- Kategori
- Şiir
Aşkın ağlattı beni

Aşkın ağlattı beni....
Aşkın ağlattı beni
Gülünesi bir oyunda
Ben gözyaşımla izledim kendi rolümü,
Seyirciler kahkahalarla...
Gülmedim, gülemedim,
Ağlattı beni bu komedi
Aşkın aldattı beni
Şiirlerle, kadehlerle
Düşümde ben, ıhlamur kokulu bahçelerde
İkimize doldururken ciğerlerimi
Aldattı beni
Pis kokulu meyhanelerle
Aşkın anlattı beni
Bozacıya-şıracıya,
Seyyar satıcılara
‘Ne sanmışım da kendimi; neymişim’:
Bozacıyla şıracı söyledi bana..
Anlattı beni elalemin ağzıyla
Aşkın tanıttı bana
Madalyonun öbür yüzünü
Ben hep gökkuşağını arıyorken
Mavi göremedim
Bir kez bile gökyüzünü..
Tanıttı bana güz mevsimini, hüzünü
Aşkın kanattı beni
Bülbüldüm gül dalında
Kanadıkça sardım dikeni gül uğruna
Kabuklaşmış yaramın üstüne düştüm
Kanattı beni; artık
Dikiş tutmaz bu yaraya
Aşkın dar etti bana
Doğduğum–doyduğum şehirleri
Kalemimden akar oldu hazin aşk şiirleri
Küçük bir taş yüreği
Sanmışken aşk sarayı,
Daretti bana şu sığılası dünyayı
Aşkın dağıttı beni
Acımasız tufanlarla.
Gençliğim paramparça,
Savruldu sağa sola..
Bir küçük kum tanesiyken çölleşmiş yüreğinde
Dağıttı, sildi izimi kurak aşk sahrasında
Aşkın kanattı beni.. Aşkın aldattı.
Aşkın arattı bana, yalnızlığımı..
Gülmek yoktu hayalimde
Bir tebessüm yeterdi
Ağlattı beni aşkın
Sahipsiz gençliğimde
…
Ne etti böyle aşkın?
Ben hala bir garip,
Hala bir şaşkın
Sebebi yok.. Çünkü;
Unutamadım seni aşkım...
hacer teke(alıntı)