ANKARA KIZILAY MEYDANINDA BİR GEZİNTİ

ANKARA KIZILY MEYDANINDA  BİR GEZİNTİ

Kızılay meydanında alış veriş yapmak için mağazaların vitrinlerine bakıyorum fiyatları inceliyorum. Güya yılbaşı ucuzluğu yapmış tanınmış mağazalar. Elimi uzatıp almaya kalksam elimi yakar ve cebimi de yakar hem ne yakış. Emekli insanlara verilen zamla işportadan dahi giyim alınmaz. Alış verişi bırakıyorum hiçbir şey almamaya karar verdim.  Mağazanın önünde bir gurup gençler kızlı erkekli, ellerinde sigara göğe doğru üflüyorlar, bazıları bitirmiş izmaritleri yerlere attılar. Durur muyum hemen yanlarına yaklaştım ve: “Oh oh afiyet olsun gençler ne güzel, ne güzel keyif çatıyorsunuz ne olur bir sigara da bana verin.” Şaşırdılar birbirlerine bakıştılar, herhalde bu kadın deli olsa gerek demişlerdir içlerinden. Devam ettim ve : “ Bakın siz hem sağlığınızı hem de paranızı göğe üflüyorsunuz, yazık değil mi? Üstelik doğayı da bu meretle kirletiyorsunuz. Sigarayı yere atanlara, siz evinizde yediğiniz ve içtiğiniz gıda artıklarını yerlere mi atıyorsunuz? Burası bizim şehrimiz, yaptığınız çok ayıp ve çirkin yazık gençlik nasıl yetişiyor böyle, tabi bilinçli olan gençler hariç.”  Birisi terbiyesizce: “Çöpçüler ne güne duruyor, temizlesin” deyince tepem attı ve: “O küçümsediğiniz çöpçüler başımızın tacı sizin çöplüğünüzü temizlerken gözümüzde yüceliyorlar. Anladığım kadarıyla öğrencisiniz bu kafayla bir baltaya da sahip olamazsınız ama ne mutlu ki onlara onurları ile çalışıp aldıkları parayı helal kazanıp evlerini geçindiriyorlar.”  Kimileri utandı, kimileri dershaneye doğru ilerlediler.

Tanınmış markaları satan büyükçe bir mağazanın vitrinine bakıyorum, çam ağaçları ile süslenmiş ve vitrinde kocaman bir yazı: HAPPY NEW YEAR, dayanamadım mağazadan içeri girdim, iki genç satıcı karşıladı ve : “ Buyurun efendim ne arzu etmişiniz” diye sordular. Satıcıya: “ Vitrine bakınca bir an kendimi yabancı bir ülkede zannettim, neden vitrine MUTLU YILLAR yerine İngilizce o kutlama yazısını koydunuz?” Bu gün benim ters tarafımdan kalkma günüm galiba herkese çatıyorum, huyum kurusun. Sanki yanlışlıkları ben düzelteceğim, eh öğretmen olmanın verdiği bir duygu olsa gerek. Satıcı: “Efendim firmanın takdiri” dedi. Ben hemen cevabı yapıştırdım: “Bak evladım biz giderek Türklüğümüzü yitiriyoruz, Bu ülke bizim sahip çıkmamız gerek, biz sahip çıkmazsak, aç kurtlar etrafımızı sardı bizi yerler ve gelip bu topraklara çöreklenirler.” Bu nedenle ben böyle mağazalardan alışveriş etmem” diyerek dışarı çıktım.

Sözlerimi Rahmetli Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri ile bağlıyorum: “Türkiye Türklerindir. Dünya üzerinde Türk’ten daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir. Ne mutlu Türk’üm diyene.” 

NAHİDE ÇELEBİ