Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

19 Aralık '10

 
Kategori
Tarih
 

Arkeoloji'de bir gün

Arkeoloji'de bir gün
 

.


Bu mevsimde gidilebilicek en güzel yer abartısız Gülhane parkı'ı. Her yer güz rengi. Sarı yapraklardan sanki ayaklarımın altında bir kilime basıyorum. Hüzünlü bir o kadar da bir çocuğun mutluluğunu hatırlatıyor bana... Ayaklarınızı sürterek yaprakları havalandırarak koşmak geliyor içinizden... ki ben öyle yaptım. İçimdeki çocuğa kulak verdim, koşturdum, yaprakların hışırtısının sesi o an herşeye bedeldi benim için.

Gidiş sebebim içimdeki çocukla güle oynaya yaprak hışırtısı duymak değildi, o soğuk havada. Bu gerçekten çocukluk olurdu. Güzel sanatlar ödevi için arkeoloji müzesiydi adresim. Ama o manzarayı görünce kendimi şımartmadan duramadım işte. Hayatımda ilk defa Arkeoloji Müzesine girdim. Sizi ilk karşılayan Deniz ilahı'nın büstü oluyor. Sonra lahitleri gördükçe şaşırıyorsunuz. Tarihin derinliklerine iniyorsunuz adeta. Mezar taşları süslemeleri bütün dikkatinizi topluyor, taşların üzerindeki resimler o mezarın sahibine ait özellikler söylüyor. Çok yıllar önce yaşananlar canlanıyor bir anda gözünüzde.

Yaşananlar gerçek ama sanki masalmış gibi geliyor orada. Ama gerçekçiliğini gördükçe de tarihe eşlik ediyorsunuz. Yorulmuş olmalıyım ki biraz zaman sonra oturuyorum bulduğum yere. Başımı ters yöndeki koridora çevirdiğimde atlı askerlerin üzerime geldiğini görüyorum, diğer tarafta savaşta atların altında kalan askerlerin çığlıklarını duyuyorum. Arkasından ölen kişinin eşyalarıyla gömüldüğünü görüyorum...

Tanıdık bunlar çok tanıdık geliyor bana. Heyecan verici bir atmosfer var burada. Tarihi yaşıyorsunuz ve önceki dönemlere ait gerçek kalıntılar görmek merakınızı arttırıyor.

Ödev için araladığım kapılar tarih sahnesine ışık tuttu ve farkında olmadan tarihten sahneler canlandı o soğuk koridorlarda.

 
Toplam blog
: 125
: 885
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

Tıbbi sekreterim aynı zamanda edebiyatla meşgulüm ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara