Aragones mi? Kurt mu?

Sayın Okurlar,

MTK maçlarında gördüğüm ilk şey (ve herkesin gördüğü) Alex'in pasifleştiği idi. Gol bölgesinden uzakta oynamaya çalışan Alex'in gözlerinde ki huzursuzluk, televizyon başından bile belli oluyordu. Defansif yönü, bir filin uçmaya çalışması ile aynı doğrultuda olan Alex'i, önümüzdeki maçlarda (tahminimce 2 aya kadar) yedek klübesinin kaptanı olarak göreceğiz, bu bölgede oynamaya devam ederse.
Bazı yorumcu arkadaşlar, Burak Yılmaz oyuna girdikten sonra Semih'in canlandığını yazıyor-söylüyorlar ama bir noktayı da kaçırıyorlar. Semih, Nuria Bermudez'in Kocası'nın (!) oyundan çıktıktan sonra, onun bölgesinde oynamaya başladığında coştu.

Kazım Kazım, şu an ki performansıyla C.Ronaldo'yu aratmıyor. Hemen hemen tüm yazarlar da, bu futbol tarzını eleştiriyorlar. Neymiş; 'Bu haraketleri fazla yapmasın, ileride çok canı yanar... Yarın bir gün karşısına iyi bir defans oyuncusu çıkarsa, bitirir Kazım'ı.... Tribünler her maç bu kadar şov istemez, gol ister...'

Sayın değerli yazarlarımız... Lütfen bırakın bu saçma yorumları. Adam şovunu yapsın. Futbol şov dünyası değil midir ?

C.Ronaldo'yu, Ronaldo yapan faktör bu tip haraketler değil midir ? İstiyorsunuz ki adamın futbolu körelsin, oynadığı takım sadece düz ve kuru bir futbol ile sonuca gitsin.. Bülent Uygun'un Gol Kralı ünvanını aldığı sezon ki attığı golleri unuttunuz mu ? Ya da Rıdvan'ı... Ya da Hagi'yi... hepsinin bir stili vardı.. Hepside göz zevki veriyordu. Bırakın Kazım Kazım şovuna devam etsin, bırakın eğlenelim. Eğlenerek kazanalım. Eskisi gibi 3-5 liralar ile gitmiyoruz statlara..

MTK maçı bile kale arkası fiyat 66 YTL idi... Bırakın taraftar parasının karşılığını alsın...

Gelelim deplasmanda ki 5-0'lık maça...
Daha ilk 10 dakika da, Aragones'e yakıştırılan 'Kurt Hoca' lakabının karşılığını çok iyi verdiğini gördük. Daha önce, bu taktiği, Fenerbahçe'nin strateji olarak yaptığına şahit olmamıştım. Bu taktiği, b erabere giden veya mağlup girilen son dakikalarda, çırpınan balığın son nefesleri olarak yapardı. O taktik ne mi ? Uzun top.. Defansın arkasına atılan uzun toplar...

Önce bu takım ne yapıyor diye sordum kendi kendime.. Ama sonradan anladım ki, kendi seyircisi önünde baskı kurma ihtimali ne kadar zayıf olsa da, MTK'yı kendi sahasından çıkartmamak adına yapılan muhteşem Kurt'luk gerektiren bir taktikdi. Hele ki elinde İspanya'nın Gol Kralı varken.. Fenerbahçe uzun toplarla oyuna başlayınca, doğal olarak MTK futbolcuları ileriye hamle yapamıyorlardı. Guiza'da, hocasından aldığı taktiği öylesine güzel yorumladı ki, her buluştuğu topda, kaleye gelişi güzel vurmaya başladı. Aragones'in taktiği işliyordu. Guiza şayet o toplarla buluştuğunda topa vurmayıp, çalım atmayı veya pas atmayı düşünse, iki-üç başarısızlığında, MTK'ya cesaret gelir, onu adam adama tutmaya karar verip , 2.3. defansifleri hücuma yardım etmeye başlarlardı fakat Guiza ilk toplarda kaleye vurmaya başlayınca, Aragones yedek klübesinde, taktiğin saat gibi işlediğini gören fakat suratında ifade etmeyen bir duruşla oturuyordu.

Son olarak da, bu maçın ölçü olamayacağını söyleyen yazarlara söylüyorum :

O Fener değil mi ? Sigma'dan 7 yiyen... O Fener değil mi ? MTK faciasında Rıdvan'ı üzen, taraftarı kahreden... O Fener değil mi ? Pendik'e yenilen....

Fenerbahçe için bu maçlardan çıkarılacak ders : Ciddiyet ve disiplin...

Saygılar, sevgiler