- Kategori
- Şiir
Aşkın cellâdı

Aşkın Celladı
Şiddetli depremlere uyanıyorum yüreğimde
Depremlere uyanıyorum
Sonra büyük bir sessizlik içinde
Senle sensizliği konuşuyorum, konuşuyorum
Sağanaklarım başlıyor sonra sağanaklarım
Sağanaklar altında suskunluğuma çekiliyorum
Kimselere görünmeden
Yokluğunun gürültüsüyle titreyerek
Azgın sellerden dingin sulara çekiliyorum
Sensizce ve sessizce…
Ölümü kucaklar gibi yalnızlığını kucaklıyorum
Sinsice geliyor ayrılığın sesi sinsice
Bir gece yarısı ekspresi gibi
İnfazım hazırlanıyor saatler içinde
Hükmüm yüzüme okunuyor
Pişman mısın, diyorlar
Asla pişman olmayacağım, olmayacağım
Ellerimi bağlattırmadan
Başımı sehpaya yaslıyorum
Cellâdımın acımasız kılıcı göğe doğru yükseliyor, yükseliyor
Büyük bir sensiz sessizlik çöküyor içime sessizlik
Sonra titreyerek cellâdıma:
“Kıyma bana!” diyorum
Uyanıyorum ve hıçkıra hıçkıra ağlıyorum, ağlıyorum
Sonra bir can çekiş seyrediyorum bedenimde
Zaman duruyor ağır mı ağır
Anlıyorum cellâdım hem dilsiz hem sağır…
12 NİSAN 2014- 10.01-İSTANBUL
12 NİSAN 2014- 10.01-İSTANBUL