Anneler günü

Anneler Günü'nün en büyük özelliği, o gün, millet ve insan olarak annenin değerini belirtmektir. Anne, insanlık tarihinde bir benzeri daha bulunmayan kutsal bir varlıktır. Başka hiçbir varlık onun yerini tutamaz, ona benzetilemez.

Tüm anneler çocukları için aynı duygularla doludurlar. Bizim için her türlü özveride bulunan annelerimize, yalnızca bir gün değil, yaşadığımız sürece sevgimizi ve şükranlarımızı sunmamız gerekmektedir. Onlara vereceğimiz en büyük hediye de sonsuz sevgimiz olmalıdır.

Dünyanın en zor mesleğidir anne olmak… Beni doğuran, anlatmadan tüm sıkıntıları anlayabilen, beni benden iyi tanıyan, dünyada en çok bana değer veren, hayat mucizemiz ve her erkeğin eş seçiminde örnek aldığı tek kadındır annelerimiz.

Eğer hala sizinleyse, şimdi onu her zamankinden daha çok sevin.

Tıpkı Amerikalı Anna Jarvis adındaki bir kızın, annesini kaybettikten sonra, ona hayatta iken gerekli ilgiyi göstermediğini düşünerek çok üzüldüğü ancak, üzüntüsünün annesini geri getiremeyeceği için bir şeyler yapması gerektiğini düşünerek annesinin ölüm yıldönümünde arkadaşlarına şunları söylemiş: "Bu kadar çektiğim acıdan sonra, dünyada bir annenin yerini dolduracak hiçbir şey olmadığını anladım. Bunun için yılın bir gününü annelerimize ayıralım. O gün annelerimizin değerini anlatan övgü dolu sözler söyleyelim. Onları en güzel duygularla analım” der ve o günden sonra ilk kez 1908 yılında, Mayıs ayının ikinci Pazar günü "Anneler Günü" olarak kutlanmaya başlamıştır.

Türk edebiyatında ünlü şair ve ozanlarımız anneye olan özlemi, sevgiyi, saygıyı bir çok şiirlerle dile getirmişlerdir. Mesela; Şair, Necip Fazıl Kısakürek, “Ak saçlı başını alıp eline, kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim..!” derken, şair Cahit Sıtkı Tarancı ise “Sütünden tatlı mıdır anne sanki bu hayat? Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı? Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim? Senden istemiyordum ne tacı ne sarayı Karnında yaşıyordum kafiydi saadetim..” diyerek annelerine seslenmişlerdir. Hatta birçok şarkı ve türküler annelerimiz için bestelenmiş ve söylenmiştir..

“Cennet Anaların ayaklarının altındadır” "Ana gibi yar, Vatan gibi diyar olmaz" sözünü hak eden ANNE lerimizi, sadece bugün değil, özel gün sayılan bu günde annemizin değerini bilerek tüm zamanlara yaymak hepimizin görevi olmalıdır.

Her ne kadar Ülkemizin Başbakanı “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” sözleriyle, şehit analarının yüreklerindeki acıyı daha da çok büyütmüş oldu. Ateşin düştüğü yer, şehit analarının yüreği olmuştur.

Bugün "Anneler Günü". Çocukların, annelerinin kapılarını bir çiçek yada hediyeyle çaldıkları gün. Kimileri çocuklarıyla mutlu bir gün geçirirken, kimileri ise bir daha hiç göremeyecekleri çocuklarını mezarı başında anacaklar.

Onlar, vatanı ve milleti uğruna PKK'lılarla çatışıp şehit düşen askerlerimizin anneleri... Oğullarını "Anneler Günü"nde mezarları başında ziyaret ederek, ellerinde çiçeklerle acılarına acılar katarak yine gözyaşları içinde şehidinin toprağını, mezar taşını öpüp koklayacaklar…

Öncelikle yüreği acılı, genç ve yaşlı tüm annelere sonsuz sevgi ve saygılarımla, şefkat dolu mutlu yarınlar diliyorum…ANNELER GÜNÜ’nüz Kutlu Olsun...