Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '22

 
Kategori
İnançlar
 

AN

Zaman karşısında kendini kurtaran ANı yaşamak ister. ‘AN; bir önceki AN’dan varlığını alır, devam ettirir.’ diye bir yaklaşım da var. AN’ı yaşamak derken şunu anlıyorum: Her an o anı yaşamak değil, anı yaşadığım anı almak Onu yaşamak… Dolayısıyla benim anı yaşamak gibi bir derdim olmaması gerekir. ANı yaşayan için, İLMİNDE SEYİR HALİndeyken AN diye bir şey yoktur. İlminde ilmini ilmiyle dekode eder, açar; devamında RAHİMİYET özelliği ile açığa çıkartır, SEMİ ve BASIYR ile değerlendirir. Tabi bu ANdan evvel olan bir şey. ZAMAN OLMAKSIZIN yaşanan bir şeydir AN. Bir anda oldu bitti, derler mesela. İşte o ANa her şey sığabilir.. İşin ilginç yanı ise; zamana sığdıramadığımız  şeyler ‘işte o bir anda oldu her şey’ dediğimiz o ANa sığıyor. Sığabilme özelliğine sahip. 
 
    Dolayısıyla AN, ANı getiriyor. Aslında tek bir AN var; tek bir TECELLİ var ise tek bir AN var demektir, o da Tecelli-i Vahid’tir. O ki göle atılan bir taşın meydana getirdiği bir halka olsun, işte öyle bir halka çizer. Sonra gelen halkalar onun devamıdır. İşte AN da böyledir. Tek bir tecellinin açığa çıktığı ANda aldığı isimdir. 
 
    Tabi bu arada ANı yaşamanın getirdiği haller başkadır… ANın dışında kalan zaman boyutu itibariyle yaşanan olayların derleme ve tasnifi başkadır.  
 
Hz. Resulullah’a sormuşlar , ‘Kıyamet ne zaman kopacak.’ diye. 
‘Göz açıp kapayıncaya kadar.’ Demiş yani BİR ANda… 
 
AN, SONSUZLUK demektir. Başlangıcı ve sonu KENDİNDE bulan, buluınduran bu sonsuzluk halini yaşamaktır.. AN, bir DEĞİŞİMdir. O her an aynı şanda değildir, HER AN YENİ BİR ŞANdadır. 
 
Zaman kaygısı ve kurgusu ile olaya baktığımız zaman o kurgular içinde mutlaka birbirine benzeyen oluşumlar vardır. Farklı bir oluşum belki aynı kelimelerle ama farklı şeylerin farkındalığını ifade eden bir şeydir AN.. 
 
Esma ve Seyir’de farkındalık söz konusu değilse de ANda farkındalık seyri başlamıştır. Bu, ‘zıtları cem etmek’ gibi bir tanımlamadır. O skalada ‘helaldir, sevaptır, günahtır’ gibi tanımlamalar söz konusu değildir. Güzel, çirkin, eğri, doğru gibi kavramlar da söz konusu değildir. O yaşamda bütünsellik vardır.  
 
ANı yaşayan cennettedir, sevgiyle doludur. Her noktada O VECHi müşahede eder.  ANı YAŞAYANın, yaşadığı anlar diye bir ayrıma gireceğini düşünmüyorum. Hep dışardan o bütünlüğün bozulmamasını istemek, dilemek vardır ki zaten hep öyle olmaktadır. Her ANın, yeni ŞANların açığa çıkarttığı o SEYİR zevkini tatmak da o ANı yaşamanın getirisidir. Ayrıca şunları da eklemek de fayda var: ANı yaşayan husumet beslemez, kin tutmaz, nefret etmez. Ona kin tutan bir insan denemez, böyle yorumları olamaz.  
 
    ANın özellikleri vardır: An sürattir, keşiftir, VAHİYYdir. Bir özelliği ise ALGIdır. Bizim bildiğimiz algının çok çok fevkinde bir ALGIdır ki HİSSETMEdir. 
   Eğer böyle basmakalıp kelimelerle olaya yaklaşamıyorsak, o tanım zaten kendini açığa çıkartıyor. Ezberlense o şekilde tarif yapılamaz. Ezberi, önyargıyı ve bir takım başka koşulları bırakıp YALIN olmak gereklidir.  
   ANın getirdiği yaşam potansiyelinin şart ve koşulları HAŞYETi getirir, sonrasında ise HİÇLİK gelebilir. HAŞYETin bir anda sıfırlandığı nokta HİÇLİKtir. Zatının HİÇ olması. ZATIN HİÇ  olursa aslında ZATIN ile birlikte olan her şeyin HEP olur. HİÇ, HEPe dönüşür. 
Her şeyden önce ZATINI MÜŞAHEDE etmek, yaşamak önemlidir. Bunu bildiğin, yaşadığın anda diğer katmanlarda O ZATın gücü ile çok daha güçlenir. Allah var öyle olur! Doğal olarak… 
Allah dilediğini yapıyor, diyor… O her an yeni bir ŞANda diyor… Bunu anlayan KUR’AN’ı anlamış olur. Sonrasında zaten HAKİKAT anlaşılmış olur, İNSAN kavramı anlaşılmış olur. O bir TECELLİdir, tecelliye göre akış yapar. Şunu mu desem, diye bir düşünceye girmez. O düşünceye girerse bil ki bedende, biyolojik yapının blokajına uğramış bocalamaktadır. Açık olan hep AÇIKtır; konuşmasıyla da açıktır, susmasıyla da açıktır. Konuşmanın kaynağı olan mana seyrine de açıktır. Açık olmak, ÇIPLAK olmak aynı şeyleri ifade eder ve önemlidir. O açıklık yerine göre kullanılmalıdır. Bu, kimilerine kapalı gelebilir ki o zaten kapalıdır. Ama açık olan AN, her zaman ortada ve nettir.  ZERREde bile açıktır, o ZERREyi oluşturan MANA itibariyle…
 
 
Ahmed F. Yüksel
 
1 Eylül 2022 
 
Bodrum/Milas
 
https://twitter.com/ahmedfyuksel
 
https://www.instagram.com/ahmedfyuksel
 
https://www.facebook.com/ahmedfyuksel
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..