Aşk zamanında var mıdır böylesi?

Aşk yolda, geliyor.
Senin aşkın yolunda; İstanbul'la vermişsin kafa kafaya, oh keyif!
Bu şehirde herkesin aşkı yolunda olabilseydi...
Ne biliyorsun, belki herkesin olmasa bile çoğunun aşkı yolundadır, keyiftir ha, nerden biliyorsun!
Aşkı yolunda olanlar İstanbul'da denizden mi gider, yolunda olmayanlar hep karadan karadan?
Aşk yolda, geliyor; Güllük şurası, İstanbul burası; geliyor Aşk; sabah İstanbul, sabah sabah İstanbul bizde olacak, bizimle, diyorsun, kimseler çağırmasın kenti, gelmez, gelemez.
Sen, Aşk'ı hep yanında taşıyansın, tutan, bir başka zaman yaşayanı sen, bir.
Zamanlarını zamanlarına karıştıranları görünce, zamanına daha bir sıkı mı sarılıyorsun sen?
Aşk yolda, geliyor; güneşle geliyor, sıcakla sıcak; söylesek İstanbul'a, sana, Aşk'ı karşılasanız bahar yağmurlarıyla, bereket bereket, serin serin sevgi rüzgarları eşliğinde.
Aşk; aşk ölmektir defalarca, ölüp ölüp doğmaktır kendinde, aynı sende.
Aşk zamanında var mıdır böylesi?
İstanbul ile İstanbul sabahında önce Aşk'ın ellerini tutacaksın, ellerini tutarken Aşk'ın, gözlerine bakacaksın; sarılacaksın Aşk'a İstanbul'la dolu dolu, dolu dolu döneceksiniz eve, evinize...
Bir sabah önce, yine bir İstanbul sabahında geçerken karşıdan karşıya, Aşk yanındayken, Aşk Güllük'teyken sen soruyordun İstanbul'a; seni bırakıp buralarda gitsek Aşk'la Ege'ye, Akdeniz'e ne dersin?
İstanbul Aşk acısıyla ağladı o gün, ne yağmur ne yağmurdu o öyle!...

Daha önce yazmış mıydın böyle bir yazı, benzer; benzer senleri Aşk'ta aşkla yaşamış mıydın; hep İstanbul, İstanbul mu vardı, var hayatınızda?

Aşk yolda
deniz yolunda
Aşk
kara yolunda
Aşk
senin yolunda
sende Aşk
İstanbul'da.

İstanbul'a
geliyor Aşk
Güllük'ten
gül kokusuyla
varacak sana
Aşk
vardı sana
Aşk
ellerinde Aşk
gözlerinde Aşk
evinde
evinizde Aşk
işte Aşk mutluluğu
İstanbul mutluluğu
işte yaşam mutluluğu.