Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '06

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Anadolu Markaları

Su işinin janglörü

Erikli Su’nun patronu Hasan Aslanoba, aynı zamanda bir janglör. Birden fazla topu veya labutu havaya atıp çevirebiliyor. Erikli Su şişeleriyle ufak bir gösteri ricamızı kırmıyor. Oldukça renkli bir kişiliğe sahip. ABD’de finans eğitimi almış. Bir bankada çalışmış ama işi sevemeyince aile işletmesi Erikli Su’da çalışmaya başlamış. 1997’de şirketin başına geçen Aslanoba, şimdi meyve suyu işine girmeye hazırlanıyor

*****************

O aynı zamanda bir janglör. Birden fazla topu veya labutu havaya atıp çevirebiliyor. Hani şu sirklerde rastladığımız eğlenceliklerden. Öyle eğlencelik dediğime bakmayın, bu iş için konsantrasyon ve el çabukluğu gerekiyor. Hasan Aslanoba’nın bu yeteneğini öğrenir öğrenmez, bize ufak bir gösteri yapmasını rica ediyoruz. Ayağa kalkıp, sahibi olduğu Erikli Su’yun şişeleriyle başlıyor jugling yapmaya. Saç örgüsüne benzer bir hareketle şişeleri karşılıklı olarak sağa ve sola doğru yukarı atıyor, ardından eş zamanlı şekilde tutuyor. Şişeler havada ufak daireler çiziyor. Tabi Garbis için bu fırsat kaçmaz, basıyor deklanşöre.

Oldukça renkli bir kişiliğe sahip olan Aslonaba, 1963 doğumlu. İstanbul Üniversitesi’nde işletme, ABD’de de finans eğitimi alan Aslonaba, bir bankanın menkul kıymetler bölümünde beş ay çalışmış. Memurluğun ona göre bir iş olmadığını anlayınca da Bursa’ya dönüp babasıyla beraber çalışmaya başlamış. Hasan Aslanoba’nın babası Nihat Aslanoba Erikli Su’yun kurucusu. Şirketin kuruluş öyküsün Hasan Aslanoba’dan dinleyelim:

“Babam işe dedemin 1930 yılında kurduğu Lezzet Lokantası’nda başlamış. Uzun yıllar amcam Fuat Aslanoba ile beraber çalışmışlar. Ancak lokantanın iki ailenin geçimini sağlamadığını görünce babam kendi işini kurmaya karar vermiş. Erikli Doğal Kaynak Suyu’nun temelleri de 1965 yılında atılmış. Önce Oba Ticaret adlı bir şirket kurmuş. Devrengeç suyunun işletmeciliğini almış. Yaşadığı bürokratik zorluklar nedeniyle kendi işletmesini kurmaya karar vermiş ve Fidyekızık bölgesinde kendi su fabrikasını kurmuş. Suyun adını o bölgenin adı olan Erikli olarak belirlemiş ve bugün hala restoranlarda kullanılan cam şişede su satmaya başlamış.”

Kola markalarına su
1980’li yılların sonuna gelindiğinde su sektöründe pvc şişelere geçiş yaşandığını söyleyen Aslonoba, “1985 yılında babam Erikli suyu Coca Cola’ya satmaya başladı. O yıl ikinci bir markayı Gümüş Memba Suyu’nu piyasaya çıkardı. Bu suyu da Pepsi Cola bayilerine sattı” diyor.

1990’lı yılların başında çeşme sularının sağlıklı olmadığı görülünce beş litrelik suya ilginin arttığını anlatan Aslanoba, “Babam da aynı dönemde de pvc şişe tesinini kurdu ve 1993 yılında üretime geçti. 2000’li yıllarda da pet şişe üretimine başladık ve üretim kapasitemiz ayda 600 bin adete ulaştı” diyor. 1997 yılına kadar babasıyla beraber çalıştıklarını belirten Aslanoba, o tarihten sonra şirketin yönetimini de devralmış. “Babalar zamanı gelince görevi oğullarına bırakmayı bilmeli. Benim babam da öyle yaptı. Çünkü bir gemide iki kaptan olmuyor” diyor. Aynı zamanda Suder’in de başkanı olan Hasan Aslanoba, Türkiye’de damacana sektörünün çok parçalı olduğunu, bu alanda 80’den fazla şirket bulunduğunu kaydediyor.

‘Vücudun üçte ikisinden sorumluyuz’
“Biz insan vücudunun üçte ikisinden sorumluyuz. Sorumluluğumuz ilaç firmaları kadar ağır” diyen Aslanoba, bu sektörde 40 yıllık bir tecrübeleri olduğunu vurguluyor. Şu anda üç fabrikada üretim yaptıklarını belirten Aslanoba, şöyle devam ediyor:

“İlk fabrika cam şişelerde su üretimine devam ediyor. Babam hâlâ o işin başında. Küçük bir iş olarak kaldı ama babamın hobisi gibi. Damacana segmentindeki hızlı büyümemizde fark ettik ki, son müşteriyle olan bütün ilişkiyi düzenlememiz gerekiyor. Biz artık son müşterinin ihtiyaçlarına yönelik çalışıyoruz. Son müşterimiz ticari müşterilerimizin insafına bırakılamayacak kadar değerli. ”

100 kriterli denetim
Son müşterinin kral ilan edilmesiyle CRM gibi altyapı faaliyetlerine ağırlık vermek gerektiğini söyleyen Aslanoba, “100’e yakın kriter belirledik. Bu kriterlere göre hizmet noktalarımızı denetleyeceğiz. Ürün kalitesi tek başına yeterli değil. Pazarlama da önemli. Dünya devleri ile yarışmak için büyümek gerekiyor” diyor.

Hergün 1.5 litre su içiyor
Sertlik derecesinin suyun lezzetini olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Aslonaba su içmeyi çok seviyormuş. Aslanoba, “Günde masama bir buçuk litrelik su şişesi konur. Bu benim talimatımdır. Su içmeyi çok severim. Yaz aylarında ise içtiğim miktar biraz artar. Kendi markamız dışındaki suları içtiğimde lezzetini hemen ayırt edebiliyorum. Yurtdışında ise büyük sıkıntı çekiyorum. Bizim sularımızın tadına benzeyen su bulmak orada zor oluyor” diyor.

 
Toplam blog
: 11
: 14040
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirdi. Eğitimine Uluslararası İlişkiler alanında yaptığ..