- Kategori
- İnançlar
Ankebut Suresi - Elif - Lam - Mim
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Elif; ... Allah, yaratan, hesaba çeken, her şeyi bilen, adil olan, iyilik ya da kötülük her kim ne yaptıysa onu zerresine kadar hak sahibine gösterip, ödüllendiren veya cezalandıran. Yalancı ve sahtekarları asla affetmeyen, cezasız bırakmayan. Allah kullarını günde en az kalp atışı sayısınca dener. İmtihan eder. Çünkü Allah’ın kullarını yaratış sebeplerinden en önemlisinin kulun kendi cüzi iradesi ile yapılan bu imtihan olduğunu düşünüyorum.
Lam; ... Kulun dünyadaki yaşantısı, hayat çizgisi, ruhun dünyadaki hali, halden hale giren canın yapıp ettikleri. Ameli, aynı zamanda cüzi iradesiyle çizdiği kaderin sonucu olan alın yazısı.
Mim; ... Kulun yaşadığı hayatın iyilik ve kötülüklerinin hardal tanesi kadar bile olsa haksızlığa uğratılmadan kayda geçirilmiş, mühürlenmiş olan amel defteri.
Bir örnekle açıklamak gerekirse; insanı, camları siyah bir arabaya benzetelim.
Arabanın içinde bulunan sürücü arabanın dışında olup biten her şeyi görür. Arabanın dışındakiler ise içindeki sürücüyü görmeyeceği gibi, arabanın içinde ne olup bittiğini görüp bilemezler.
Kendi bedenimizi de bir arabaya benzetirsek Allah hem içimizi hem de dışımızı bizden daha iyi görerek bilir. Haşa araba sürücüsü gibi, bu bedenin ve uzuvlarının sahibi O.
Çünkü içimizde kendinden üflenmiş olan benlik var. Koskoca alemlere sığmayan Allah insan kalbine girerek yer etmiştir. Buda demek oluyor ki bizi içten ve dıştan zerremize kadar kuşatmıştır.
İçimizde ki bu enerji dolu benlik her şeyimizi görür ve bilir.
Biz ise araba camı gibi kapkara olmuş bir kalbin içinde bulunan canımızı (ruhumuzu) göremeyiz.
Bu bedeni hareket ettiren sürücü durumundaki canın var olduğunu unuturuz. Bir çok hatalara düşeriz. Vicdan denilen bu kudretin varlığından habersiz gibi davranır, unutur yanlış olan bir çok hatalar yaparız.
Halbuki kendimizi kandırır, günaha gireriz. Bunun üzerine bir de tövbe etmeyip, hata da ısrara devam edip yaşarsak bedenimiz aynı araba gibi kirinden pisinden görünmez olur.
Diğer bir ifadeyle sürücüye verilen cüzi iradeyle elden geldiğince arabanın içini dışını temiz tutmaya yönelik gayret ve çabalar zamanla kendini gösterir. Sürücüyü ve arabayı temizler içi de dışı da görünür olur.
Bedende yaşayan can misali içi, dışı bir olur. “Ya olduğun gibi ol, ya göründüğün gibi.” Olursan. Allah’ında yardımı ile dünyada arınan beden ve can birbirine layık duruma gelir.
İhlas ve amelle donanmış sürücü iradesiyle yola devam edip sonuçta ya Allah’ın nuruyla, nurlandırılmış yada nursuz kirli bir şekilde mühürlenmiş amel ile yüce yaratanına can emanetini teslim eder.
Sonra iyi yada kötü rüya görülüyor gibi durulan Berzahtaki bekleme yerine gider. Burada yaptıklarının zerresi bile kaybolmadan sıratı mustakime kadar bekler diye düşünüyorum.
Sonuç olarak, bahanelerle Allah’a inanmamak, emir ve yasaklarını yerine, getirmemekten ziyade, yapmamız gereken ise, bize vahyedilen kitabı düzenli ve devamlı bir şekilde okumak. Okumayı alışkanlık haline getirmek.Tekrar, tekrar güzel, güzel düşünerek okumaktır.
Allah’ta zaten bize “oku” diye emretmiştir. Allah siz beni anın ki ben de sizleri anayım, hatırlayayım diyor.
Yasaklarımdan kaçının. Her nefis, her nasıl olsa, her nerede bulunsa mutlaka ölümü tadacaktır. Sonunda hep bize döndürüleceksiniz. Diriltilip Hak huzurunda hesap verip ödül yada ceza göreceksiniz.
O’ ndan kaçmanız, kurtulmanız mümkün değildir. Zorlama karşısında bile her fedakarlığı göze alarak Hak huzuruna tam bir ihlas ve teslimiyetle gitmeye çalışmalıyız.
Allah rızkı dilediğine verir. Fakat bizler de gayret göstererek çalışıp, fedakarlık yaparsak Allah’ta bizleri gözetir.
Emeğimizi boşa çıkarmaz, hiçbir hakkı zayi etmez. Şayet her şeye rağmen, sıkıntı çekiyorsak mutlaka bir sebebi vardır.
Bun dada sabır gösterirsek sonunda mutlaka feraha çıkarız. Her karanlık gecenin ardından doğan güneşle beraber aydınlık gün başlar.
Hiçbir şey sonsuza kadar bir kararda düz gitmez.
Doğru olan yalnız Allah yoludur. O da çok meşakkatlidir. Çünkü imtihan yerinde çalışırken, sabredenler sonunda murada ererler. Diye düşünüyorum.
Herşeyin en doğrusunu, en iyisini Allah bilir.
DÜNYADA ÖĞRETMENİ ALLAH OLAN TEK İLAHİ OKUL, VİCDANDIR.
Sözümden hareketle akıl, insanın öğrenip bilgi sahibi olmasını sağlar. Kalp ise, gönül vasıtasıyla elde edilen akli bilgileri değerlendirip içselleştirerek benliğin iyi yada kötü yönde eğitilip alışkanlıklar kazanmasını sağlar.
Gönül vasıtasıyla öğrenen akıl ile, eğitilip alışkanlık kazanan kalp, vicdanı oluşturur. Vicdan, huyu, mizacı benliğin karakterini oluşturur. Oluşan karakterle de insan gönlüne uygun hareket ederek kendi dışındaki dış dünyaya karşı tavır belirler. Belirlediği tavırla da hayatını sürdürür.
Demek ki, hayatımızı gönlümüz şekillendirip biçimlendiriyor. O halde bizde burada AKLA YOL GÖSTERİP YÖN VEREN GÖNÜLDÜR. Diyerek, gönül konusuna geçmek istiyorum.
Sevgi ve saygılarımla arz ederim.
Cahit KARAÇ
22.07.2009