Aşık oldum... Ben Aşık oldum.. İnanamadım ki

Cümbür cemaat evin içerisinde toplanmışken pencereden aşağıya doğru baktım. Aşağıda çok sevdiğim böcüğüm dediğim komşumun oğlunu gördüm. O an onu öpesim sevesim geldi aşağıya indim.

Tam kapıdan çıkacakken araba sesi ile irkildim. Böcüğümü kucağına almış gözleri gözlerimde kalan sol yanağında gamzesi ile gülümseyen birini gördüm. Allah'ım o nasıl güzel bir gamze o nasıl güzel bakan bir çift göz. Alla alla dedim saçmalama kızım sen böcüğüne bak.

Neyse o güzelim suretin kucağından böcüğü alayım yanaklarından öpeyim diye eğildim. Böcüğüm yerine dudaklarıma doğru uzanan yanakları öptüm hımm sıcacıktı diğerini de öpmüşüm gayri ihtiyari derlerya öyle. Ne diyeceğimi bilemedim bir çift yanak öpmüştüm o yanaklar nasıl tatlıydı nasıl sıcaktı anlatamam. Eee yaşayıp görmek lazım anlatırken bile içim böyle bir garip ve tatlı heycanlı...

Sol yanağı gamzeli yanakları öptükten sonra o kara kaşlı kara iri gözlü ve güzel bakan bir çift göz gözlerimdeydi. Ne desem bilemedim öylece kalakaldım. Benimle evlenir misin dedi. Ben bi daha şok o an ölmemeyi diledim. Kaçırır mıyım bu fırsatı.

Kaç yaşındasın dedim...Yaşını duyunca içim gitti. Ah kızım kaçırdın aşkı dedim kendi kendime.

Ben senden beş yaş büyüğüm dedim. Olsun dedi yaşın hiç önemi yok ben sana aşığım seninle evlenmek istiyorum. Hiç tanımadığım görmediğim bilmediğim birisi ama kalbim çok farklı şeyler diyordu.

Bir şey düşünemedim ve EVET dedim. Cebinden tek taşlı yüzüğü çıkardı önceden hazırlıklıymış meğer bu anı bekliyormuş. Ellerime uzandı yüzüğümü parmağıma taktı. Rüya gibi sanki bulutların üzerindeydim.

Bu nasıl sevgiydi böyle birbirimize duyduğumuz nasıl bir aşktı insanın böyle bir aşka sevgiye ölesi gelir. Böyle sev ki ölem dedim mi dedim.

Parmağımda yüzüğümle koşarak eve gittim. Kimseyi gözüm görmüyordu. Heycanla anlatmaya başladım bizim mahalledeymiş bir evi bir arabası varmış. İşi de güzelmiş. Daha ne isteyim aşkların en güzeli en tatlısını bulmuştum. Başımızı sokacak evimiz ayağımızı yerden kesecek arabamız ve bizi birbirimize ömrümüzü adatacak kadar içimizde yaşatacak aşkımız vardı.

Ben böyle mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Hayaller kurmaya başladım. Balayı planları yaptım , bulunduğumuz yerlerde aşkları sevgileri kıskanılacak düzeyde bıcır bıcır tatlı mı tatlı bir çifttik. Korkmaya başladım ya kısa sürerse ya birşey olursa aklımı toparlayamıyordum. Sanki minicik bebekti sanki ona birşey olması beni delirtebilirdi sanki dışarıya çıkarsa ona birşey olursa gibi saçmalıklar bile düşünmeye başlamıştım.

Gözlerimi usulca açmaya başladım. Gecenin 4.30 unda uyanmış damlamı damlatsam mı diye düşünmek yerine aşkımı düşünüyordum. Valla resmen manyaklaşmaya başlamıştım ki kızım kendine gel artık dedim.

Kaç dakika daha sonra hayaller kurmaya devam ettiğimi bilmiyorum. Hangi ara kalktım göz damlamı aldım onu bile hatırlamakta zorlanıyorum. Göz damlamı damlattım acaba uyusam tekrar görür müyüm aşkın yüzünü dedim.

Artık uyanmıştım ne aşkmış o aşkla gölzerimi unuttum akşamdan kalan bulaşıkları yıkadım, banyo lavabo ovdum sonra mutfak penceremden dışarıya doğru başımı uzattım. O kara kaşlı kara gözlü harika bakan gamzelimi görme umudu gördüklerim karşısında usul usul kayboldu.

Sabahın yedisinde Suriyeli  adamın biri hem yanındaki ile konuşuyor hem de elma yiyordu. (bizim bura onlarla doldu) Heh dedim onlar bile bizim elmayı keşfetmiş bu kadar kısa sürede. Sonra da kendi kendime aman aman bakma kızım bide Suriyeliler için bu kadar laf ederken bir çift Suriyeli gözü ile denk gelirsin mazallahh neyseee

İşte öyle güzel aşık oldum ki kimdi o gamzeli bilmiyorum ...Bir süre bu bana yeter nasıl aşktııı o ne güzel bakan bir çift gözdü hele o gamze o yanaklar offf aşk sen harikasın ve ben seni özlemişim.

Rüya bile olsa bu güzelim aşk bilgisayardan mümkün olduğunca uzak durmam gerektiğini bile bana unutturdu. Damlamı damlattım size anlatmadan da duramadım. Böyle bir aşkım olsa dünyaya haykırırdım ...

Ben hep derim ki aşka aşığım ben aşk'ım...

Gamzelim kara gözlüm kimdi ki?