Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '13

 
Kategori
Tarih
 

Antisemitizm ve İslam

Antisemitizm ve İslam
 

Antisemitizm, Yahudi karşıtlığı veya düşmanlığını körükleyen, tüm Yahudilerden körü körüne nefret edilmesine yol açan, ayırımcı, ırkçı, kışkırtıcı söylem ve yaptırımlar öneren eylem, söylem ve öğretileri belirle ek için kullanılan bir terimdir. 

Bu düşmanlığın ortaya çıkış nedenleri Roma İmparatorluğuna kadar uzanır. Yahudilerin Roma imparatoru ve imparatorluk simgelerine tapınma ve saygı sunmayı reddetmeleri kutsallığın çiğnenmesi olarak yorumlanmış ve böylece Yahudiler toplumdan dışlanmaya başlamışlardır.  Roma Hristiyan olunca bu kere Yahudiler Mesih’in katilleri olarak suçlandılar. XV. yüzyıla gelindiğinde Kilisenin etkisiyle Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya gibi ülkelerden Yahudiler toplu halde sınırdışı edildiler, kovuldular; onlara kapılarını açan bir tek Osmanlı devleti ile Doğu Avrupa ülkeleri oldu.

Yahudilerin Avrupa’dan kovulmasını Hristiyan hoşgörüsüzlüğüne bağlayarak genellemeye gidilmesi ne kadar yanlışsa, Osmanlı tarafından kabul edilmelerini de İslam hoşgörüsüne bağlamak o kadar yanlıştır. Zira ona bakarsınız Yahudileri kabul eden Doğu Avrupa ülkeleri de Hristiyan’dı.  Tüm bunlar temelde siyasal ve ekonomik nedenlerle verilmiş tarihsel kararlardır ve bunların ayrıntılarına girmeyi konumuz açısından gerekli görmüyorum.

XX. yüzyıla geldiğimizde “Siyon Protokolları” denilen geçerliği kanıtlanamayan bir takım belgelerle Yahudiler’in dünya yönetimini ele geçirmeyi planlayan caniler olduğu ileri sürüldü. Hitler, antisemitik görüşlerini bu protokollardan faydalanarak " Kavgam" adlı eserinde dile getirdi. Bu, Naziler döneminde  büyük bir Yahudi düşmanlığına ve soykırımın yapılmasına yol açtı. Çoğunluğu Yahudi olmak üzere  6 milyon kişi toplama kamplarında, gaz odalarında öldürüldü, fırınlarda yakıldı. Tüm bu korkunç olaylar antisemitizmi ortadan kaldırmaya yetmedi.

1948 yılında İsrail devletinin kurulmasından sonra Avrupa’da kaybolma eğilimi göstermekte olan antisemitizm bu kez  İslam dünyasında  Batı düşmanlığı ile birlikte yeniden hortladı. Bunun ekonomik, siyasal, askeri nedenleri tabi ki olabilir. Ancak, burada benim değineceğim olgu İslam ülkelerindeki açık veya kapalı tarihsel Yahudi düşmanlığının köklerini Muhammet’in öğretisinde ve doğrudan Kuran’ın satır aralarında aramak gerektiğini göstermek olacaktır. Kavgam ve Kuran’dan yapılan alıntılar   aynen aktarılmaktadır:

“Yahudi her zaman olduğu gibi çok yüksek faizle borç para vermeye başlar. Memlekete faizle borç verme usulünü o sokar.” (Kavgam, Adolf Hitler,  s: 244)

“Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları, kendilerine yasaklanmış olduğu hâlde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle önceden kendilerine helâl kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık. İçlerinden inkâr edenlere de acı bir azap hazırladık.” (Nisa 160-161, Diyanet İşleri)

“Bunların sayısı çok fazladır. Bunlar birer mikrop olarak ruhları zehirlemeye devam ederler. Yahudi’nin tabiat tarafından yalnız bu yüz kızartıcı rolü oynamak için yaratılmış gibi göründüğünü düşünmek müthiş bir şeydi. (...) Bir Yahudi, bir Alman değildi. Bunu çok iyi öğrenmiş zihnen de rahat etmiştim. Milletimizin şeytanını nihayet biliyordum.” (Kavgam, Adolf Hitler,  s: 51, 54)

“(Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da “Biz Hristiyanlarız” diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar.” (Maide 82, Diyanet İşleri)

“Asırlar boyu Yahudi’nin ne büyük günahlar işlediği, kitlenin gözünde suçlu duruma düştüğü, ve bu kitleyi merhametsizce sömürüp baskı altında tuttuğu,  bu yüzden halkın onlardan nasıl nefret ettiği ve onu milletlere Allah’ın bir bela olarak gönderdiğine inandığı hatırlanırsa. (…) Bu dünyada Yahudiler yalnız olsalardı, kir ve pislik içinde boğulur, ya da büyük kavgalarla birbirlerini yok etmeye çalışırlardı.”  (Kavgam, Adolf Hitler, s: 248, 239)

 “Bir de Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lânete uğrasınlar! Hayır, O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur’an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.” (Maide 64, Diyanet İşleri)

“Almanya’nın çöküş sebeplerini gözden geçirecek olursak, ilk ve kesin sebebin, ırk meselesinin ve özellikle Yahudi tehlikesinin bilinmemesi olduğunu görürüz. (…) Sonunda onlardan nefret ettim. (...) Ülkemi Yahudi’ye karşı savunmakla, Allah’ın eserini korumak için mücadele etmiş sayıyorum kendimi.”  (Kavgam, Adolf Hitler,   s: 55, 57)

“Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez. (…) “Kalplerimiz muhafazalıdır” dediler. Öyle değil. İnkârları sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Bu yüzden pek az iman ederler.” (Maide 51; Bakara 88, Diyanet İşleri)

NOT:  Diyanet İşlerinin Bakara 88 hakkındaki yorumu şöyledir: “Yahudiler, tarihleri boyunca, kendilerine gönderilen peygamberlere karşı daima direnmişler, onlara işkence etmişler, onları öldürmüşler, olmadık hile ve entrikalara başvurmuşlardı. Bundan sonraki âyetler, Yahudilerin Hz. Peygamber’e karşı da sergiledikleri bu olumsuz tutumu dile getirmektedir.”  (T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran Çevirisi 20 no.lu dipnot)

İmdi bu yukarıda yazanlar kötü Yahudiler için söylenmiştir, iyi Yahudiler kapsam dışıdır demek mümkün müdür?  Körü körüne genellemeye giderek tarih boyunca tüm Yahudileri bozgunculukla suçlamak, Yahudilerin lanetli olduğunu iddia etmek, Müslümanların en büyük düşmanı olarak Yahudileri işaret etmek  ayırımcı, ırkçı, kışkırtıcı söylemler değil midir? Bu tür inançların sevgi,  hoşgörü ve çağdaş ahlak anlayışı bağdaşması mümkün müdür? Bu tür öğretiler insanlığın büyük felaketlere sürüklenmesine yol açmamış mıdır? Dünyada sürdürülmekte olan tüm olumlu girişimlere karşın dünyada ırkçılık, antisemitizm ve islamofobinin bir dip dalgası gibi yükselişe geçmesi engellenmesi zor bir olgu olarak karşımızda duruyor. Anlaşılan o ki kimsenin akıllanmaya ve geçmişten ders almaya niyeti yoktur.

KAYNAKÇA:

1.Kavgam, Adolf Hitler, Manifesto Kitap, İstanbul, Ocak 2005

2.Kuranı Kerim ve Meali, T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı, 2002

 

 
Toplam blog
: 129
: 1871
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

1968 yılından bu yana dinler tarihi, mitoloji, sosyoloji, antropoloji, dinbilim, teozofi, metafiz..