,bu hiç yardımcı olmama durumu,benim 10 günümü yedi ,bitirdi ve dünya ile bağlantımı kesti.İnsan başına gelen her ne ise onu bilse,düşmanını tanısa,çaresine ve tedavisine bakar .Ama sadece kontrol diye gittiğim bir konumda bana hiç yol göstermeden,değil kendi hastanelerinde diğer hastanelerde bile olmayan hatta özel sağlık merkezlerinde bile nadiren bulunan bir tanılama yönteminin önüme çıkması ve ona ulaşamamak beni çıldırttı.Duyarsızlık beni delirtti.
Başka bir hastaneden randevu alıp çözüm aramağa karar verdim ve diğer bir devlet hastanesine gittim.Orda yaşadıklarım karşısında morlimin geldiği nokta,daha öncekini aratacak halde oldu.
Genel cerrahi kliniğindeki doktorun odasına raporlarım ve filmlerimle girdim.Koltuğa oturdum ve kısaca anlatmağa tam başlıyacaktım ki kapı açıldı,başka bir doktor hafta sonu yapılacak maç için kimin evinde toplanılacağını doktoruma sordu ve tabi ki benim doktor da cevapladı.Ben arada derdimi anlatmaya çabalarken,diğeri başka birinin evinde toplanmayı önerdi.Benim doktor sözlerimi keserek onunla sohbete devam etti.Neyseki diğeri çekip gitti.Ben daha hiç bir şey anlatmadan,ne rapor,ne filimlerim incelenmeden,doktor ''ailenizde göğüs kanseri varmı''diye sordu.Bende halam dedim.O zaman MR çektireceksiniz gidin randevu alın dedi.
Hoppalaaa..durumu düşünebiiliyormusunuz?''ailemde halam kanser,'' ''e tamam o zaman MR çektirin''.....
Üstelik ilk doktorum, sorduğum halde gerek yok derken şimdiki doktor ilk aşamada MR öneriyor...........yani günlerdir çektiklerim karşısında en azından bir MR la durumumun vehameti sonlanacak ,şu lanet olası stereo iğnesine gerek kalmıyacak diye sevinerek MR çekilen bölüme gittim.
Masada oturan ufak tefak kırmızı dudaklı sıska sekreter bana 2 ay sonrası için randevu verirken, önüme imzalamam için bir kağıt uzattı.Kağıtta yazılanlara bir göz attım.Kocaman kapkara harflarle bir cümle kabus gibi gözüme çarptı. ''MR ÇEKİMİ SIRASINDA VERİLEN İLAÇ BAZEN ANINDA ÖLÜME NEDEN OLABİLİYOR KABUL EDİYORSANIZ İMZALAYIN...''
Nasssıll yaniii? durumumu öğrenmek için MR çektirirken neyim olduğunu,belki de hiç birşeyim olmadığını öğrenemeden ölüp gitme ihtimalimmi var? Allahım, mamografimdeki lekenin ne olduğunu anlamak için, ya hiç bulunmayan lanet stereo iğnesini bulmalıyım ki o da yok piyasada olan tek yerde de 3000 lira,yada MR çektirirken öleceğim ve hiç öğrenmeme gerek kalmıyacak..İyice saçma sapan karmakarışık düşüncelerle beynim bulanmışken sıska, kırmızı rujlu çok bilmiş sekreter kız ''malesef bazen damara ilaç verilirken ölümler olabiliyor' ama MR çekiminde daha az oluyor.Tomografi çekiminde asıl ölümler daha çok.'' diyerek beni yeni bir korku filminin içine itivermezmi?
Ben şaşkınlık,ümitsizlik ve ne yapacağımı bilemez şekilde kıza cevap yetiştirirken,kara çarşaflı bir hatun yanıma gelip gevrek sesiyle''hııı,hanıım korkma aha bende oldum bişicikler olmadı yaşıyorum'' demezmi? Kadına dönüp,''ne diyorsun ya dedim,belki benim bir başkasına aynen böyle ''aha ben yaşıyorum bak diyecek şansım olmayacak'' Hayatımla kumarmı oynatacaksınız bana?
Stereo zımbırısını aradığım dünü özledim o anda birden ölümün zombi nefesini hissedince...Beterin beteri varmış.
Beni MR a yönlendiren doktorun odasına tekrar gidip,allejik bir reaksiyon gösterebileceğimi söyleyip önerisini almak istediğimde, o bir hastası yanındayken hala arkadaşıyla maç muhabbeti yapıyor durumdaydı.''O zaman gidin başka bir yerde çektirin dedi ve kapıyı gösterdi''
Yaşamım boyunca hep saygılı ve ölçülü davranan biri olduğumu düşünüyorum ama bugün bunları yazarken ölçülü ve saygılı omanın dozunu kaçırdığımı hissettim. .
Yok dedim yok bu kadarı fazla.Tüm sağlık çalışanları bazı figuranlarla birlikte bana gizli kamera şakası yapıyor da benmi hala anlamıyorum? Ne oluyor yahuu? ben bu işin içinden nasıl çıkacağım?iğneyi bulamıyorum,Doktor git nerde bulursan bul,ne zaman yaptırırsan yaptır diyor.MR ın ölüm riski var.Medya da hergün sık sık kontrollerinizi ihmal etmeyin uyarsıyla karşı karşıyayız .Ama durum.. Allah versin..Çıldırmamak içten değil.
Devletteki haklarımı sonuna kadar koruyayım,özel doktora gitmiyeyim derken, giderek enerjim,ruhum,moralim sıfırlanmış durumda eve geldim.Bir tanıdığımın çok takdirle söz ettiği doktorun özel muayenehanesini aradım ve randevu aldım.Sonuçta oraya gittiğimde güleryüz,insanı en kötü hastalık olasılığında bile rahatlatan bir servisle karşılandım.Mesleğinde çok değerli bir kariyer yapmış olan yeni doktorum 10 gündür aradığım lanet stereo iğnesine hiç bir şekilde ihtiyaç olmadığını, MR la bunu kolaylıkla öğrenebileceğimizi, ayrıca MR ın hastanede bana söylendiği gibi hiç tehlikeli bir işlem olmadığı konusunda beni aydınlattı.
Aynı gün randevu aldığımız bir görüntüleme merkezinde MR çekildi.Sonuçta Allaha çok şükürler olsun ki çok sağlıklı olduğum hemen ortaya çıktı.
Ama bu arada itiraf edeyim ki,son doktorumun MR konusunda beni son derece rahatlatacak konuşmasına rağmen,demek ki o kırmızı dudaklı sıska sekreter kızın ''ölebilirsiniz'' sözü beni öylesine etkilemiş ki,MR odasına girerken cep telefonumdan, o anda okulda olan 17 yaşındaki oğluma ''benden haber alamassan MR çektirmek için şu adrese geldim.Seni çok seviyorum canım'' şeklinde bir mesajı ağlayarak gönderdim.Aynı mesajı yakın arkadaşlarıma da gönderdim.Olur ya MR dan ölürsem yerimi yurdumu bilsinler..Ne kötü bir ruh durumuydu Tanrım...
Zavallı oğlum bir gün önceden bu ölüm riski olayını evde konuştuğumuzdan okuldan çıkıp mesajı okuyunca telaşdan beni 8 kez aramış ve mahvolmuş.
İşlem bitip de, hiç bir rahatsızlığım olmadığına dair güzel haberi alınca onu aradım'''anne bana ne yaptığının farkındamısın? alacağın olsun,öldüm korkudan başına bişey geldi sandım'' dedi.
Bu kadar sıkıntılı geçen haftanın ardından belirsizliğin insanı nasıl yıprattığını açıkça yaşadım.Aslında hiç bir sorunum yokken kontrol amaçlı bir tetkikin,yanlış ve yersiz uygulamalarla beni yersiz yere ölümcül düşüncelerin eşiğine nasıl da getirdiğini dehşetle gördüm.Oysa ki ufak bir lekenin ne olduğunu anlamak için çözüm son derece basitmiş.Hiç bir hastanede bulunmayan bir cihaza ihtiyacım yokmuş.Peki doktorlarımız bu lanet stereo iğnesinin bulunmadığını ya da nadir bulunduğunu bilmiyorlarmı? Bir insan bu kadarmı ''git nerede çözersen çöz sorununu ''diyerek çaresiz ve yardımsız bırakılır?
Son doktorumun söylediği sözler çok doğruydu.
''İşte sizin gibi muayeneler sırasında yersiz yere çaresiz ve önerisiz bırakılarak korkutulan kadınlar aynı olayları yaşama endişesiyle yıllık kontrollere gitmeye çekiniyorlar ve daha vahim sonuçların doğması kolaylaşıyor ''
Sonuçta anneler gününden 2 gün önce,sağlıklı olduğumu öğrenmek en güzel armağan oldu.
Gerçekten en büyük zenginlik sağlık, gerisi masal...sağlık ve sevgiyle kalın dostlar...