- Kategori
- Güncel
Askerlik bu olmamalı
![Askerlik bu olmamalı](https://iblog.milliyet.com.tr/imgroot/blogv7/Blog333/2011/09/11/31/47487-3-4-97227.jpg)
Benim çok istememe rağmen hiç oğlum olmadı, genç kızken de askerlere anne gözüyle bakardım. Bu yüzden bütün kuzenlerime ve tanıdıklarıma mektuplar yazdım asker olduklarında hatta arkadaşımın tanımadığım erkek kardeşine bile. Erkek kardeşim bu mutluluğu tatmama, er mektupları görülüyor diye izin vermedi. Tarkan, kardeşimin en yakın arkadaşlarından biri onunla mektuplaştık askerliği süresince. Adapazarı’nda askerlik yaparken dağıtımı sırasında gönüllü olarak Şırnak istedi ve gitti.
Annesinin aylarca haber alamadığı zamanlar oldu, uykusuz kaldı. Yıl 1994. Konu aynı konu, acılar hala aynı acı. Bazı acılar var ki ateşi sadece düştüğü yeri yakmıyor ve benim illa oğlumun olması gerekmiyor bu acıyı hissetmek için. Benim ve eminim bütün aklı salim Türk vatandaşlarının haberlerde duyduğumuz ve tanımadığımız şehitlerimizin ölüm haberleriyle bir parçamız ölüyor. Şehit anne ve babalarının acılarını canı gönülden paylaştığımı bilmeleri onların acılarını hafifletmiyor biliyorum ama yanlarındayım.
Amacım kesinlikle bölücülük değil ama çok merak ediyorum bu memleketin kanayan yarası haline gelmiş terör yataklarına, eğitim süreleri kısa olan askerlerin gönderilmesi ne kadar doğru? Yetmedi mi ana-balaların-kadınların-çocukların yüreklerine düşürdüğünüz acı? Özel eğitilmiş grupları göndersenize oralara. Her akşam başka bir acıyla iyice kırmızıya boyuyorsunuz gözlerimizi.
Tarkan’a sürekli mektuplar yazardım. O da bana “Abla buralarda en çok mektup alan kola ısmarlıyor. Ya az yaz ya da para yolla” diyordu mektuplarında ama sevindiğini biliyordum mektuplarımı her aldığında. İçimizden gelenleri şiirleştirmiştik Tarkan’la o günlerde, aşağıda birer örnek var ki askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığını da anlattığını umuyorum.
BİLMEZSİNİZ
Bilmezsiniz siz, bilmezsiniz.
Hiçbir yere benzemez buraları
Bizim gecelerimiz değişiktir
Karanlıktır sizinkilerden
Sizler gezerken akşam sokaklarda
Bizler kurt karanlığından çekiniriz
Biz mevzilerde bekleriz
Siz asfalt yollarda gezersiniz
Biz yağmurda çamurda.
Sizin çiçek topladığınız kırlar vardır
Biz çiçeklerden korkarız.
Altında mayın olur, altında ölüm olur.
Siz kartopu oynarsınız ışıklı caddelerde
Biz güneşe hasret, biz sıcağa hasret
Siz müzik dinlersiniz uyurken
Bizim müziğimiz mermi sesi
Gül koklarsınız kırlarda
Bizler dikenli tel çekeriz
Gül yetişmeyen dağlara
Çoğu zaman şükretmeyi unutursunuz
Oysa bizim en büyük günahımız
İsyanımızdır karanlıklara
Dans edersiniz güle oynaya
Bizim ellerimizde silahımız
Dilimizde sevdamız
Dedim ya anlatılmaz buraları
Siz hayatı anlamaya çalışırsınız
Biz ölümü anlamaya.
Siz bizim yokluğumuza alışırsınız
Biz yalnızlığa.
Ve sizler gülerken dünyaya
Bizler ağlarız asla dönmeyecek dostlara.
TARKAN DOĞAN / ŞIRNAK – ULUDERE
KURT KARANLIKLARI (TARKAN’A CEVAP)
Biliriz bilmediğimizi sandığınız
Kurt karanlıklarını.
Gidişinizle zapt edemez olmuşuzdur
Gözyaşlarımızı.
Saklamadan ağlarız gururla,
Ortalık yerlerde.
Müzik girer mi sanırsınız kulaklarımıza.
Uyuyabilir miyiz sıcak yataklarımızda?
Siz can korkusuyla, mevzilenmişken
Karanlık çukurlarda.
Yediğimiz lokmalar kaç boğumdan geçer
Bilir misiniz?
Yıldızları seyrederken,
Yüreklerimiz diken diken,
Yüreklerinizin yanındadır.
Bir yıldız kaysa, ağzımıza gelir yüreklerimiz
Can acısıyla “Ya bir şey olduysa”
Analarınız siz dönene kadar,
Doğururlar, acılı doğum sancılarıyla
Binlerce kez sizi yeniden hayata.
Sizler bire bir çarpışırken,
Alışabilir miyiz yokluğunuza.
Sizler ağlarken dönmeyecek dostlarınıza
Gülücükler uğrar mı sanıyorsunuz
Yüreklerimizin güneşli dudaklarına.
Dillerinizdeki sevdalarınız uzanabiliyorsa
Taa buralara
Bizler görmesek bile yanınızdayız
Analığımız, bacılığımızla oralarda.
İsyanlarınız kabarmışken karanlıklara
Bizler de isyan etmekteyiz
Sizlerin eline silah tutuşturan,
Sevdalarınızı özlemle yakan,
Son nefesinizi şafağınıza ulaşmadan
Tüketen karanlıklara.
Siz bütün dönene kadar uğramaz
Aydınlıklar yüreklerimizdeki,
Aylarca haber alamadığımız
Kurt karanlıklarına
Kevser Şekercioğlu