- Kategori
- İlişkiler
An gelir

An gelir,
Ve doyumsuz olur tüm ruhum, küçük bir kız çoçuğu gibi eve girmemek için direnirim.
Oysa sonu hüsran, sonu vuslata yakın bulunur ,
düşsel soğağımın kaldırım taşları üzerinde salına salına yürüme hallerim.
Bıraksalar,
İçsel savaşımın içinde yağan yağmur hiç dinmesede, günlerce altında ıslanmaya razıdır bu beden.
Viran şehirlerde bulunmuştur paslı izlerim
Ve gökyüzünün tam orta yerinde anlıma değen gökkuşayla dans etmek isterim.
An gelir ,
seni hatırlarım
Ve hiç hesapsızca bile diyemeden yokluğuna tek işaret dolu dizgin devam eden tanelerimdir.
Seni hatırlatan her objeyi sıkı sıkıya sarmalayıp bağrıma basarım.
An gelir,
Bir elimde cımbız bir elimde ayna
meydan okurum tüm dünya'ya.
Unuturum biranda olup biten herşeyi
Seni bana hatırlatan herşeye ama herşeye kızgınlığım biran olsun dindiğinde
hüznün izleri yok olup gider gözlerimden.
Ve an gelir
Bir martı olursun salına salına dünyaya meydan okurcasına süzülen
Ve an gelir,
Bir çiçek olursun
dalında tazecik buram buram bozkırın kokusunu içinde barındıran.
Ve ben
kahretsin ki sana henüz doyamamışken gidişime lanetler okurken
bir elimle tutunmaya çalışıyorum bu hayat'a....
Ve o an gelsin artık
Gelişinle birlikte baharı mücdeleyen cemreler gibi içimi yaksın kavursun yeniden
Ve ben ne_den_siz_ce
kim_se_siz_ce
kalışıma duyduğum öfkeden arınmalıyım bir an evvel
Ve an gelir
ben
çok özledim seni derken içimi eriten sözlerimden
batan güneşin kızıllığından
rayoda çalan buselik makamından
gizli gizli seni seyre dalmaktan
haneye tecavüz etmekten
vazgeçebilir miyim.....