- Kategori
- Şiir
Arasta
silkeledim kendimi
döksem dedim şöyle birerelleş kelimeleri
kağıt üstüne
elbet kızartmıştır dalda narı kızartan
bende zârı
bıldır sene çok yemiş demek kışın ayazı
demek ışıksız kalmış kar karanlıkta
kabuk bağlamış demek kurşun yarası
deydaha kalemin ucunda duruyor kekik kurusu
vay bana
durdum ak kefenin önünde durur gibi günlerce
yekindim bi yol öptüm soğuk alnından
o ince boynunu bi daha büktü
dedim kör bi pınarbaşı kaldım maralsiz
sapa yel dolanır gayrı
dilimde çatal
eşkiya m'olsam da bağlasam kirmenime helke helke
mavileri yeşilleri alsam ovadan
gel mavilim
gel karalım
körelmesin kıraçta kalemim benim
daha donanmadı bekdiğin yolunda günebakan
allanmadı ferik ferik gelincinik
banmadı kızıldan karaya har
dökmedi yanağına şark çıbanı ay
daha temmuz gelecek
ağustosta köpürecek zırzır böcekleri
trenler çizecek tarla hudutlarını duman duman
aş olmadan boy verecek bozkırda taze saban
elenecek elleri taze gelinin
de ki ben yazmadım
aldanmaz mı
çobanaldatan
pusmaz mı koca kafasını funda köküne
her sabah ağır ağır aralayıp kilitsiz kapımı
otururum dirhem dirhem ak kağıdın başına
bilirim
en güzel sözü döven
en mahir şairdir
bu yazın arastasında