Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Anlayış aynı olunca

Ünlü Fransız düşünür ve yazarı Montesguieu'nun "Kanunların Ruhu" isimli meşhur bir eseri vardır. 1748' de yayınlanan bu eser o kadar ilgi görür ki iki yıl içerisinde yirmi iki kez baskı yapar. Ağır eleştiriler alan bu kitap 1751' de Roma tarafından yasaklanır. Tarih Montesguieu'yu önde gelen modern düşüncenin temsilcilerinden birisi olarak tanıtır bize. Öyle ki yazılarıyla Fransız ihtilaline etki yapan aydınların da başında gelir.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1946 yılında yayınlanan Tercüme dergisinde yer alan bir yazı var. Bu yazı Montesguieu'nun "Kanunların Ruhu" kitabından alınmış. Yazının başlığı "Zencilerin Esaretine Dair." Ben bu yazıya 1997 yılında yayınlanan "Tarihin Anlattıkları "isimli kitabımın 42. sayfasında da yer verdim.

Bakın ünlü düşünür ne diyor:

"Zencileri köle yapmak hususundaki hakkımızı müdafaa etmek gerekseydi şöyle derdim: Avrupa halkı Amerika halkını yok edince, o kıraç toprakları işlemek için Afrika halkını köle yapmak zorunda kaldı. Eğer şeker veren bitki esirlere yetiştirilmeseydi şeker çok pahalı olacaktı. Burada bahsi geçenler baştan aşağı simsiyah olanlardır. Burunları o tadar yassıdır ki onlara acımak imkansız gibidir. Çok bilge bir varlık olan tanrının bu simsiyah vücuda bir ruh, hem de iyi bir ruh koymuş olmasına insanın aklı almaz. Saçların renginden derinin rengi hakkında hüküm verilebilir. Dünyanın en iyi filozofu olan Mısırlılarda bunun önemi o kadar büyüktür ki, onlar ellerine geçen bütün kızıl saçlı insanları öldürürlerdi. Zencilerde sağduyu olmamasının bir delili de şudur ki, onlar altından ziyade bir boncuk gerdanlığa kıymet verirler. Halbuki altının medeni milletlerde önemi pek büyüktür. Bu adamaları insan saymamız imkansızdır, çünkü onları insan sayarsak bizzat bizim hristiyan olmamamız gerekir. Aklı ermeyen kimseler, Afrikalılara yapılan haksızlığa çok mübalağa ediyorlar. Çünkü, eğer bu dedikleri gibi olsaydı, aralarında bir sürü faydasız anlaşmalar yapan Avrupa hükümdarlarının aklına merhamet ve acıma lehine de genel anlaşma yapmakta gelirdi."

Bu satırlar Hukuk öğrenimi görmüş, geniş bir tarih bilgisine sahip, 1714'te Bordeaux parlamento üyesi ve ardından yargıtay başkanı olmuş ünlü Fransız düşünürünün kaleminden dökülüyor. Şovenistliği varlıklarının gereği gören bu düşünür, Kendilerinden olmayanlara hürriyet bile tanımadığı gibi adamdan saymayı da imkansız görüyor. Bugünkü nesiller dünden bugüne atalarından kalan düşünce mirasını koruduklarını yaptıkları icraatlarla gösteriyorlar. İşte Batı'nının hürriyet anlayışı. Kendi dışındakilere tahammül gösteremeyen ve bunu her fırsatta ifşa eden hürriyet anlayışları. İşte dün, işte bugün gerçekler ortada.

Anlayış aynı olunca. Ha Fransa, Ha İsrail… Ha dün ha bugün, ne fark eder? Bunlar insan değeri bilmezler. Kendilerinden başkasını da kabul etmezler. Onlara medeni gözle bakıp, şirin görünenler kulaklarınız çınlasın….

Akıl ve izanınız varsa şayet, yorumunu siz yapın.

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..