Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

30 Haziran '09

 
Kategori
Deneme
 

Aramak

Aramak
 

Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak. Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı… Beni bekliyorsun ya da bir başkasını, bir başkasını.

Hiç gel demeyeceğim sana. Aramak neredeyse ben oradayım. Ayaklarım ne güne duruyor? Yok yok birden karşıma çıkma. Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.

Git bu şehirden haydi git. Dağlara çık, o uzak dağlara. Rüzgârların krallığında hüküm sür. Baktın ki oraya da geldim yine kaç. Başını al, açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter. Seni arıyorum ya!

Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından. Okyanus dalgaları üstünden bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı, kavrulmalı. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı.

Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım, saçların Sibirya’da olmalı, dudakların Çin’de. Gözlerin Hindistan’da bir mabudun gözleri olmalı, ellerin İtalya’da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmalıyım.

Yine de bir yerin eksik kalmalı.

Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım.

Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Ömür boyunca aramak... Yanlız seni aramak... Bir insanı aramak hayattaki diğer yarına ulaşmak yarımını tamamlamak... Tam bulduğumuz anda avuçlarımızın içinden kayması, tam yaklaşırken ulaşamamak... Hep beklemek... Ya da bir başkasını beklediğine tanık olmak uzaktan...

Acaba acabalarla geçen günler geçirmek... Yürekten istemek ama nasıl istemek, sadece istemek yanlız istemek... O çok sevdiğine gel diyememek... Gelmesini dilemek... Devamlı bir oyun saklanbaç... Aslında saklan-bak koymalıymışlar bu çocukca oyunun adını büyüklere uygulanmış versiyonu ile...

Gir gel bu oyunu oynayalım de... Sonra sen benim hayatımda hep ebe ol ben saklanıyım sen bak...

Bir insanı bu kadar arama isteği nasıl ifade edilebilir ki... Yukarıdaki satırlardan başka...

Ve gerçekten ne aradığını bilmeli... Huzur, mutluluk gibi değerini ölçemeyeceğimiz zenginlik mi? Elle tutulan varlıklara sahip olabilme isteğimiydi bizi böyle aratan...

Ararken bulamamak... Ağlamaya hazır dünden kalan hüzünlerim... Kusura bakma ara ara anacağım ara ara ağlayacağım... Yazılanlarda... Aramak sorun değilde aramaktan benliğini kaybetmek...

Ben seni aramaktan ve sevmekten bıkmadım... Sen neyi arıyorsun? Benim merakım bundan... Sen benim gibi aramayı biliyormusun? Sevmeyi biliyormusun? Özlem kapını hiç çalmamış... Sevgilerin hep kendince karşılıklarını bulmuş... Hayat hep senden yana oynamış tüm oyunlarını... Gözyaşın akmamış yanaklarından akıpta gönül yolunu bulmamış... Kaybolan hislerin olmamış... Hayatta gel-gitlerin... Pişmanlıklar şehrinden geçmemişsin... Hüzün kentinde molaların olmamış hatırladığın... Omuzlarında bir insan yüreğini birlikte taşıyamamışsın... Sevgiler olmuş ama barındıramamışsın... Sen ne arıyorsun?

Sen bende ne arıyorsun? Sen bana ulaşamazsın artık sen benim kayıplarımın içinde kaybolursun... Özlerken mutluyum olsun varım hayatta dediğin cümleler dökülmemiştir yüreğinden... Seni Seviyorum demek senden çok uzakta... Seviyor gibi görünmek senin bu oyunda kuralın...

Birisini severek geçirdiğin bir gün var mı hayatında... Yok bilemezsin... Bense sana aramayı anlatıyorum... Aramak bana ne kadar yakınsa sana bir o kadar uzak...

Sen sevgiden zarar görenler kervanına uğramadın hiç... Uğrasan bile zararlarını başkalarında başka yüreklerde kapatanlardan mısın?

Senin yüreğinde bir noktanın yeri ne? Virgül arayanlardan mısın?

 
Toplam blog
: 227
: 543
Kayıt tarihi
: 16.01.08
 
 

Fazla söyleyecek bir şey yok herkes gibiyim. Artık... Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra he..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara