- Kategori
- Deneme
Aşk'ın bitimsiz hali...

Gem vurdu duygularına, ebeveynlarin yaptıklarına, aptallıklarına. Bir çizgi çekti onlara dün gece ağlayan adam. Hayatın öbür tarafına geçti sabah uyandığında.
Hayat güzeldi.
Beraber besleyip büyüttükleri aşklarına kaldıkları yerden devam etmek istedi genç adam. O olmasa da varmış gibi devam etti herzamanki gibi hayatına.
Çıktı evinin kapısından dışarıya, ona benzeyeni onun sesinin aynısını bulmak için.
Tam otuz yıl önceki köftecilerine gitti. Otobüs durağından geçti. Sirkeci garına uğradı, buluştukları yere ama nafile.
Eskici pazarından '30 lu yıllara ait, Polonya patentli, siyah çevirmeli antika bir telefon aldı, turladı da turladı İstanbul'u tek başına, beraber...
Tek başına, beraber...
Varmış gibi yaptı, varmış gibi hissetti yanında. Zaten doğrusu da o değil mi? Eşler ve sevgililer, kısa süreli ayrılıklarda da yanındaymış gibi hissetmezler mi sevdiklerini?
Tek başına, beraber yürüdüler Eminönü'ye... Gün batımını beklediler. Çektiler de çektiler fotograflarını Yeni Cami ve Galata'nın...