Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Antalyam benim

Antalyam benim
 

* Tam sıcaklar bastırmışken, tam da tatilde nereye gitsek diye düşünürken, eminiz ki aklınızdan Antalya geçiyordur.

Muhteşem plajları, birbirinden güzel ve keyifli tatil olanakları sağlayan tatil beldeleri ile Türk turizminin kalbinin attığı yer olan Antalya’da, oturduğunuz yerden bir tura çıkmak ister misiniz? Sıcakların arttığı, herkesin olmak istediği yerde Antalya’da olsanız neler yapardınız?
Özellikle Mart-Aralık ayları arasında iklimin ve deniz suyu sıcaklığının elverişli olması ile devam eden deniz mevsimi ile turist potansiyelinde sürekli bir artış gözlemlenen Antalya ve çevresinde bulunan antik şehirler, ağırlıklı olarak yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Aspendos, Perge, Side gibi antik şehirler, ziyaretçi akınına uğramasının yanı sıra, tüm ihtişamı ile şehre ayrı bir güzellik ve hava katıyor. Şelaleler Nehri adına da sahip olan Antalya’da Düden, Manavgat ve Kurşunlu Şelaleleri’nde mola verip, şelalenin huzur veren görüntüsünün hemen yanında bir şeyler atıştırabilirsiniz. Antalya’da sur, kilise, camii, medrese, mescit ve hamamlar Antalya’yı keşfetmek için gidilmesi gerekli yerlerden…

Antalya’ya 35 km. uzaklıkta bulunan Kemer’de, rüya gibi bir tatilin hemen hemen tüm alternatifleri bulunuyor. Türkiye’nin seçkin tesislerinin bulunduğu bölgede, mavi yolculuk yapabilir, su sporları ve dalış merkezlerinin olanaklarından yararlanarak tatilinizi daha da aktifleştirebilirsiniz. 80’li yılların başına kadar küçük bir köy olan Kemer, zamanla mükemmel koylarının ve kumsallarının keşfedilmesi ile tatil beldelerinin gözdesi konumuna geldi. Kemer’de bulunan antik yapılara yapacağınız ziyaret size Kemer hakkında fazlasıyla bilgi verecektir.

Belek’te gün batımında yiyeceğiniz muhteşem balıklar eşliğinde, Belek’in meşhur karpuz, bergamut ve turunç reçellerini deneyebilir ve evinize dönerken bir kavanoz reçel satın alabilirsiniz. Antalya özgü olan bir çok yemeğin de Belek’te tadına bakabilirsiniz. Bunların başında Antalya Piyazı, tahin ve limon suyundan yapılan Hibeş ve yoğurt, et, nohuttan yapılan Kulak Çorbası’nı deneyebilirsiniz.

Hey gidi Antalya.Ömrümün engüzel anlarının, dakikalarının geçtiği büyülü şehir.Askerliğimi yapmak için gitmemle başladı Antalya maceram.Usta birliğim Antalya-Kumluca idi.Okadar çok merak ediyordum ki Antalya'yı, hayallerimi süslüyordu.Başkalarına göre bir Amerika, İngiltere nasıl ilgi çekiciyse bana da Antalya öyle geliyordu.Dediğim gibi maceram askerliğim sayesinde başlamıştı.Kendimi çok şanslı hissetmeye başlamıştım.Allah gönlüme göre verdi ne yalan söyliyeyim.Askere gitmeden önce hep içimden keşke Antalya çıksa diye geçiyordu.Bunu duyan herkes bana " Vaayyy herife bak askere değil, tatile gidiyor " diye takılıyorlardı.Bende " Yok lan ne alakası var " diye geçiştiriyordum.Kumluca ilk durağımdı.Küçük bir ilçe ama o kadar tatlı ve sevimli ki anlatamam.İlçenin girişinde kocaman bir sebze heykeli var.Hani almanya'da girişte Oliver Kahn'ın kocaman reklam tabelası vardı ya elinde topla uçarken işte aynen öyle.Sonra biraz ilerledikçe ilçe merkezine geliyorsunuz.Kumluca'nın meydanında Atatürk heykeli var ihtişamlı bir şekilde duran.Kocaman da alan var meydanda.Her sene düzenlenen domates şenliklerinde renkli görüntüler ortaya çıkıyor.O da burada yapılıyor.Kaldırım ve yol boyunca her tarafta teksıra halinde sıralanmış palmiyeler var.Çok güzel bir görüntü oluşturuyorlar.Ara sokaklarda da muz ağaçlarına rastlamak da mümkün.Kumluca'dan sahil boyunca ilerledikçe Finike'ye doğru yaklaşıyorsunuz.Şunu da geçmeden edemeyeceğim.Kumluca sebze-meyve ihtiyacı bakımından Türkiye'nin önemli merkezlerindendir.Burada bulunan Kumluca Hal'inden yurdumuzun birçok yerine domates, portakal ve diğer sebze-meyveler kamyonlar aracılığı ile illerimize ulaştırılmaktadır.Bu güzel ilçemizin kıymetini bilmemiz lazım.Hem de çok önemli bir şekilde.Finike 'ye giderken Kumluca içinde birçok portakal bahçesine rastlarsınız.Biz portakala doymuştuk adeta orada.Finike, kumluca'ya 15-30 dakika mesafede araba ile ya da dolmuş ile giderseniz.Buraya giderken MaviKent'e de uğramadan gitmeyin.Finike'ye giderken sahil yolunda birçok sağlı-sollu taraflarda güzel ve şirin otel ve pansiyonlar var.Ben size Baba Hotel' i tavsiye ederim.Çok harika bir yer.Bahçesindeki kalacağınız odalar klimalı, minibarlıdır.Bie adet büyük bir havuzu mevcut.Bahçesinde mormu desem, eflatun mu desem rengarenk morsalkımlar var.İnsan kendini cennet bahçesinde sanıyor bir anda.Finike;portakalın başkentidir yurdumuzda.Bal gibi portakalları dünyaca ünlüdür.Portakalı yerken ellerinize dikket edin ona göre yoksa ellerinizi de yiyebilirsiniz=))))Harika bir yat marinası var Finike 'de.Yüzlerce yat, tekne görebilirsiniz.Bir parkı var ki içine girdiniz mi çıkmaya kıyamayacağınız bir yer.Her taraf mor menekşe, salkım ne ararsanız var çiçek adına.Mor salkımlardan romantik tüneller ve köprüler yapılmış vaziyette.Meydanında kocaman bir portakal heykeli var.Önüne geçip de bir fotoğraf çektirmezseniz ayıp edersiniz.Finike'ye gidipde tahinli piyaz yemeden gelmeyin yanıma =))))

* = http://tatil.milliyet.com.tr/Tatil/Default.aspx?aType=ArticleDetail&catid=37&articleid=1058

Kaynak Resim: Milliyet Tatil Sayfası / Türkiye Rehberi / Antalya

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..