- Kategori
- İlişkiler
Kadın ince uzun topuktur

Erkeğin sağ ayak baş parmağında mıdır asıl lezzet? Ve kadının ve kadının ve kadının, bu böyle sabahlara dek yazabilir ve kadının, evet kadının, kadının burnunun ucunda mıdır asıl keyif?
Erkeğin kurduğu cümlelerinin içinde mi baskındır o askeri yürüyüş?
Kadının sunduğu o yemeğin, hangi yemek olsun mesela, örneğin patlıcan musakka olsun, olmasın mı, ne olsun o zaman, menemen!...
Bırak dalgayı yazan, bırak dalgayı, bildiği gibi dalgalansın kadın erkekte!
Kadın sunduğu o yemeğin, o yemeğin işte, yine araya girip, sucuklu yumurta falan deme, içindeki tuzu, yağı; erkeğin o meşhur sağ ayak baş parmağına sormadan ŞEY etmezler mi?
Dalgalı denizin dalgasında kadın ile o erkek masayı kurmuşlar yazana göre tam yazdan çıkarken eylül gözü önünde veee...
Erkek, kucağımdadır dedi asıl dünyanın çığlığı, kadının çığlığı şehri sallarken.
Kadın, yüzünü sundu güneşe, sen dedi erkeğe, sen kıymetini bilmezsen yüzümün, el bilir alır götürür beni sıcağına.
Yazan, hey yazan sağdan sola çeksene yazını yazan, kadın elden gidiyor, erkekten! Erkek hazandır, sarı sarı yapraktır erkek ağaçtan düşen, kaldırımda, yolda kadın ayak altı ezilip parçalanandır erkek. Kadın ince uzun topuktur, sert duruştur, net vuruş.
Kadının o sunduğu yemeğin içindeki tuz erkek midir ve yağ erkek ve yemeğin yendiği masa, o da mı erkektir ve sandalyeler, hadi abartmaya devam et yazan;
tabak, çatal, bıçak, suuuuu!...
Sen sevdin bu gelişi bu sefer dünyaya kadın ince uzun bir topuktur ile.
Sen sevmedin bu gidişi bu defa dünyadan erkek hazandır sarı sarı yapraktır kadının ayakları altında ezilip parçalanandır ile.
Ne istiyorsun yazan söyle açık açık yaz kadından ve erkekten ne!