Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '13

 
Kategori
TV Programları
 

A.Ş.K. dizisinin torpili yok isyanı var…

A.Ş.K. dizisinin torpili yok isyanı var…
 

Başrollerini Hazal Kaya, Nebahat Çehre, Aslı Tandoğan, Hakan Kurtaş ve Kaan Urgancıoğlu’nun paylaştığı A.Ş.K. dizisi Kanal D’nin bu yıl kurtarıcısı oldu.

Fatih, Çalıkuşu ve Kayıp dizisi gibi iddialı ve pahalı yapımlardan beklediği sonucu alamazken A.Ş.K en zorlu gecede AB’de çok iyi bir başarı ivmesi yakaladı. Üstelik Muhteşem Yüzyıl’ın karşısında.

Ama buna rağmen sanki üvey evlatmış gibi bir his uyandırıyor.

Nereden böyle bir kanıya vardığıma gelince bu yıl en iddialı en pahalı projelerle sezona giren Kanal D Fatih, Çalıkuşu ve Kayıp dizisini sürekli öne çıkarırken A.Ş.K dizisini nedense hep geride tuttu.

Yazdan tanıtımlarının sıkça döndüğü diğer yapımlar kadar A.Ş.K’a yer vermedi.

Hatırlarsanız kendi içyapımı olan Kayıp tanıtımı 14 dakikalık bir gösterimle sunulmuş ardından her yer Kayıp’a boğulmuştu.

Hatta bu yılı bırakıp geçen yıla dönersek İntikam dizisinin ilk bölümünün arka arkaya aynı gece üç kez verilmesine bile tanıklık yaptık Kanal D’de.

Yani bildiğimiz tanıdığımız kanal kendi iç yapımlarına özel bir ayrıcalık gösterse de tüm dizileri görücüye çıkarken, çıkmadan önce ve sonra seyircinin dikkatini çekecek şekilde tanıtılıp boy gösterir, gösterirdi.

Fakat bu yıl Kayıp’ı kenara bırakırsak Çalıkuşu ve Fatih’te önce ki yıllarda ki yeni diziler kadar öne çıkarılmadılar. Ama A.Ş.K ikisinden daha bir geride tutuldu, geride tutuluyor hissini yarattı.

Yine bölüm fragmanları verilirken A.Ş.K fragmanları sanki daha bir az dönüyor ekranlarda.

Kanalın çok güvendiği diğer yapımlardan beklediği sonucu almamasına rağmen A.Ş.K beklenenin üzerinde bir sonuç verdiği halde neden böyle geride kaldı düşünmeden edemiyor insan.

Aslına bakarsanız dizi daha yayınlanmadan önce bende bu hissi yaratmıştı Kanal D.

Ben böyle düşünürken sorgularken A.Ş.K dizisinin takipçilerinin seslerinin yükseldiğine tanık oldum.

#AskDizisineÖzenGösterKanalD diye bir hashtag başlatıp Kanal D’ye rahatsızlıklarını iletmeye çalışıyorlar.

Genel şikayetleri de fragmanların azlığı, kanalın diziyi sosyal medyada sahiplenmemesi, Kanal D resmi sitesinde tanıtımlara yeterince yer verilmemesi “fragman tv de cıkıyor ama Kanal D’ nin stesinde olmuyor zaten bir tane fragman çıkıyor oda düzgün olmuyor” şeklinde.

Takipçilerinden de aynı rahatsızlığı görünce durumu abartmadığımdan daha bir emin oldum.

Çünkü bildiğimiz Kanal D bir dizisi daha yayına başlamadan reklamlarını fıldır fıldır döndürür herkesin dikkatini çekecek yolları denerdi.

Yine bildiğimiz Kanal D sosyal medyada etiketlerle dizinin konuşurluğunu artırırdı.

Kendi iç yapımlarına iki ayrıcalık verse de her yeni dizisini özenle sunar seyirciyle buluştururdu.

Hele de o dizi beklediklerinden daha iyi sonuç getirmişse ona ayrıcalığı artardı.

Şimdi durumun tuhaflığına bakınca A.Ş.K yeterli özeni görmüyor evet ama yeni yapımlar A.Ş.K’tan daha fazla öne çıksa da önce ki yıllarda ki Kanal D’nin tavrının çok uzağındalar.

Bunun birçok nedeni olabilir ya da hiçbir nedeni olmayabilir.

Benim gözlemlediğim ve edindiğim bilgilere göre yorumlayacak olursam bu durumu “yoruldum” gerekçesiyle kanal içi üst düzey istifaların olduğu ve önemli ayaklardaki isimlerin istifalarının kanalın eski işleyişini aksattığı şeklinde olabilir.

Zira bir ayakta aksaklık başlayınca yeni düzen oturana kadar aksaklık rahatsızlık verecek şekilde devam edip gider.

Bunun başka bir açıklamasını da bulamıyorum.

Zaten bu yıl Eylül ayı kanallar arası kapışmada birinciliği yıllardır elinde bulunduran Kanal D Star TV’ye kaptırdı.

Bu bile Kanal D’ de bir şeylerin ters gittiğinin göstergesi.

İsteğimiz kanalın biran önce eski şaşalı günlerine dönmesi tabi.

Kim bilir belki de “yoruldum” diyen yönetici gibi işleyişin kendisi yorulmuştur.

 Bunu zaman gösterecek bizlerde hep birlikte göreceğiz.

Bir değişim mi yaşayacağız yoksa yorgunluk evresine mi takılıp kalacağız…

A.Ş.K’a dönersek tekrar dizi söylediğim gibi Muhteşem Yüzyıl karşısında önemli bir çıkış yakaladı. Oyuncu fanlarını bir kenara bırakıp sokak ne düşünüyor nabzında gördüğüm ise “Muhteşem’den yorulduk Hürrem’de gidince A.Ş.K iyi geldi, senaryosu farklı, Çarşamba yorgunluğuna iyi geliyor, akıcı bir dili var” şeklinde.

Sokağın pek uyumla elektrikle işi yok anlayacağınız.

Aslına bakarsanız konusu tamamen aşk olmayan hiçbir dizinin de buna ihtiyacı yok. Aşk masalsı anlatılıyorsa eğer o zaman uyum öne çıkıyor.

Yani Sıla bir masaldı, Asmalı Konak bir masaldı, Adını Feriha Koydum ona keza. Ve ve Asi.

Bu masallarda doğal olarak güzeli aradık, uyumu aradık, elektrikle çarpıldık.

Onlarda öne çıkan aşkın büyüsü, masalıydı doğal olarak da ikililerin uyumu şarttı. Ama içinde masal yoksa uyum aramanın, yılın çiftini aramanın seyirciye de bunu empoze etmenin mantığı yok.

Masal içinden çıkmayan, senaryosu buna müsait olmadığı halde yılın çifti emprimesini giydirip meydana çıkartılan çiftlerde sırıtıyor zaten.

Kısacası seyircinin kafasını bulandırmaktan başka işe yaramıyor bu söylemler.

Evet, Çağatay ile Hazal Adını Feriha Koydum’da önemli bir ikili oluşturdular. Çünkü onlar aşkı yeniden yazdılar. Bir masal anlattılar izleyicilere.

Diğer verdiğim örneklerde aynı şekilde sıfırdan bir aşkla başladılar.

Ama şimdiki dizilerinde bir masal yok bu yüzden yeni partnerlerine haksızlığı seyirciden önce eleştirmenlerin yapması şık olmuyor.

Çünkü karaktere oturtulan kişi önemlidir. Ve evet A.Ş.K. dizisinin Kerem’i Hakan Kurtaş tamda o karakterin ismidir. Doğru seçimdir.

TV programlarına katılıp işte o oyuncu ile tanıştım ekrandaki gibi yakışıklı değil, güzel değil ama ekranda çirkin görünenler tam da tersi çok yakışıklı, çok güzel gibi yorumlar yapmak bir TV eleştirmenine yakışmıyor. Hele hele köşe yazarı konumunda birinin bu tür yorumlar üzerinden seyirciyi yönlendirmesini doğru bulmuyorum.

Yakışıklılık, güzellikle oyunculuk eş tutulur bunun altı doldurulursa battığımızın resmidir.

Kısacası bir kısım seyirci uyum ister, uyum masalsı dili olan senaryolarda şarttır ama masal anlatmıyorsa anlatı uyum değil karakterin içini dolduracak oyuncu önemlidir. Gerisi hikayedir.

A.Ş.K’ın her karakteri de yerli yerindedir şimdi konu A.Ş.K olduğu için örneklemeyi onun üzerinden yapıyorum. Yan komşu içinde söylediğim geçerli tabii o da masaldan çıkmıyor doğal olarak yılın çifti diyemeyiz ama karakterleri dolduruyorlar zaten senaryoda dizinin kendiside bunu istiyor.

Bu ayrıntıyı verdikten hemen sonra yine diziye dönersem sokak ne düşünüyor dedim ya sokak A.Ş.K’ı sevmiş ben mi?

Ben diziye dahil olan Kenan Ece’nin bölümlerini de izledikten sonra yorumlayacağım. Diziyi genel olarak beğensem de benlik bir dizi olmadığını şimdilik söyleyebilirim.

Hayatın kendisinden olmayan yapımlar bana pek tat vermese de A.Ş.K’ın tadı Kanal D’ye rağmen iyi geldi bana da.

Not güncelleme; Yazı sonrası twitter üzerinden gelen bire bir yorumları eklemeye devam edeceğim işte o tweetler

Oya hanım eksik yazmıssınız yazınızı düzelme imkanınız var mı? özetler de hala Abdurahman yazıyor! Orhan olarak adı değişmişti

4. bölümde dizi ama hala 2. bölüm fotografları yüklü site de.

son olarak fragmanlar berbat! hic heycan yok. Azra'lar yakalanmıs fragmanda görüyorz,Sebnem bulunmus bölüm resimlerindn görüyorz.

yazdıklarınıza katılıyorum birde hazal Kaya'nın fan grubları TR starların en güçlü gurup ve diziye sahip çıktılar +

Arap izliyiciler bile artık dublaj beklemeden yayın gunünde izliyor &bir program sayesinde anında çevriliyor bölüm

+TR ve Arap izliyiciler hala ask 3geni hikayelerini tercih de ediyor,Kayıp gibi kafa yoran dizileri pek tutmaz bu gurup seyirciye

benim dehşete düştüğüm hazalım dizisi Arapların aynı yayın gunu izlemeleri o derece aşıklar hazala! eğer bir ölçüm olsa cok daha

oyatekin@gmail.com                                         

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35

OYA TEKİN / MEDYABEY.COM

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..