Ana'nı Ağlatma

Toprak çaldım, yakalandım

Evet, bugün toprak çalmak üzere iken yakaladım… Eşim 3-4 tane biber fidesi bulmuş, dikmek için toprak rica etti. Oba’daki fidanlığın bahçesine gittim. Bir poşeti tartabildiğince toprakla doldurdum. Ayrılırken bir portakal ağacının dibinde yarısına kadar dolu bir çuval dikkatimi çekti. Baktım, gübre ile karıştırılmış toprak… Ganimet bulmuş defineci gibi sevindim, arabanın arkasına koydum. Beyaz bir arabanın penceresinden bir baş uzandı,”Kolay gelsin, ne yapıyorsunuz?” dedi. Toprak aldım. “Şurada bir çuval vardı, onu siz mi aldınız?” Evet. Kaynar sular döküldü başımdan; toprak çalarken yakalandım!

Meğer arkadaşın biri Anneler Günü için dikeceği çiçeklere hazırlamış ve sonra alacakmış. Büyük bir mahcubiyet içinde aldığım çuvalı yerine koydum.

Gençlik Şenliği mi?

2005 yılında eğitim-öğretime açılan Alanya İşletme Fakültesi’ne çok yakın bir ilkokulda 13 yıl çalıştım. Defalarca gittim-geldim, yöneticilerinden, biri üniversite diğeri ilkokul olan iki eğitim kurumunun ortak çalışmalar yapması için ricalarda bulundum. Diğer illerden gelen abla ve ağabeylerin, yöre çocuklarına örnek olmalarının çok güzel neticeler vereceğini söyledim. Olmadı. Biz çok gittik ama onlar hiç gelmediler. (Belki de tenezzül etmediler.) Ama ilginçtir, o okulda çalışırken ilçemizde birimi olan Georgetown Üniversitesi’nin öğrencileri üç dönem sosyal sorumluluk projesi adı altında okulumuza geldiler.

Türkiye çapında 56 üniversitede GençTEMA teşkilatlanmamız var. Bir günden bir güne, sayıları her yıl artan öğrencisi ile İşletme Fakültesinde GençTEMA Teşkilatı kurayım diye özel bir çabam olmadı. İstedim ki, bu talep gençlerden gelsin. Geldi, tam yedi yıl sonra geldi.

Fakülte öğrencisi Cantekin Ertekin isimli bir genç kardeşim beni arayarak, yaptığımız çalışmalarda yer almak istediğini söyledi. Tanıştık, TEMA Vakfı’nın yerel ve ulusal çalışmalarını anlattım. Yedi yıl sonra gelen ilk üniversiteli Canteki Ertekin ve arkadaşı Adem Demirci’yi 4-5-6 Mayıs tarihlerinde, Kütahya’da 6.sı yapılacak olan GençTEMA Kongresine yönlendirdim. Kongrenin teması “Toprak ve Sürdürülebilir Yaşam” idi.  30 ilden 100 üniversiteli gençler ile gerçekleşen bu toplantıya kendi paraları ile gittiler, geldiler.

Onları ziyaret etmek ve üç gün sürecek 1. Alanya Uluslararası Gençlik Şenliği’nde neler oluyor merakımı gidermek için ikinci gün öğleden sonra Fakülte’nin bulunduğu Kestel’e gittim.  

Şaşırdım. Dört bin öğrencinin öğrenim gördüğü, beş bin yurt içinden –dışından öğrencinin beklendiği anons edilen şenlik alanında 50 tane öğrenci yoktu!

Üç yıl önce Melis isimli bir öğrenci ile yemekhanenin önüne diktiğimiz meşe fidanı da!!

Ana’nı Ağlatma

Özel günlerde tüketim pazarlaması itina ile devreye sokuluyor. 14 Mayıs Anneler Günü’ne 10 gün kaldı, 9 gün kaldı… Geri sayım reklamları sürekli gözümüze sokuluyor. “Bak annene bir şey almazsan valla ayıp olacak, yoksa anneni sevmiyor musun? ” havasına sokulduk.

Ben Facebook üzerinden, TEMA Türkiye gurubunda faklı bir etkinlik yapmaya karar verdim: “ Ana’nı ağlatma..! Seni, beni, onu ve diğer tüm canlıları yaşatan biricik Ana’mız var; Toprak Ana. Gelin, bu 14 Mayıs’ta farklı bir şey yapalım..! Nerede, kaç yaşında olursanız olun; biricik anamıza, Toprak Ana’mıza gidelim… Ellerimiz toprağa dokunsun, tırnaklarımızın içi toprak dolsun. Çıplak ayakla toprağa basalım. Yatalım bağrına… Ana’mızla konuşur gibi tatlı tatlı konuşalım Toprak Ana’mızla… Düşüncelerinizi, yaptıklarınızı burada paylaşalım. “ dedim.

İnsana saygı, doğayı metalaştırma hakkı vermez. Ekolojik Anayasa istiyoruz!