Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '08

 
Kategori
Anılar
 

Antalya, tatil, dostlar, Ruslar :)

Bir yıl boyunca aralıksız çalışıp sadece bir haftalık izni olan birinin görmemişin oğlu misali bangır bangır ahanda ben tatile gidiyorum, ahanda ben geldim gibi çığırmaları normal, çok görmeyin ne olur:)

Kıştan beri birlikte ailece tatile çıkacağımız arkadaşım Serpil ile hemen hemen her gün tatil hayalleri kurup durduk, koca kış geçmedi gitti, biz gideceğimiz mekana 3 yıldır gittiğimizden onlara nasıl bir yer olduğunu, neler yapacağımızı, neler giyinilir, neler yenir içilir vs gibi mühim konularda tiyolar veriyorduk ve gün geldi çattı.

Cuma gecesi büyük bir heyecanla yola çıktık , 11-12 saatlik yolculuğun ardından, çok şükür sağ salim otelimize ve bizi orada bekleyen dostlarımız Serpil, eşi sevgili Canip abi ve güzel kızları Sercan'a kavuştuk.

Hava değişimi ve sanırım klimaların azizliğine uğrayan arkadaşım oradaki bir hafta boyunca hasta gezse de elinden geldiğince ortamı bozmamak uğruna bize katılmaya çalıştı.

Eşi Canip abi sağolsun ilk kez tanışmamıza rağmen uyumlu ve beyefendi kişiliğiyle ailece kalbimizi fethetti.

Garibim, Tuğrul'a uyum sağlayayım, eşlik edeyim diye su kaydırağından kaymaya kalkıp, Tuğrul'un havuzun kenarındaki insanlara nasıl daha fazla su fışkırtılır taktiklerini birazcık abartınca kayıp, sırt üstü havuzun merdivenlerine kadar çıkıp, belini incitmeseydi daha iyi olacaktı ama ne yapalım olacağı varmış:)

Canip abim , bir tanıdığının teknesiyle denize açılma teklifini de sırf Serpil ve biz mutlu olalım, tatilde bir atraksiyon olsun, anı olsun diye getirip, davete katılmamızı sağladı ama , Simay'ın dalgalar yüzünden biraz fazla sallanan tekneden korkup, o güzelim havada teknenin içinde saatlerce kıpırdamadan mahsur kalacağını, benim de onunla uğraşmaktan ve sakinleştirmeye çalışmaktan manzarayı seyredemeyeceğimi, Serpil'i deniz tutacağını, sapsarı suratla tekne kenarından böğüre böğüre istifra edeceğini, sinirden kaptana, tanıdıkları adamcağıza, adamın eşine, ve en çokda daveti kabul etti diye kendisine carlayacağını, benim Serpil'in denize katkılarını görünce rengimin yeşerip, midemin içinde yer değiştirme gayretlerini ne bilsin ne bilsin :))) ama ne yapalım olacağı varmış:))

Yine de herşey çok güzeldi, hepsi hoş bir tatilin anıları olarak kazındı belleklere.

Simay kuşuyla Sercan kuşunun geçirdikleri güzel anlar, birlikteliklerinden duydukları mutluluk herşeye değerdi.

Gelelim Rus hatunlara:))) Hiç kızmayın hemcinslerim :) Valla güzeller, orada olduğumuz bir hafta boyunca normalde birine baktığını görsem, gözünden olacak olan eşime bile karışmadım, zira biz kadın halimizle bakmaktan alı koyamadık kendimizi.

Bir kere çok iriler, uzunlar, ayağımda topuklu ayakkabıyla, terlikle gezmekten bacaklarım ağrıdı yine de yanımdan geçerlerken kendimi Adile Naşit gibi hissetmeme engel olamadım:)

Geçen yıl da dikkat etmiştim ama bu yıl aralarında daha fazla şişman gördüğümden dahada dikkatimi çekti, ( şişmanları da var evet yihhu ! :)) ) ( hemde benim kadar:))) ) ve hiçbirinde selülit yok ya, vallahi, her açıdan baktım, hani diyorlar ya güneş yanlış açıdan vurmuşta, dalgalanmalar olmuşta selülit çıkmışmış, yok ya hatunlarda selülit yok. ( ya erkek arkadaşlar kusura bakmasın güneş gözlükleri ardından çaktırmadan her açıdan baktım ama fotoğrafını da çekip yayınlayamazdım yani:) )

Hani normal vücut ölçülerinde olanları anladım spor yapıyorlardır, diet yapıyorlardır ama inanın belki 100 kg.ya yakın hatunların bile vücutlarında ne bir deformasyon , ne bir çizgi ne bir çubuk ne de pürtük , diğerlerinden tek farkları daha kalın oluşları o kadar :(

Anladım ki onlar genetik şanslılar:) ( kime kızayım şimdi Atalarıma mı, genlerime mi)

Ve yemekte açık büfeden tabaklarına doldurdukları etleri, hamur işlerini, tatlıları görünce çiğnediğim maydanoz saplarına, sevmeden yediğim meyvelere baka baka gözlerim doldu:)

Güzeller ya offff:(

Dönüşte kız kardeşim ve eşi bizi karşılamaya gelmişti, herkes sohbet ederken gürültülü ortamdan faydalanan Tuğrul'un bir anda sessizlik olduğunda yankılanan sesi ; - Bacanak ya Allah işini biliyo valla, bizim karılarımız da o kadar güzel olsa herkes birbirini yer burda, katil oluruz anasını satıym !!!

Derya ve Dilek kardeşler ; - Neyyyyy!!!

Yok yani bizim karılarımız derken genel olarak bizim kadınlarımız demek istedim yani, Türk kadınları yani, kem küm yani.....

*** Ben Antalya defterini kapadım derken boşa konuşmuyorum burda:)))))

 
Toplam blog
: 149
: 1089
Kayıt tarihi
: 24.08.07
 
 

Rakamlardan vakit buldukça harflere bulanan, okuyan, yazan bir mali müşavirim. Anneyim. Hayatı ya..