Anadolu: İnsanların mozaiği...

"Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş uluslar, önce onurlarını, sonra özgürlüklerini ve daha sonra da geleceklerini yitirmeye mahkumdurlar." M.K. Atatürk

Anadolu binlerce yıldır bağrında yaşayanları ile bir mozaiktir. Hem de paha biçilmez elmas taşlardan yapılmış bir mozaik. Her parçası ayrı bir değerdir. Yüzyıllar boyunca yanyana duran bu değerler birbirine kaynaşmış, özleşmiştir. Her ne kadar ara ara tornavida ile taşlar sökülmeye çalışılsa da, öyle bir yapışmıştır ki, sökmek kolay olmayacaktır.

Anadolu uygarlıklar beşiği;Türkleri, kürtleri, türkmeni, yörükleri, çerkezi, tatarı, a zerisi, laz, pomakları, dadaşı, tahtacıları, çingenesi, köçekleri, alevisi, sünnisi, ateisti, şamanisti,
caferisi, hanefisi, yahudisi, ermenisi, rumu, arabı ve levantenleri ile güzeldir, anlam kazanır Anadolu. Hititleri, Urartuları, Likyası, Lidyası, Frigyası, Efesi, Laodikyası, Trakyası, Balkanları, Selçukluları, Osmanlısı ve Türkiye Cumhuriyeti ile önemlidir Anadolu. Hep Anadolu diyorum ağız alışkanlığı, Trakya da bizim için vazgeçilmez.

Sevgili arkadaşlar son günlerde yeni bir tartışma konusu açıp gündem yaratan Türk Tarih Kurumu başkanı Prof. Dr.Y. Halaçoğlu'nun sözleri ile ilgili benim görüşlerimi paylaşmak istedim. Bugün bir açıklama yapacakmış, henüz açıklamasını okumadım. Önce ben bir yorumlayayım o siyaset kokan sözleri, daha sonra okurum elbette. Ben bu sözleri talihsiz ve zamansız açıklanmış , bilimselliğe uymayan sözler olarak nitelendiriyorum. Tam ülke krizin eşiğinde iken, Cumhurun %47'si başkanını seçmek üzereyken. Sırası mı bu sözlerin?Şimdi yolda yürüyen iki kişiden biri "Benim cumhur sen değilsin!" diye konuşurken, bazı bölgelere ve bazı şehirlerin bazı mahallelerine "Sus bakalım dedesi ermeni, ya da sen zaten ermenisin yeni mi anladın? Gerçi Hrant Dink'in cenazesesinde haykırmıştın, ama şimdi tescillendin, mi diyecekler? Herkes kimliğinden, soyundan sopundan ve karşısındakinden, hatta anne-babasından şüpheye düşecek bu gidişle. En iyisi biz milletçe bir DNA testi yaptıralım ve bu süregelen tartışmalar sona ersin. Ak pekmez kara pekmez belli olsun!(Bu söz böyle değil, mutasyona uğradı tarafımdan.)

Bu tür söylemlerin tartışma ortamı yaratmak ve kişileri kışkırtmak amaçlı yapıldığını düşünüyorum, her ne kadar bir kurumun başkanı tarafından açıklansa da. Yeri ve zamanı uygun değil. Öyle olsa bile bu şekilde ifade edilmemeli, diyorum. Ve açıklamasını merak ediyorum.

Birlik ve bütünlüğümüz sonsuza dek sürmesi dileğimle güzel bir şiirle noktalıyorum sözlerimi. Esenkalın!

ANADOLU

Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?

Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?

Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?

~ Ahmed ARİF ~