Aşkın artçı sarsıntıları

Dikkat! Bu bir deprem yazısı değildir.

Sevgiliden ayrılınca, artçı sarsıntılar yaşarsın. İlk zamanlarda sancıların, yoksunluk krizlerin, özlemlerin, ağlayıp sızlamaların, sitemlerin devam eder. Asıl ayrılıktan sonra bir iki kere daha buluşursun. Belki 1-2 kere telefonda konuşursun, sonra tamamen biter, koparsın.

Seninle en son telefonla görüştüğümüzde müsait değildin, akşam tekrar arayacağını söylemişsin (ben duymadım), ama aramadın. Ben arayıp, seninle önemli güncel konuları paylaşmak istediğimi söyledim. Fikirlerini her zaman merak ediyordum. Makineli tüfek gibi konuşuyordun ama sana göre konuşturan bendim. Uzun uzun konuşmamıza rağmen mutlu olmadım. Yüzüm yanıyordu, gece boyu ağladım. Hep tek amacının ilişki olmadığını söylerdin. Bakalım sen başka şehre yerleşince, yani yüz yüze görüşme ihtimali ortadan kalkınca arayacak mıydın? Aramadın… “Sen istersen ararsın, konuşuruz” dedim. Ters köşe yapıp, sana kırıldığımı tahmin ederek aramadın.  Ben seni ne kadar sevdiğimi biliyorum. Ama senin beni ne kadar sevdiğini ve özlediğini test etmek istedim, sınıfta kaldın.

Hala etkindeyim, Mesele Şu ki şarkısı çınlıyor 1 aydır kafamda. Sevgin bitmez ama, etkin ne zaman geçer bilmiyorum. Yani artçı sarsıntılar…

Mesele ne senin benden ayrılman / Ne de benim sana darılmam

Ne aramaman, ne de sormaman, mesele şu ki hala bitmedi sevdam…

Ben kaybettim, kabul ediyorum. Uzaktan savaşamam. Zamanla birini bulursun. Şimdiden buldun zaten… Yakınlaşırsın, evlenmesen de beraber yaşarsın, kalbin bozulur, ona bağlanırsın, ilişkimiz sende de biter. Ben İzmir kızlarıyla baş edemem. Seni uzaktan kontrol edemem, etmem. Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Önce ayda bir ararken, 3-4 ayda bir aramaya, sonra hiç aramamaya başlarsın.

Her zaman söyledim. Gittiğin için değil, benimle ilgili gelecek planları yapmadığın için kırgın ve kızgınım. Ya beni de götürmeliydin, ya burada kalmalıydın, ya da iki şehir arasında daha sık görüşmenin yolunu bulmalıydın. Senin gibi çabuk sıkılan biriyle yaşadığımız istikrarlı 4 yıla ağlarım ben. Hiç sektirmeden her hafta buluşurduk, çok nadir randevumuzu iptal ederdik. Ama artık bitti. Ben karşımdaki bitirmeden aylar önce bitiririm ilişkiyi. Hissederim bitişi. Beğenmediğim, sevemediğim adamlar kadar olamadın. “Sesini duymak için aradım” sözü dünyaya bedeldi, ama demedin. Artçı sarsıntılar önemli değil. Seni unutmam, ama kalbimin uzak bir köşesine yerleştirir, aşkımı soğuturum. Ne demiş Sezen Aksu:

Geçer, geçer, bu da geçer / Neler neler geçmedi ki

Yine düşer deli divane gönlüm aşka.

Bence geçmeyecek, unutulmayacak aşkların şarkısı bu…. Artçı sarsıntılar geçse de, yıkıntılar devam eder… Suya söyledim bitti derler ya, yazıya söyledim, bitti.

15 Kasım 2015 19.34