Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '13

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk üzerine

Aşk üzerine
 

Şaka gibi gelecek ama aşk üzerine konuşmak gerçekten zordur. Çünkü kimi aşka inanmaz, kimisi onsuz yapamaz. Aşkı anlat desen herkes konuşur bu konuda ama çok az kişi gerçekten anlamlı sözler sarf eder. Hiç aşık olmamış birine aşkı anlatmak, anadan doğma kör birine yakamozların güzelliğini anlatmaya benzer.

Bir de ben tanımlamak istiyorum aşkı:

AŞK, kimi zaman içinde yüzdüğümüz dingin bir deniz, kimi zamanda fırtınalarında kaybolduğumuz, boğulduğumuz koskaoca bir okyanus gibidir. Seviginin tutkuya dönüştüğü an... Kalbin beyni esir aldığı yegane durum... En bencil insanı bile fedakarlığa zorlayan gerçek bir ışık... Kimi zaman ayakları yerden kesen, kimi zaman düşündüren, kimi zaman da ağlatan bir duygu. En tatlı sevinç, en kederli acıdır AŞK. Fedakarlık gerektirir, düşünmeden, korkmadan, gözü kapalı... Bir söz duymuştum "Sevmeyi bilmeyen ölmeyi de bilmez." diye. Bence bu yüzden söylenmiştir.

İnsanın doğasında vardır, sevmek, sevilmek, değer vermek, değer görmek... Yılarca insan bu duyguların hepsini bir arada yaşayabileceği birinin izinde koşar bulabilmek için. Yanar tutuşur bulana kadar her an. Bir başkası için yaşamak, bir başkasını yaşatmaya çalışmak... Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Asırlık bir efsane gibi...

Halk arasında dolaşan efsaneye göre, insanoğlu ilk yaratıldığında, bugünki halndenbiraz farklıymış. Hem dişi ruh, hem erkek ruh aynı bedendelermiş. Derken Tanrı bir gün onları bir günahtan dolayı cezalandırmış. İki ruhu birbirindenayırmış ve her birine ayrı vir vücut vermiş. İşte o gün bugündür her kadın ve her erkek diğer yarısı arar dururmuş, birbirini tamamlayabilmek için. Aslında kendi kendini tamamlama çabasıdır bu, eksik olan diğer yarısına duyduğu özlemle.

Aşk, diğer sevgilerden çok farklıdır, eşsizdir. Dünya üzerine kaç çift insan var ise o kadar sayıda da değişik ve özel aşk vardır. Hasretlerin ve ayrılıkların ardından yaşanan o büyük acılarda bu özellik ve güzellikten dolayıdır.

İnsanoğlunun yapısında sadece güzel özellikler yoktur ve aşk her şeyi de toz pembe yapamaz. Aşkın özelliği ve güzelliği bazı kötü duyguları da beraberinde getirir. Mesela kıskançlık. Herhangi  bir sebeple duyulan kıskançlıklardan çok daha farklı, çok daha tehlikelidir aşkın kıskançlığı. O hep senindir ama biri elini uzattığında sanki alıp götürecekmişçesine korkarsın. Aslında kaybetme korkusudur temelde.

Son söz olarak söylemek isterim ki, aşk yeryüzündeki en farklı, en çeşitli, yaşanması gereken, hiç bitmemesi istenen ama bazen biten ve bittiğinde alt üst eden en kutsal duygudur.

"SEVMEKTİR İNSANI YÜCELTEN,
HASRETTİR İNSANI DÜŞÜNDÜREN
AYRILIKTIR İNSANI SÜRÜNDÜREN, ÖLDÜREN.."

krgzln

 
Toplam blog
: 13
: 6011
Kayıt tarihi
: 18.09.12
 
 

Marmara Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Elektrik Öğretmenliği Bölümünü bitirdi. Halen özel..