- Kategori
- Ankara
Ankara'nın göbeğinde saltanat ve vurdumduymazlık...
Bugünkü yazımı Ankara'da yıllardan beri gözlemlediğim ve bazılarının kentin merkezinde nasıl saltanat sürdükleri ile paraların nasıl çarçur edildiği konularını, sizlerin bilgisine, gereğinin yapılması içinde, yetkililerin takdirine sunmak istiyorum.
Evet konumuzun birisi, Başkentimizin en Merkezi yerinden yani KIZILAY'dan. Burada, öyle bir insan ve araç yoğunluğu vardır ki, Siz bir işiniz için kendi arabanızla Kızılaya hem gidebilirsiniz, hem de gidemezsiniz.
Gidemezsiniz çünkü, arabanızı park edecek yer bulamazsınız. Gidersiniz, eğer ki kim olduğu yetkileri kimden ve nereden aldıkları belli olmayan kişilerin park ücreti olarak talep ettikleri 3-5 YTL'yi gözden çıkarırsanız.
Bu yıllardır süren bir serüvendir ve bugüne kadar da bu konuya el atarak çözmek gayretinde bulunan bir yetkiliye rastlanmamıştır. Rastlanmamıştır diyorum, çünkü halen bu uygulama sürmektedir.
Oysa ki, Kızılay'da Güvenparkın karşısında, Kumrular sokağının hemen hemen girişinden başlayarak, Emekli Sandığının arkasında, binlerce metre karelik bir alana yayılmış, Devlet Mahallesi ya da Devlet evleri dedikleri bir yer vardır.
Evlerin içini görmedim ama, söz konusu evler, bahçe içerisinde, nostaljik, iki katlı ve Kızılayın göbeğinde olması nedeniyle de, bir çok kişinin sahip olmayı sadece arzulayabileceği bir konumdadır.
Burada kimler keyifle oturur bilmiyorum. Ancak, kimilerine göre Milletvekili, kimilerine göre ise, bazı üst düzey bürokrat, Sekreter ya da özel kalem müdürleri otururlarmış.
Şimdi, bu yerlerden kimler sorumlu ise, Onlara sormak istiyorum. Bu koskoca arazi, halkın istifadesine sunulamaz mı?
Yani, oraya örneğin TOKİ, büyük bir bina yapsa, orada oturanlarda yeni yapılacak bu binaya taşınarak mağdur edilmese ve geri kalan arazi de, çok katlı otopark ve yeşil alan olarak düzenlenip, HALKIN hizmetine sunulsa, kötü mü olur?
Böyle ya da benzeri bir uygulama, bizleri yöneten ve "Halka hizmet Hakka hizmettir" düşüncesinde olduklarını ifade edenlerin görevi değil midir?
Evet, gelelim ikinci konuya.
Sevgili okurlar,
Sıhhiye-Ulus arasında Ankara Radyosunun tam karşısında, sanırım Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası için bir inşaat vardır. Bu inşaata, ben diyeyim 15, siz deyin 20 yıl önce başlanmıştı. O zamanlar milyon ya da milyar TL ile ifade edilen bu inşaatın maliyeti, şimdilerde, yılların fiat farklarını da koyarsanız, muhtemelen trilyonlarla ifade edilen rakamlara ulaşmıştır.
Benim bildiğim, bir iş başlandıysa, bitirilmek için başlanmıştır. Ancak, ne kerametse, bu inşaat, sanki bitirilmemek için başlanmış.Ya da kısır çekişmeler, bu inşaatın bitirlmesinin önünde engel olmuştur.
İnşaatları benzer bir şekilde yıllara sirayet eden Eskişehir yolundaki Diyanetin binası sonunda bitirildi de, söz konusu Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası niye bitirilememektedir, herşeye para bulabilen, birçok işleri başlayıp bitirebilen Hükümetimiz bu konuya bir el atsa da, sorun neredeyse tespit edip, anlaşarak bu işi de bitirse.
Evet bitirse diyorum, çünkü, O inşşaata harcanan emeğe, paraya ve zamana yazık oluyor.
Umarım yazım, birilerinin dikkatini çeker de, gereğini yaparlar.
Saygılarımla...