Aşk nerde?

Aşk, bazen; kurutulduğu bile unutulmuş, sararmış sayfalar arasından kendi yere bırakıveren bir çiçekte...

Küçülmüş, atılmaya niyet edilmiş pantolonun, arka cebinden çıkan buruşuk sinema biletinde...

Aşk; koltuğunun altında evine ekmek götüren yorgun adamın alın terinde, camda adamı bekleyen kadının gözlerinde...

Aşk; kır kahvesinde içilen demli bir bardak çayda, bildik eski bir şarkının nakaratında...

Rüzgârın taşıdığı klarnet sesinde, bazen de köhne, bir ayağı kısa meyhane masasının yalnızlığında.

Aşk; asırlık çınar ağacının böğrüne çakı ile kazınıp bir kalbin içine sıkıştırılmış kargacık burgacık iki harfte.

Aşk; kumsaldaki ayak izinde, midye kesiğinde, geceye mahkûm bülbülün gizeminde...

Aşk; kırlardan toplanmış bir demet papatyada...

Aşk nefesinde...