- Kategori
- Antalya
Antalyalılar Ne İstiyor?

Antalyalılarda uzun zamandan beri bir burukluk hali gözüme çarpıyor. Antalya üzerine kiminle konuşsam hocadan yana ve belediye hizmetlerinden yana hayli şikâyetçiler. Bu tuhaf durumu anlamakta pek tabii ki zorlanıyorum ve ister istemez sormak durumunda kalıyorum, “Sizler hocadan ve belediye hizmetlerinden ne tür beklentiler içerisindeydiniz?” . Bu sorum karşısında çok da net olmayan ve beklentilerinin ne olduğuna dair yalın bir takım düşünceler ortaya koymaksızın, gereksiz ve anlamsız bir şekilde hocaya ve belediye hizmetlerine dair eleştirilerde bulunuyorlar. Oysa hocanın belediye başkanlığını devralması sonrasında Antalya’ya fazlaca bir şey veremeyeceğini bütün Antalyalılar olarak hepimiz biliyorduk.
Ne yapacaktı Hoca?
Kenti baştan başa yeniden mi dizayn edecekti?
Yeni baştan bir imar planı hazırlayıp, var olan bütün yapıları yıkıp yerine yeni bir yapılaşma hareketi mi başlatacaktı?
Pek tabii ki bunların hepsi gereksiz tartışmalar. Bunların hiçbir tanesi olmayacaktı. Olamaz da. Ama hocanın elinde sihirli değnek olduğunu sanan Antalyalılar hocaya ağzına geleni sayıp döküyorlar. Oysa durum hiç de öyle değil.
Ne yaptı hoca?
Her şeyden önce bir önceki dönemde, yani AKP’li Belediye Başkanı ve şimdinin Antalya AKP milletvekili olan Menderes Türel kenti öyle rezil hal soktu ki, böyle bir rezilliğin içerisinden alleme-i cihan olsa çıkamaz. Tramvay denen ulaşım aracını söküp atsan, sökülüp atılacak gibi değil. Alt geçit denen ucubeleri kapatsan, kapatılacak gibi değil. Nereye el atarsan at, bakir bir kent olan Antalya’nın altından girip üstünden çıkan Menderes Türel, Antalya’yı bir daha iflah olmaz bir şekilde rezilliğin kucağına sokup, şimdide vekillikte memlekete hayreylemeye! çalışıyor.
Mustafa Akaydın belediye başkanı seçilince en önemli beklentim şehir merkezine inşaa edilmeye çalışılan stadın yapımını durdurup durdurmayacağıydı. Nitekim Mustafa Akaydın bu yöndeki beklentimi karşıladı ve kentin en işlek yerine yapılmakta olan 40 bin kişi kapasiteli stadın yapımını durdurdu. Ulaşım sorununda ise Mustafa Akaydın yine akılcı bir yöntemle kent trafiğini rahatlatacak bir adım atarak aktarmalı ulaşım sistemini hayata geçirdi. Bu sistem ilk başlarda hayli sıkıntı ve sancı yaratmış olsa da şu aralar ulaşım adına pek de öyle kayd değer bir şikâyetle karşılaştığımı söyleyemem.
Bunların dışında Mustafa Akaydın ne yaptı?
Bir defa Antalya’yı Kültür ve Sanat alanında son derece aktif bir kent haline getirdi. Yılın 12 ayı sürekli festivaller, konserler ve diğer sanatsal etkinlikler Mustafa Akaydın’ın en belirgin başarılarından birisi oldu.
Bir turizm kenti olan Antalya’nın caddelerinin yüzüne bakılmıyordu. Bütün caddeler tek tek elden geçirildi ve bu gün o caddelerde yürümek insan keyif veriyor. Orta refüjler çiçeklendirildi, sularla çeşitli süslemeler yapıldı ve insanın içini açan bir hava yaratıldı Antalya caddelerinde.
Eski otogarın olduğu yere yapılmış olan iş merkezi inşatının bildiğimi kadarı ile ruhsatına onay vermiyor. Tabii nedeni hakkında bilgim yok. Ama böyle bir yapının kenti felç edeceği ve şehir merkezindeki hareket alanını kısıtlayacağı kuşkusuz. Bu yapının açılmasından ziyade yıkılması bence daha akla uygun. Lakin “rant” dediğimiz o büyülü kelime kentin yaşamsal alanının ne olduğuna, insanların hareket alanlarının ne olacağına pek de öyle aldırış etmiyor. En nihayetinde para her şeyin üzerinde bir güç olarak karşımıza çıkıyor. Bu husustaki mücadelesinden dolayı Mustafa Akaydın’ı ayrıca tebrik etmek gerek.
Bir başka husus da Doğu Garajı’nın durumu…
Bilindiği gibi Doğu Garajı’na bir AVM yapılacaktı ama Mustafa Akaydın bu alanda alınmış olan kararı durdurdu ve AVM olarak inşaa edilecek yeri Sosyal ve Kültürel alan olarak ayırdı. Ben tabii bunu çevredeki söylentilerden duyuyorum. Zaten öyle olmasa, bu güne kadar orada da bir inşaat başlardı ve kent iyice rezil bir hale dönerdi.
Yani anlaşılacağı üzere, Mustafa Akaydın aslında Antalya’ya çok şey kattı. En azından rezil hale getirilmiş olan bir kenti o rezillikten çıkarmak için olabildiğince mücadele ediyor. Kaldı ki bu mücadelesinde merkezi hükümetinde baskıları cabası.
Bence Mustafa Akaydın bir dahaki seçimlerde de Antalya’nın başında kalmalı.