- Kategori
- İnançlar
Aşk ile hak
Bir berduş gördüm, serhoş.
Sordum ki “ içtin mi aşk badesini”?
Dedi, “ hamd olsun ki ondandır serhoşluğum”
Sordum ki, “ nereden buldun bu badeyi”?
Dedi ki, “ Tabduk’tan aldım bir boş şişe ve sordum ona nedenir boş”?
Dedi ki Tabduk, “ ey berduş, onu götür Pir’e. O dolduracak.”
Aldı, götürdü berduş Pir’e, elinde bir boş şişe.
Sordu Pir, “seni beklerdim berduş, geç kaldın”
Berduş dedi, “yolda doldurdum badeyi al rengi ile içtim kana kana.
Hoş oldum bu alemde. Gözlerim gördü güzeli, aklım erdi bilmediğime”.
Sordu Pir, “ ey berduş, madem buldun badeyi ve gördün güzeli neden geldin”
Dedi berduş, “ bir aleme gittim, doluydu huriler ile ve ısındı yüreğim. Unuttum gerisini.
Yüzümdeki ıslaklıkla açtım gözlerimi ve kayboldu huriler.
Açtım gibi gözlerimi bir tarlanın kenarında,
Bir eşşeğin dili idi yüzümü yalayan.
Aydım ne vakit ve görmedim hurileri, bir yudum daha istedim badeden.
Hancı dedi, “ey berduş yoktur bunun dibi, sen iste ben vereyim.
Ben verdikçe badeyi sen de ver bana akçeyi”.
Baktım ki keseye yok ne bir kuruş ne bir akçe.
Yalvardım hancıya, göster o hurileri bana bir daha.
Etme dedim, eyleme dedim, kapandım ayaklarına.
“ yok “ dedi hancı, “yok akçesiz ne bade ne huri”.
Kalktım, ayaklarının dibinden kendi ayaklarımın üzerine.
Hadi yürü, yürü dedim bu şişeyi dolduracak Pir’e.
Geldim kapına, isterim senden doldur şişemi bade ile”.
Sordu Pir, “ bir kerelik mi istersin, tükenmeksizin mi istersin”?
Parladı berduşun gözleri, “ tükenmesin isterim lakin sen nasıl sığdıracaksın”?
Aldı eline şişeyi uzattı ona.
Üfledi şişenin içine ve kapattı kapağını yeniden uzattı berduşa.
Berduş dedi “ dolmadı ki şişe, yok ki içinde bade”.
“sen”, dedi Pir. “Sen, bilirmisin nefesi”?
“yok” dedi berduş.
“ Kapat gözlerini ve uzat ellerini”
Beduş uzattı ellerini kapatırken gözlerini.
Pir aldı berduşun elini ve koydu yüreği üzerine.
Eğildi kulağına ve dedi “HAK”.
“aç dedi gözleri ve bak dedi semaya”.
Berduş, açtı gözlerini leeri Pir’in yüreğinde.
Ve kaldırdı gözlerini semaya dedi “HAK”.
Ayakları dolandı, düşmemek için döndü etrafında.
Bir kez daha baktı semaya ve yine dedi “HAK”
Yine döndü başı ve düşmemek için döndü bir kere daha etrafında.
“ serhoş mu oldun, berduş” dedi Pir.
Berduş dedi “ evet “.
“bak dedi şişene, dolmuş mu?”
“ boş “ dedi berduş. “ gördüm ama hurileri “.
Pir dedi, “ sen aldın badeni hiç tükenmeyeninden ve şişede görünmeyeninden.
HAK de bir kez daha ve bak semaya.”
Berduş olmuştu serhoş. İçmişti aşk badesini HAK ile.
Yola çıktı şişesi yanında.
Gördü bir berduş yolda, verdi ona şişesini.
“ git ve dolduldur dedi hiç tükenmeyen bade ile şişeni. Ulaş Pir’e versin sana aşk badesini”.
Aşk ile HAK,
HAK için içtik bade.
Aldık berduşun elinden şişeyi,
Dolsun istedik bade.
Pir’im HAK dedik ve döndük sema altında.
Bir elimiz HAK tan diğer elimiz HALKA.
Aldık nefesimizi, üfledik HAK diye.
Döndüler pervaneler uçarken Güneş’e.
Çağırdı Güneş pervaneleri.
HAK dediler dönerken.
Yandı yürekleri.
Daraldı göğüsleri.
Olmuşken serhoş, dopdolu gönülleri.
Açtılar gözlerini semaya ve baktılar açılan yola.
Bir eliyle aldılar tozunda,
Dönerek septiler HAK diye HALK a.
Ya HAK. AŞK ile
16/09/2010
Silivri